"Yaa. Ne demişler? Büyük aşklar kavgayla başlar. Dimi?" dediğimde yüzündeki tüm gülümseme soldu. Yerine sinirden kızarmış Jungkook geldi. Bende memnuncasına sırıttım.
"Aşklar? Mı?" dedi.
"Yaa... Aşklar." dedim. Tam Ağzını açmış devam edecekken Rap Mons. onu durdurdu.
"Hey gençler. Kavga etmeyin. Olur böyle şeyler." dedi.
"Nasıl şeyler?" dedi V. Rm onu dürttü.
"Sus işte. Kavga engelliyorum burda." dedi dişlerinin arasında. Bize bakıp gülümsüyordu. O sırada içeri Chin Ho, Dae ve Hae geldi. Kısaca bizim grup. Chin Ho'yla Dae yerlerine oturup Bana döndüler. Hae'de benim sol tarafımdaki sırada oturdu.
"Ee?" dedi Chin Ho.
"Ne ee?" dedim.
"Ne diye Kantinden çat-kapı çıkıp gitdin?" dedi Dae. Gülümsedim.
"Arama yapmam gerekti de." dedim. Kafasını onaylar anlamda salladı. O sırada Hae beni dürttü. Bende ona taraf döndüm.
"Ortam neden Biraz Boğucu?" dedi.
"Noldu ki?" dedim. Kafasıyla Jungkook'u gösterdi. Bende omuz silktim. Sonra çaktırmadan ona baktım. Dae'ye öyle bir bakıyordu ki. Dae'nin rahatsız olduğu her halinden belliydi. Sinirden kıpkırmızı olmuştu. Bu halini görünce istemsiz kıkırdadım. Hemen bana baktı. Bende o baktığı gibi suratımı başka yöne çevirip güldüm. (sessizce).
"Komik mi?" dedi. Şimdi dönüp cevap verirdim de. Dönersem kahkaha atarım diye korkuyorum.
"Ihmm.(Boğazımı temizledim işte. Anlayın.) Hae. Biz bi çıkalım mı?" dedim.
"Ha?" dedi. Gözümü bereltip ona baktım. Güldü.
"Tamam ya. Biz çıkalım." dedi. Ben kalkıcakken Jungkook kolumdan tuttu.
"Nereye?" dedi. Ve beni yeniden yerime oturttu. Öküz.
"Sonra gideriz o zaman." dedim. Şimdi başka zaman olsa gülerdi de, şimdi hiç zamanı değil. Hayır yani ne dedim ki? Ama pişman da değilim. Az önce resmen çocuğu yediler. Ben buna sinirleniyor muyum? Grupa döndüm.
"Bu sınıfta olmayanlar artık gidebilir mi? Birazdan zil çalıcak. Burda durmanızın anlamı yok." dedim.
"Öyle mi oldu yenge?" dedi V atarlı kız triplerine girerek. Uzaylı. Tabi yenge dedi diye Bizim grup güldü.
"Yenge mi?" dedim. O sırada Jungkook'a baktım. Varla yok arasında gülümsedi.
"Değil mi?" dedi.
"Problemli. Bu çocuk gerçekten problemli." diye mırıldandım. O sırada kalktılar. V kalkmadı. RM gidip V'nin omuzlarından tutup kaldırdı. Birlikte sınıftan çıktılar.
"Üzgünüm." dedi Jungkook. Bu çocuk öğretmenden bile özür dilemeyen çocuk. (Hatırlarsanız 3 ya da 4'üncü kısımda böyle bir yer vardı.) Benden mi özür dileyecek?
"Ha?" dedim istemsizce.
"Öhöm... Bu gün olanlar için." dedi.
"Tamam." dedim ve önüme döndüm.
"Şimdi özür dileme sırası sende." dedi.
"Neden?" dedim. Dae'ye baktı. O'da bize bakıyordu. Bana 'Noldu?' gibisinden bi bakış attı.
"Az önce söylediklerin için." dedi ve bana döndü.
"Ben Ciddiydim." dedim gülmemeye çok büyük bir çaba göstererek.
"Ne?" dedi.
"Şaka yapmıştım. Bu kadar sinirleneceğini düşünmedim." dedim parmak uçlarıma bakarak. Rahatlamışcasına nefes verdi. O sırada mesaj geldi. (KakaoTalk'dan)
Kimden: Ece'mmm
Naber? Ben sıkıldım ya... Yazmış dudağını büzen bir sticker göndermişti. (Bu arada bilmeyenler için söylüyorum. BTS'in stickerleri de var. Kakaotalk da.) Gülümsedim. Jungkook önce bana baktı sonra telefonu elimden aldı."Ya! Versene." dedim. Elinden almaya çalışırken. Bir eliyle kolumu durdurmaya çalışıyordu. Mesajı okudu.
Heyecanlı yerinde mi bitirdim. Bilmiyorum. Ama okurken arada sebepsizce sırttığınızı hissettim. Çünkü yazarken bende öyle yaptım. Neyse. Ve Karşınızda KTS. Ben koydum ismini. Kelime,Tarih,Saat.
Kelime: 482
Tarih: 23.07.2015
Saat: 19:58
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS | Jeon Jung Kook
Fiksi PenggemarEğer "Romantik Komedi" gibi bir etiket koya bilseydik, bu hikaye kesinlikle öyle olurdu. Bol Jungkook'lu, eğlenceli ve bayılacağınız türden bir hikaye. ✔ Tüm Hakları Saklıdır.