3. Bölüm Tesis

148 15 74
                                    

Merhaba,
Yeni bölümle sizinleyizzz

Adam ilerlemeye başlayınca bizde peşinden gittik. Binaya girince etrafı inceledim. Kızlarında aynını yaptığını biliyordum. Duvarlar koyu gri bir renkti ve etrafta hiç bir şey yoktu. Biraz yürüdükten sonra normalden daha geniş olan bir asansöre bindik. Diğerlerine göre çok daha hızlı hareket ediyordu. Beşinci katta durduk.  Adam önde biz arkasında, kabinden inip uzun koridorda ilerlemeye başaldık. Burda da duvarlar aynı koyu gri tondaydı ve girişin aksine duvarlarda bir sürü çerçeve asılıydı.

Sonunda büyükçe bir odaya girdik. Kocaman uzun bir masa ve etrafında bir sürü ofis sandalyesi vardı. Buranın duvarları daha koyu bir renkte boyanmıştı. Adam "sandalyelere oturun, birazdan gelecekler" dedi ve odadan çıktı. Sandalyelerden birine oturup telefonumu çıkardım, açılımıyordu. "telefonlarınız çalışıyor mu? Benimki açılmıyor". Herkes telefonlarını çıkardı. Hepsi kafasını olumsuz anlamda salladı. Biz hep bir ağızdan oflayıp telefonlarımızla uğraşmaya başladık.

O sırada içeriye 4 kişi girdi. 2 kadın ve 2 adamlardı. Dördüde max 30 yaşlarındaydı. Kumral adam elleri kotunun ceplerinde yürürken bize bakmadan "boşuna uğraşmayın telefonlar binaya girdiğiniz anda kapanıyor" dedi. Hepimiz onlara bakarken telefonları geri kaldırdık. Diğer adam siyah saçlıydı. Kadınlardan biri sarışınken, diğeri kızıldı. İlerleyip masanın başına geçtiler.

İlk kızıl kadın konuşmaya başladı "buraya gelme nedeninizi biliyorsunuz ama yinede söyleyelim. Güçleriniz hakkında bilgi almak ve onları kontrol etmekle ilgili eğitim alıcaksınız". Siyah saçlı adam devraldı lafı "Başta bilgi verelim."

Siyah saçlı adam aneye dönüp "En büyüğünüz Aysima, zihin okuma gücün var. Bu gücü sadece insanların gözlerine baktığında kullanabilirsin. Ama çok tehlikeli, istemediğin şeyler öğrenirsen veya fazla kullanırsan delirebilirsin. Fazlasıyla dikkatli olmalısın." Aney "peki bunu durduramaz mıyım? Yani istesem birinin gözlerine baksam bile zihninden geçenleri okumama gibi bir seçeneğim yok mu?" diye sordu. Aynı adam "eğitim sayesinde dediğin mümküm olabilir" şeklinde cevapladı onu.

Sarışın kadın sucuğa doğru "sırada Elasu, görünmezlik gücü verilmiş. Bu düşmanlardan bilgi almak için işe yarayabilir, ama ses çıkartığın anda görünür olursun ve buda senin hayatını riske atar. Ses yapmamaya dikkat et".

Kumral adam çikilata dönüp devam etti "Melike, ateş kontrol gücü verilmiş. Bu sizi korumaya yardımcı olabilir ama size zararda gelebilir. Rakibe karşılık verirken kendi takımını aleve verebilirsin. Ateşle oynamamaya dikkat et ki yanmayasın".

Siyah saçlı adam bakışlarını duwuya çevirip "Duru, doğa kontrol gücü verilmiş. Bunun yanında hayvanlarda sana yardım edebilir, ama iyi davranırsan. Kötü davranırsan sana bile saldırabilirler. Hareketlerine dikkat etmelisin".

Kumral adam bu kez güzelime bakıp "Eylem, telepati gücü verilmiş. İstediğin kişiye, istediğin şeyi akıl yoluyla iletebilirsin. Lakin o kişiden aynı şekilde cevap alamazsın. İçinden geçenleri yanlışlıkla herkese söyleyebilirsin, buda sizin aleyhinize olur. Aklını tutmaya dikkat etmelisin".

Sarışın kadın bu kez kırık yumurtaya döndü ve gülerek konuştu "Asya, sana su kontrol gücü verilmiş. Biraz ıslanmaktan zarar gelmez elbette. Ama dikkat et, insanları boğayım derken kendin boğulma. Tehlikeli sularda yüzmemeye dikkat etmelisin". Pozitifti ama komik değildi.

Son olarak kızıl saçlı kadın bana baktı ve konuştu. Bakışları biraz ürkütücüydü "son olarak Zeynep, sana da telekenizi gücü verilmiş. Güç zihinsel enerji ile kullanıldığı için, fazla kullanımı baş ağrısı ve yorgunluk yapar. Kullanmayı öğrenmediğin zaman çekim alanında sorun yaratabilir. Dikkat ette kontrolü kaybetme".

Kumral adam derin bir nefes alıp ellerini masaya yasladı ve ortaya konuştu "Hepinizin güçleri yanlış veya kötüye kullanımda felakete yol açabilir. Çok dikkatli olmalısınız. Güçler sizin yararınıza olduğu kadar zararınızada olabilir. Lehinize olan bir durumu yanlışıkla aleyhinize çevirebilirsiniz, tıpkı tam tersi olabileceği gibi. Şimdi sorusu olan?"

Güzelim el kaldırdı. Kumral adam ona dönüp başını sor dercesine sallayınca söze girdi "madem güçlerimiz bu kadar tehlikeye yol açabilir, o zaman neden bir avuç ergene veriliyor bu güçler?".  Aney bizi küçmsemesine biraz kızmış olucakki ona hafif ters bir bakış attı. Siyah saçlı adam konuşmaya başlayınca tekrar ona döndük "bunu bizde bilmiyoruz doğa seçiyor. Biz sadece doğru kontrol etmenizi ve iyiye kullanmanızı sağlamakla görevliyiz".

Aney kollarını masaya yasladı ve sordu "peki biz bunu nasıl saklıyacağız, okulumuz var. Normal yaşantımız da çok monoton değil. Hem günlük hayatımız, hem bu eğitim. Nasıl yürütücez?". Sarışın kadın "bundan sonra o liseye gitmeyip burda ders görebilirsiniz" kırık yumurta biraz anlık yükselip yerinde dikleşti ve sitemli bir sesle "ailelerimize ne diyeceğiz, gerek yok" diyip tekrar arkasına yaslandı. Bizde ona katıldığımıza dair mırıltılar çıkardık. Kumral adam "o zaman hafta sonları burada kalıcaksınız. Bizde size eğitim vereceğiz".

Çikilat başını biraz kaldırıp onlara baktı "burada kalıcaksınız derken?". Kızıl kadın bize doğru bir adım atıp "doğru duydun eğitim aldığınız günler burada kalıcaksınız. İtiraz edemezsiniz, biz izin vermezsek o liseye bile gidemezsiniz". Hepimiz nasıl der gibi ona bakınca "güçlerinizi tam anlamıyla kullanmayı öğrenene kadar bizim sorumluluğumuzdasınız ve ne dersek onu yapıcaksınız. Anlaşıdı mı?"En son tek kaşını kaldırarak kurduğu cümle bir soru cümlesi değildi, hepimiz farkındaydık.

Kadının sert tavrına karşılık aneye döndük. Oda yapıcak bişey olmadığını anlatan gözleriyle bize bakıp, onaylarcasına kafa salladı. Bizde tekrar kadına dönüp, başımızı olumlu anlamda salladık.

Kocam ortamın gerginliğini biraz dağıtmayı da amaçlayarak "peki biz güçlerimizi neye karşı kullanıcaz?" diye sordu. Kumral adam "onu zamanı gelince öğrenirsiniz. Bugünlük bu kadar, şimdi eve gidip dinlenin. Yarın hafta sonu, araç hepinizi alıcak". Kapıya doğru hareketlenmeye basladıkları sırada aney "durun peki Elasu, Melike ve ben ailelerimize ne diycez? Her hafta sonu bir yerde kalmamıza izin vermezler" diyince, sarışın kadın yürümeye devam ederken "siz onu bize bırakın" dedi ve başka bişey söylemeden çıktılar.Onlardan bir saniye sonra adam gelip kapı ağzından bize seslendi "eve gitme zamanı, hadi gelin".

Yarım saat sonra
Hepimiz ev ve yurtlarımıza bırakılmıştık. Şuan guruptan yazışıyorduk.

Aney ve kızları;
Kırık yumurta:napıcaz
Evlatlık:bence bu günlük ciddilik kotamızı doldurduk
Aney:yazar kızım haklı tıvtılım sende çok düşünme

Gruptan çıkıp instagrama girdim. Ama üstten okumaya devam ediyordum mesajları. Konu değişmişti. Şarkı dinleyip uzanmak istiyordum, sonra ödevlerimi yapıcaktım.

Aney ve kızları;
Siz:Ben şarkı dinliycem sonrada ödevlerimi yapacağım bayss
Aney:tamam miniğim iyi dersler

Mesajina kalp bıraktıktan sonra çıktım. 10 şarkı dinledikten sonra ödevlerimi yapmaya, masamın başına geçtim.

2 saat sonra
Sonunda ödevlerim bitmişti. Telefonumu elime aldım. "Aney ve kızlarından 327 mesaj" yazısını gördüm. "Her zamanki halimiz" diyerek hiç şaşırmadım.

Siz:ne konuştunuzda 327 mesaj
birikmiş
Kırık yumurta; eheheheh
Çikilat:çok önemli şeyler konuştuk devlet meselesi kesin okumalısın
Bu mesajına hep olduğu gibi gülmüştüm.
Aney:ben yatıcam çok yoruldum saat daha da geç olmadan sizde yatın
Güzelim:timam aney
Aney:dikkat edin
Siz:sendeee

Aney mesajıma kalp atıp çıkmıştı. Bizde biraz daha konuşup, çok geçe kalmadan uyumaya dağıldık.

Bu günlük bu kadar
Not: Zey sözü tutuldu

14 Fevkâlbeşer [yarı texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin