kahvaltı

97 10 5
                                    

3. Kişi anlatımı:

Myura ve Khun sabah erkenden ofise gitmişlerdi. Myura, Greg ve babasının baş başa kalmasını istemişti ve saat sabahın 5.30'unda Khun'u zorla kaldırıp evden çıkarmıştı.

Sorun şu ki tüm gece araştırma yapıp sadece 3 saat uyumuşlardı. İkisi de zombi gibi görünüyordu şu an.

"Bu dosya kapandığı anda yeni ortak talep ediceğim. Nedir bu be? Yeter buramıza geldi ya." Khun'un haklı isyanına karşın Myura telefondan kafasını kaldırmadan gülmeye başlamıştı.

"Tamam sakin ol şampiyon sen koltukta uyu biraz ben yemek alıp geliceğim." Myura dışarı çıkarken Khun'da koltuğa uzanmıştı. Cidden bu kızla uğraşmak çok zordu.

....

Mycroft:

Şu an saçma bir şekilde odamdan çıkmama konusunda inat ediyorum. Greg evden çıkana kadar da burada kalacağım.

Tabi planım bu yöndeydi en azından Myura mesaj atıp 'boşuna odada saklanma greg ofise öğleden önce gelmiycek' demeseydi. Yani ya bütün gün odada kalacağım ya da aşşağı inip greg'le konuşacağım.

Ben ne yapıcağımı düşünürken odanın kapısı çaldı.

"Şey ben kahvaltıyı hazırladım da sen de hazırlandıysan gel beraber yiyelim diycektim." Greg'in sesi nedense çekingen ve utanmış geliyordu.

"Tamam geliyorum birazdan." Yani kafamı toplarsam geliceğim.

Aşşağı indiğimde greg'i üzerinde Myura'nın kedili mutfak önlüğüyle masayı kurarken bulmuştum. Tamam bu görüntü biraz fazla sevimli.

"Ah günaydın.Umarım krep ve pankek seviyorsundur."

"Günaydın. Şey aslında ben dietteyim"
Greg bi süre bana baktıktan sonra kahka attı.

"Az önce Anthea'yı aradım ne yemeyi seversin diye. Oda şey dedi 'ne yaparsan yap dietteyim diycek ama yine de yiycektir' sonra yüzüme kapattı."

"Tanrım benim etrafımdaki kadınlar neden böyle ya?" Greg biraz daha gülüp yan taraftan kahve alıp bardaklara koydu.

"Şahsi fikrim etrafındaki kadınlar baya mükemmel." Ona 'ciddi misin?' dercesine bi bakış attım.
"Ne o bay Holmes kıskandınız mi? Sizde mükemmel sayılırsınız."

"Sayılırım? Ben koca bi ülkeyi yönetiyorum bay Lestrade tabi ki mükemmelim?" 

"Siz öyle diyorsanız öyledir bay Holmes." Greg bana gülüp göz kırptığında ona göz devirmiştim.

"Şimdi asıl konuşmamız gereken konuya girsek mi acaba?" Bence hiç gerek yok o konuya girmeye.

"Hangi konu? Anlamadım tam olarak"
Bana 'tabi hiç anlar mısın?' der gibi bi bakış attığında konudan uzaklaşmak için kahveme uzanmıştım.

"Arsızlaşmak istemem ama bay Holmes siz önünüze gelenle öpüşüp hiç bi şey olmamış gibi mi davranırsınız genelde?"

Dediği şeyle içtiğim kahve boğazımda kalmıştı. Öksürmeye başladığımda panikleyip sırtıma vurmaya başladı.

"Özür dilerim. İyi misin? Su veriyim mi?"

"Boğuluyorum su içmenin ne gibi bi faydası olabilir sence?!" Bi Kaç saniye sonra kendime geldiğimde oda sakinleşip yerine oturdu.

mystrade is realHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin