"Senden hoşlanıyorum." duymamış gibi yaptım ve gittim. Zaten bu en iyisiydi. Orda durup ne yapıcaktım ki?
***
Uyandığımda hazırlanıp okula gitdim. Jungkook un yanında oturmak istemediğim için Chin Ho nun yanına gittim.
"Hey!" dedi biricik Jungkook'umuz.
"Ne?"
"Ne yapıyorsun?"
"Oturuyorum."
"Buraya gel."
"Gelmiyorum." dedim. Kolumdan tutup yanına oturtdu.
"Ne? Ne yapıyorsun?"
"Sadece yerine getirdim."
"Buraya gelmek istemedik diye geçtik her halde."
"Niye?"
"Öylesine." deyip geçiştirdim. Öğretmen gelmişti. Tüm ders yerimi değişemedim.
"Selam." dedi Jimin.
"Selam."
"Gelsene bi."
"Tamam." onu takip ettim.
"Efendim."
"Bu gün bize gelsene ders çalışırız." Dedi. Aslında güzel olur kafa falan dağıtırdım.
"Tamam."dedim. Ders bitti. Jimin le birlikte eve gittik. Şu altısı da bana alışmıştı. Jungkook hariç. Şaşkınlıkla baktı.
"Senin burda ne işin var?"
"Sana mı sorcam?" dedim. Biraz durduktan sonra kıkırdadı..
"Ne?"
"Çilekli ruj." dedi. Kızarma ablacım. Kızarma. Bu sefer değil.
"Kes sesini." dedim sertçe.
"Neyse hadi gidelim." dedi Jimin.
"Tamam." dedim. 1 saat falan ders çalıştık. Dikkatinizi çekerim. Çalıştık diyorum. Jungkook gibi oturup bana bakmadı.
"Ben gidiyorum." dedim sakince. Kolumdan tutup
"Kahve?" dedi.
"Olur." dedim. O kahve hazırlarken Jungkook geldi.
"Selam."
"Ne var?"
"Hiç öylesine geldim." diyip yanağıma küçük bir buse kondurdu (Kısaca öptü yani. Uzatmaya gerek yok.). Geri ittim. Muhtemelen Hatta büyük ihtimal kızarmıştım.
"Ne yapıyorsun ya?"
"Abartma. Sadece yüzünden öptüm." dedi. O sırada Jimin geldi.
"Buyur." deyip kahveyi elime verdi.
"Teşekkürler." dedim. Jungkook sa bana bakıp gülüyordu.
"Sinirlenince daha bi tatlı oluyorsun. Biliyor musun?" dedi.
"Benim gitmem lazım. Yarın okulda görüşürüz." dedim ve kalktım. Çantamı toplayıp evden çıktım.
***
Sabah uyandığım gibi üstümü değiştim. Bu gün ayrı bir güzel olmuşum ne ya? Saçlarımı salık bıraktım. Ve evden çıktım. Yolda yürürken EXO - History dinliyordum. Eski ama bu şarkı vazgeçilmezim. Okula girdim. O sırada birisi yanıma geldi.
"Hey!" dedi Jungkook.
"Bu sefer bişey unutmadım."
"Biliyorum." dedi ve güldü.
"Neyse ben Chin Ho nun yanına gidiyorum." dedim konuşmasına izin vermeden sınıfa girdim. Gerçekten aynı insanlardan bıktım. Biri gelse ya. Arkadaş falan olsak konuşsak. Nerde??
"Yeni transfer öğrenci kendini tanıt." Allahım dualarımı ne zamandan beridir böyle hızlı kabul ediyorsun Yarabbim. Aslında şimdi düşünüyorum da keşke başka bişey dileseydim. Araba, ev falan hiç kötü olmazdı.
"Selam. Ben Dae Won." bu kadar. E iyide bu okula kız gelmiyo mu? Yalnış bir şey söyleyince etraf kız kaynıyo. Şimdi kız yok. Hah sinir bozucu.
"Boş yere otur." dedi Öğretmen. Tam Jungkook un yanında oturacaktı bende Jungkook dan kurtulacaktım kiğğ.
"Öğretmenim burası Shi Hae nin yeri." he he karışmasan olmaz dimi? (Bu kısımda gerçekten özür dilerim. Hikayeler karışmıştı.)
"Shi Hae geç yerine." Milletin öğretmeni çocukların ismini hatırlamıyo bizim öğretmen 1 hafta önce gelen öğrencinin ismini soyismine kadar biliyor. Üzüleyim mi? sevineyim mi? Bilemedim vallaha. Daewon la yerimizi değiştik.
"Teşekkür ederim ya bu sıralar çok yardımın dokunuyo." dedim Jungkook a sinir bozucu bir bakış atarak.
"Önemli değil." dedi gülüp.
"Sinirrrr."
Burada bitti. Bu kısımda aslında Jungkook kısmı vardı. Zaten eski okuyucular Jungkook un fikirlerini biliyor. Ben sadece Shi Hae tarafından yazmaya karar verdim.
Tarih: 20.05.2015
Kelime: 474
Saat: Bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS | Jeon Jung Kook
FanfictionEğer "Romantik Komedi" gibi bir etiket koya bilseydik, bu hikaye kesinlikle öyle olurdu. Bol Jungkook'lu, eğlenceli ve bayılacağınız türden bir hikaye. ✔ Tüm Hakları Saklıdır.