"Eğer cesareti olursa önümüzü keser ama ben onun bunu yapacağına inanmıyorum. Tek başına benim karşıma çıkacak kadar yürekli olduğundan şüpheliyim." Merih arabayı hızlandırdıktan kısa bir süre sonra arkamızdaki araba yavaşlamıştı. Merih'in söyledikleri doğru olabilirdi ama soru şuydu ki; Bu adam kimin peşindeydi?
"Seni tanıdığından emin misin?" Eğer gerçekten Merihi tanıyorsa cesareti kırılmış olabilirdi.
"Beni herkes tanır." Kaşlarımı çattığımda gözlerimi onun yüzüne çevirdim.
"Ben tanımıyordum. Doğrusu şuan da tanıdığım söylenemez." Arabayı normal hızına getirdiğinde arkadaki araba yok olmuştu. Göz dağı vermek istemiş olabilirdi. Bunları düşünürken Merih'in sesiyle kendime geldim.
"Beni yakından tanımak mı istiyorsun?" Evet.
"Farkındaysan ben öyle bir şey söylemedim. Sen kendi kendine uyduruyorsun." Merih'in alayla güldüğü yüzüne bakışlarımı çevirdiğimde içimden ne de güzel gülüyor eşkıya adam diye geçirdim.
"Seni eve bırakayım." Başımı cama yasladığımda onaylayan sesler çıkardım. Merih diğer şerite geçtiğinde yorgunluğun vermiş olduğu hissiyatla gözlerim yavaş yavaş kapandı. Belki de uyumamam gerekiyordu ama elimde olmadan uykuya daldım.
"Herhalde seni kucağıma alacağımı düşünmüyorsun." Duyduğum erkek sesiyle gözlerimi yavaşça araladım. Burnumun dibindeki Merihle göz göze geldiğimde yutkundum. Neden fazlasıyla yakınımda duruyordu.
"Evine getirdim." Naif sesini duyduğumda karnımda kıpırdayan bir şeyler vardı. Bu halim bana çok yabancı geliyordu.
"Teşekkür ederim." Kemerimi çözdüğümde arabanın kapısını açıp indim. Son kez Merihe baktığımda içimden gelerek tebessüm ettim. O ise bana şaşkınlıkla bakıyordu. Koş git kızım eve! Arabanın önünden hızlı adımlarla apartmana girdim.
Bu ben değildim. Bu Lale ile ilk defa karşılaşıyorum. Bir adamı sevmeye başlayan kadın gibi davranıyordu.
^^
"Benimle daha fazla ne kadar konuşmayacaksın." O günden sonra yaklaşık üç gün geçmişti ve ben Merihle karşı karşıya gelmemiştim. Onun bana nasıl dövüşeceğimi öğretmesi gerekiyordu ama ben bir türlü gidememiştim. Merih'in de işleri çok yoğun olmalı ki beni aramadı.
Ondan uzak durmaya çalışıyordum. Yoksa üzülen taraf ben olacaktım. Merih beni sevemezdi, sevmezdi.
"Serkan bana anlatamadığın o kadar çok şey var ki! Bana anlatmanı istesem bunu yapamazsın. İnan nedenini çok merak ediyorum." Serkan, annemlerin isteği üzerine kahvaltıya gelmişti şimdi ise odamda onunla konuşmaya çalışıyordum.
"Bunu yapamam." Artık öfkeleniyordum ve daha fazla kendimi tutamazdım.
"Neden yapamazsın çünkü bunun sonucunda Gökçe var!" Serkan bana şaşkınca baktığında o gözler artık bana hayal kırıklığıyla bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ LALESİ •TEXTING•
Novela Juvenil0505*******: Boşu boşuna tartışma çıkarmayın. Sizden korkacak halim yok beyefendi. 0532*******: Aksine korkmalısın. 0505*******: Ne o yoksa insan mı kaçırıp öldürüyorsunuz?! 0532*******: Biliyor musun tam üstüne bastın. Aynen dediğin gibi yapıyorum...