sinir

111 10 35
                                    

3. Kişi ağzından:

Esmer adam sinirle eve girdiği gibi elindeki çanta ve ceketini yere fırlattı. Etrafındaki her şeyi kırmak sakinleşene kadar odada tek bir sağlam eşya bile bırakmak istemiyordu.

"Sikeyim böyle işi." Küfrederek yanındaki cam küllüğü eline alıp yere fırlattı. Küllük tuzlabuz olmuştu. Sonra bir vazo ve ardından cam sehpa.

Telefonu çalana ve onu daldığı öfke krizinden çıkarana kadar oda cam kırığı dolmuştu bile. Telefonu eline aldı ve arayan ismine baktığı anda telefonuda fırlatmak istedi.

"Ne var seni işe yaramaz adi herif." Karşı taraftan alaycı bir gülme geldi.

"Benimle mi yoksa kendi kendine bi konuşuyorsun abiciği?" Alaycı ses adamı daha da çileden çıkartıyordu.

"Sana kırk yılın başı önemli bir iş veriyorum onu bile doğru yapamıyorsun. Bu kadar beceriksiz olmayı nasıl beceriyorsun."

Karşıdaki adam bi an boğazına bi yumru oturmuş gibi zor yutkundu. Abisi az önce kırdığı onlarca eşya gibi kalbini de tuzla buz etmişti.

"Neden Mycroft kafede değil miydi?" Adam sesini zor kontrol edip sormuştu.

"Ordaydı. Tabi bana küçük bi detayı söylemeyi unutmuşsun." Esmer adam yine sinirle soluyup az önce kırdığı sehpaya bi tekme attı.

"Ne detayı bildiğim her şeyi anlattım."

"Tabi Mycroft'un sevgilisi olduğunu anlatmayı unuttun herhalde."

"Ne? Yok öyle bi şey kimden bahsediyorsun sen?"

"Adı Grev mi neydi?"

"Gregson lestrade! İyide onlar sevgili değil ki?"

Esmer adam bi anda dona kaldı.
"Kim peki?"

"Sherlock'un arkadaşı kısa süreliğine Mycroft'la kalıcak. Anthea ve Myura sevgili olmalarını çok istiyor ama Mycroft pek oralı değil."

"Emin misin peki?" Esmer adam sakinleşmeye başlamıştı. Koltuğa oturup arkasına yaslandı.

"Eminim Anthea'nın konuşmalarına kadar dinledim Anthea baya destekliyor ve ilişkileri olmasını istiyor ama birileri yüzünden Mycroft ilişki istemiyor."

"Tamam kes zevzekliği. Bu greg hakkında ne kadar şey bulabiliyorsan bul bi şekilde o adamı ortadan kaldır"

"Adam polis öldürmeyi planlamıyorsun herhalde." Soruyu sorarken bile cevabı biliyordu cevaptan korksada cevap belliydi."

"Sen dediğimi yap gerisine karışma" esmer adam telefonu kardeşinin yüzüne kapattı. Yandaki viski bardağını doldurup arkasına yaslandı.

"Benim adımda Jack Green'se bay Holmes benim olanı geri almayı iyi bilirim."

.........

Anthea:

Duş alıp odama girdiğim anda küçük bi süprizle karşılaştım.

"Sen buraya nasıl girdin?" Myura yatağımda uzanmış cips yiyordu.

"İster misin?" Paketi bana uzatıp yatakta oturur pozisyona geçti.

"Hayır ve sen evime nasıl girdin?" Myura yandan anahtarlığını alıp salladı.

"Yedek anahtar babamdan ödünç aldım. Sen anlat bakalım bu gün ne oldu?"

"Önce dışarı çıkta üstümü giyiyim."

"Sen giyin ben bakmıyorum."
Tanımasam şu cümleye inanacağım yok o zamanda inanmam.

Dolaptan bol bi tişört, pantolon ve iç çamaşırlarımı çıkarttım.
"Myura ciddiyim çık şu odadan"

Yatağa geri yatıp tavana baktı.
"Sen giyin ben bakmıyorum."

Eşyalarımı alıp banyoya gidip giyindim. Odaya geri döndüğümde Myura yeni bir paket cips açmıştı.

"Eh giyindiysen anlat bakalım ne oldu bu gün?" Myura'nın elinden cips paketini alıp yatağın diğer ucuna oturdum.

"Jack geldi bizim gregle buluştuğumuz kafeye. Bende Mycroft'a gelme falan dedim ama geldi sonra jack geldi zorla Mycroft'la konuşmaya çalıştı. Sonra asıl bomba şimdi geliyor; greg ben Mycroft'un sevgilisiyim dedi."

Myura bi anda yataktan zıplayıp kalktı.
"Şaka mı yapıyorsun sen?"

"O an jack ve mycroft'un yüzünü görmeliydin çok iyiydi. Bide beni yerli yersiz tehtit etti piç kurusu."

"Ne dedin? İki dakika mutlu etmiyorsun beni. O şerefsizi bi gün öldüreceğim." Myura sinirle yatağa geri oturdu.

"Boş ver onu öldürmek için harcıycağımız zamana yazık."

"Babam onu affetmez değil mi?"
İşte Myura'nın bu yönünü hiç sevmiyordum. Mycroft onu evlâd edindiğinde daha 7 yaşındaydı ve o zaman da aynı böyleydi.

Zeki ama konu sevdiği biri olunca sanki savunmasız bi çocuk gibi davranıyor. Böyle zamanlarda cidden biyolojik ailesini çok merak ediyorum.

"Tabiy ki affetmez." Öne eğilip myura'nın yanağını okşadım. "Mycroft senin istemediğin biriyle olmaz. Üstelik senin baban salak mı o iftiracı piçi affedicek?"

Son cümlemle myura hafifçe gülmeye başladı. "Arada salakça davranıyor. Ama hayır affetmez. Oh bi rahatladım sanki ben."

"Afferin ufaklık sonunda beynin tekrar çalışmaya başladı."
Myura'ya sarılıp saçını öptüm.
"Dert etme ufaklık eğer affetmek gibi bi salaklık yaparsa ilk yumruğu ben geçiririm ona."

"Teşekkür ederim halacığım sen bi tanesin." Yanağıma bi öpücük bırakıp ayağa kalktı.

"Sırf Mycroft genç yaşta çocuk sahibi oldu diye bu yaşta hala oldum ya pes doğrusu."

"Eh ne yapalım sen evlâd edinseydin ona amca sana anne deseydim."

"Saçmalama Myura. Hadi kalk yemek yiyelim cips yemekten Mycroft'la aynı kiloya çıkacağız."

"Tıc tıc tıc babamla dalga geçme sarılırken yumoş yumoş oluyo bi kere o göbek çok işe yarıyo."

"Evet haklısın. Ama cidden yemek yememiz lazım hadi bakalım mutfağa."

"Peki ama bütün işi sen yaparsın ben yorgunum. Bütün gün mafya kovaladım."

"Tamam ufaklık ben yaparım yemeği"
Myura'yı kolundan çekiştirip odamdan çıkarttım. "Ve odama izinsiz girme bi daha."

"Tamam halacığım. Neyse o zaman yemekler senden şarkı benden."

"sesiz sakin yemek yapamıycak mıyız?"

"Müzük ruhun gıdasıdır bi kere. Neyse sana cenaze marşı açarız sıkıcı şey seni."

"Drama kraliçesi tamam ne istersen ona aç." Dediğim anda Myura üzerime atlayıp bana sarıldı.

"Sen bi tanesin ya."
Bu kız cidden deli gerçi akıllısı bizi bulmaz zaten.

.........
Myura ve Mycroft çok güzel
Ama benim favorim
Myura ve Anthea

(Sakin shiplemek gibi bi delilik yapmayın.)

mystrade is realHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin