are you falling in love? | yoonmin

2|Ağır Duygular

Bu fice
Yedinci Ev - Birileri Anlatsın Bana
Şarkısı çok uyuyor bence
Fici okurken dinleyebilirsinizz

~~~~~~~~~~~~

Şimdiki zaman (2023)

Jimin 1 sene önceki heyecan ile girdi okuluna, yine çıktı merdivenleri büyük bir heyecanla. Onun için değişen tek şey, aşık olduğu çocuğun bu sefer sevgilisi olmasıydı. Sınıfa büyük bir heyecanla girdi, ancak yüzü hızla düştü.

Yoongi haftalardır yaptığı gibi, yine kafasını, masaya dayadığı kollarının üzerine bırakmış uyuyordu. Sanki sevgisi gün geçtikçe azalıyor, hatta Jimin'i görmeye tahammül edemiyordu.

Jimin ne zaman,

"Artık beni sevmiyor musun?" dese,

"Tabiki hayır, saçmalama Jimin!" Tarzı cevaplar alıyordu, ancak bu cevaplar hiç inandırıcı değildi. Jimin sevgilisinin yanına sakince oturdu, çantasını bıraktı, eşyalarını çıkardı.

Sınıf 1.siydi onunla yarışan yoktu. Eski günleri özlemişti, Yoongi'nin onunla yarıştığı günleri. Denemede kim 1. olursa o yemeğe çıkarıyordu sevgilisini. Aklına gelen tatlı anılar ile gülümsedi.

Ders başlayınca Yoongi'yi dürttü, Yoongi gerinerek kalktı ve kafasını yattığı yerden çevirip Jimin'e baktı.

O aşık bakışların yerini, donuk ve uykulu bakışlar almıştı. Jimin daralmış hissetti, ve elini kaldırıp lavaboya gitmek istediğibi belirtti.

Sınıftan çıktı, lavaboya doğru yürumeye başladı. Bacakları titriyordu, neden titriyordu? Bir insan neden onun için bu kadar gerekli ve önemliydi? Bu değeri o hak ediyor muydu? Jimin düşünceleri attı kafasından, kendi kendine söylendi.

"Boşversene, umursamıyor seni zaten. Yakında ayrılır senden... Hazırla kendini." Mırıldandığı her bir kelime, daha çok yaktı canını, her seferinde ayrı bir ok saplandı göğüsüne.

Lavaboya girip yüzüne biraz su çarptı, ardından yüzüne baktı.

"Aslında beni sevmesi bir mucize... Benim gibi birini kim sever ki? Ben olsam sevmezdim."

Jimin yüzüne her bir ayrıntısından tiksinircesine baktı, kalbi ağrımaya başlamıştı. Son bir kez yüzüne su çarptı, ardından yüzünü silip lavabodan ayrıldı. Sınıfa girdiğinde yine aynı manzara vardı. Şaşırmıyordu artık, sakince yerine oturdu ve derse odaklanmaya çalıştı.

Ders bitiminde Yoongi'ye döndü,

"Yoongi, bugün bize gelir misin?"

Yoongi kendisine sorulan soru üzerine kafasını Jimin'e çevirdi. Normalde reddedecekti, ancak Jimin'in ters giden bir şeyler olduğundan şüphelenmesinden korktu.

Kafasını sallayıp onu onayladı,

"Gelirim tamam." Jimin neşeyle ellerini çırptı. Bu sefer güzel hayallere dalmıştı, belki Yoongi eskisi gibi olurdu.

O gün son derse kadar Jimin heyecan ile bekledi, üzerindeki heyecanı tarif etmesinin imkanı yoktu. Son dersin bitiminde, Jimin toparlandı, çantasını kucağına koyup, beklentili bir şekilde Yoongi'ye baktı.

"Gidiyoruz değil mi?"

Yoongi sırtında çantasıyla Jimin'e baktı,

"Ha nereye?" Jimin'in yüzünde ki gülüşü hızla soldu.

"Ah pardon, tamam evet gidiyoruz."

Jimin zorlama olduğu belli olan bir gülümseme sundu. Ardından kalıp sınıfın çıkışına ilerlemeye başladı, onu gören Yoongi afalladı ve kalkıp peşinden hızlı bir biçimde yürümeye başladı.