Felix sabah uyandığında Hyunjin camın önünde dışarıyı izliyordu. Biraz doğrulup seslendi.
Felix: Hyunjin.
Hyunjin : efendim bebeğim.
Felix: orada ne yapıyorsun sen?
Hyunjin: hiçbir şey tatlım. Sen uyumaya devam et.
Felix: saat 12:30 Hyunjin ne uyuması? Öğlen olmuş.
Hyunjin: aa öyle mi? Saate bakmadım.
Felix: sen iyi misin?
Hyunjin: mükemmelim sevgilim. Her gece ölen kardeşim Jisung'u rüyamda görüp uyanıyorum. Ne güzel ama, eziyet resmen.
Felix: Hyunjin? İyi değilsin. Birde bu halinle içtin mi yoksa?
Hyunjin: hıh. Ne varmış halimde? Sadece canım yanıyor. Bu çok eğlenceli Lixie,tavsiye ederim.
(Yazar) Hyunjin felix'e gece tam olarak ne yaşadığını anlatmamıştı. Sürekli imalarla geçiştiriyordu. Felix'in bildiği tek şey hyunjin'in iyi olmadığıydı.
Felix yataktan kalkıp yanına gitti.Felix: Hyunjin. Gece ne olduysa bana anlatır mısın? Dinlemek istiyorum, kardeşinin ve ailenin nasıl öldüğünü ve dün gece ne yaşadığını.
Hyunjin: boşver Lix. Dinlemene gerek yok. Önemsiz şeyler.
(Yazar) Hyunjin elindeki bardağı bırakıp yere oturdu. Yine olmuştu. Aynı şeyler tekrarlayıp duruyordu. Felix Hyunjin'in yanına oturup elini tuttum.
Felix: iyi misin?
(Felix) Hyunjin boş boş karşısındaki duvara bakıyordu. Biraz ürkmüştüm kabul ediyorum. Bir anda elini elimin altından çekti. Yüzüme baktı ve sonra bağıra bağıra kahkaha atmıştı,hala anlamaya çalışıyordum. Onu rahatlatmak için gülümsedim ve konuştum.
Felix: neye güldün hayatım?
Hyunjin: nasıl güzel bir gündü ama?
(Yazar) Hyunjin yeniden bağırarak kahkaha atmıştı. Sonra bir anda o kahkaha hıçkırıklara dönüşmüştü. Hyunjin şimdi de ağlıyordu.
Felix: h-hyunjin. İ-iyi misin sevgilim?
Hyunjin: gitti ve asla geri gelmeyecek!
Felix: k-kim?
Hyunjin: k-kardeşim.
(Yazar) Hyunjin oturduğu yerden kalkıp elindeki bardağa biraz daha içki doldurdu. Felix bomboş gözlerle hyunjin'i izliyordu. Hala onu anlamaya çalışıyordu, tepkileri ve hareketleri normal değildi. Hemde hiç normal değildi.
Hyunjin bardağındaki içkisini bitirdi ama elindeki bardağı bırakmamıştı. Fazla sıkı tutmuş olacak ki bardak paramparça olmuştu.Felix: Hyunjin. D-doktora gitmek i-ister mi-sin?
(Yazar) Hyunjin felix'in dediğine bağırarak kahkaha attı ve konuştu.
Hyunjin: beni doktor mu düzeltecek? Bir şey diyeyim mi Lixie. Kaçmakta haklıydın. Deliyim ben.
Felix: deli falan değilsin senin sadece-
Hyunjin: delirdim ben delirdim. Kafayı sıyırdım. Anlasana beni. Baksana şu halime. Hangi insan bile bile elini kesip sonra da bundan zevk alır ha? Ben alıyorum ama.
Felix: ç-çok içtin Hyunjin. Dur artık, yeter.
(Yazar) Felix Hyunjin'in yanına gitti ve yavaşça sarılıp elini tuttu.
Felix: kendini boşlukta ve yalnız hissetme Hyunjin. Ben varım, sana yardım edeceğimi söyledim. Sözümün arkasındayım.
Hyunjin: lixie b-ben -
Felix: seni dinlemek istemiyorum Hyunjin,ne yaşadığını dinlemek istiyorum ben. Otur şu koltuğa. Ben eline pansuman yaparken sende bana baştan sona her şeyi anlatacaksın.
(Yazar) Hyunjin ve Felix birlikte koltuğa oturdu. Felix Hyunjin'e seni dinliyorum anlamında bakmış ve kafasını sallamıştı.
Hyunjin: büyükannem hastaneye kaldırıldığı gün anneme ve babama gitmemeleri gerektiğini söylemiştim. İçimde bir şeyler hissetmiştim çünkü,bir şey olacaktı emindim. Beni dinlemeyip gitmişlerdi,ben ise o sırada küçük kardeşime bakıyordum. Sonra telefon çaldı, annemin yada babamın sesini bekliyordum,başka bir adamın sesini duyana kadar.
Annemin ve babamın çocuğu olup olmadığımı sordu. Bende evet dedim ve bana söylediği şey tam olarak şuydu 'anneniz ve babanız bir trafik kazası geçirdi,kurtarmaya çalıştık ama üzgünüz'. Duyduğum şey ile öylece kalmıştım. Annem ve babam artık yoktu, ölmüşlerdi. Bunu uzunca bir süre Jisung'a anlatmadım, anlatamadım. Sonra o kendi çabalarıyla öğrendi tabii. Aradan birkaç yıl geçmişti, Jisung onaltı yaşındaydı ve sözümü gerçekten dinlemiyordu. Okulda zorbalık görüyormuş gelip bana anlatmamıştı. Daha fazla dayanamamış biriciğim. Beni arayıp 'kendine çok iyi bak,benim için üzülme abiciğim' demişti. Ona 'dur Jisung böyle bir şeyi sakın yapma' dememe rağmen dinlememişti. Onu da kaybettim. Yani benim sözümü dinlemeyen kim varsa.... Hepsi şu anda yanımda yok.Felix:Peki dün gece rüyanda ne gördün? Seni bu hale getirilecek kadar yani.
Hyunjin: uzun bir süredir sesleri kulaklarımda yankılanıyor. Ve hemen ardından başka bir ses onların yanlarına gitmemi söylüyor. Korkuyorum Lixie. Kendime bir şey yapacağımdan korkuyorum.
Felix: kendine bir şey yapmayacaksın. Yapacağını düşündüğün an hemen beni düşün,bizi düşün ve yapmaktan vazgeç.
Hyunjin: rüyamda annem ve Jisung bana yalvarıyordu. Yanlarına gelmemi söylüyorlardı. Orada çok mutlu olacağımızı, artık ağlamayacağımı söyledi Jisung. Bende burada senin olduğunu yanlarına gidersem senin üzüleceğini söyledim. Jisung bana dik dik bakıp ‘kendi bildiğini okumaya devam et abi, ama istediğin zaman da biz burada olmayacağız’ dedi. Çok korkuyorum lix. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Felix: sana yardım edeceğim söz veriyorum Hyunjin.
(Yazar) Hyunjin felix'e sıkıca sarıldı ve omuzuna başını koyup kokusunu içine çekerek uykuya daldı......
___________________________
Merhaba bebişlerimmm ❤️ umarım beğenirsiniz ❤️
oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💜
Sizi çok seviyorum 💙Görüşlerinizi ve fikriniz varsa yazabilirsiniz ❤️👉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love and Hate ~ Hyunlix
FanfictionFelix onun için cehennem olan evden kaçmıştı fakat hesaba katmadığı birşey vardı.... •Smut •Angst ~Aşk nefrete,nefret de aşka dönüşebilir miydi?....