Buluşma

5.2K 294 49
                                        

Hae gittikten sonra ardından rap mons, yoongi, v gitti. Bende Jungkook un yanında kaldım.

"Aslında endişelenmiş olman güzel bişey." bir yandan yazı yazıp bir yandan da bana bakıyodu.

"Ne diyosun sen be."

"Endişelenmen diyorum. Beni sevdiyin anlamına mu geliyor?"

"Saçmalama. Sınıf arkadaşımsın. Onun için endişelendim." dedim. Defterimi yazarak.

"Yani endişelendiğini kabul ediyorsun?"

"Evet. Sınıf arkadaşımsın diye."

"Bu da bişey." diye mırıldandı. Sonra ders falan dinledik. Ve öğretmen bana yaklaştı.

"Ben az önce ne dedim?" dedi. Bende dediklerini söyledim. Şaşırmış ifadeyle bana baktı. Ne yani bu kadar mı tenbeldim??

"Sen ne ara okumaya başladın?" dedi.

"Şarkılar sıkıcı geldi. O yüzden dinledim. Yarın yenilerini yüklerim. Merak Etmeyin." dedim gülerek. Tüm sınıf bana katıldı.

"Müdürün yanına mı gitmek istiyorsun?"

"Çok sıkıcı. Gitmesemde olur. Tamam sustum." ve o da gidip bişeyler karaladı. Ders bitti. Jungkook bana yaklaştı.

"Ne var?"

"Çok güzel görünüyorsun."

"Teşekkürler."

"Ne demek?" dedi ve ensesini okşayarak ilave etti.

"Yemeğe çıkalım mı?"

"Ne?"

"Yemeğe diyorum çıkalım mı?" ne? Ne saçmalıyor bu?
-neden olmasın?

-Sanane be içses

-Bence evet de.

-Hayır diyicem. Evet Hayır dicem

"Evet." ne? Hayır. Ne eveti yaaa. Laflar karıştı. Allah belanı versin içses.

"Gerçekten mi?

"Vaz mı geçiyim??"

"Yoo Yoo hayır." ay kıyamam yaav. Ben kalkıp gidiyordum ki Jungkook kolumdan tuttu.

"Saat 3:00 te(bizim saatle 10:00 da) Han nehrinin önünde."

"Olur." dedim. Eve gidip kıyafetlerimi çıkarıp duş aldım. Sonra hazırlanmaya başladım. Üzerime Siyah bir elbise giydim. Saçıma güzel şekil verdim. Hafif eyeliner ve kırmızı ruj sürdüm. Altınada kırmızı topuklu ayakkabılarımı giydim. Ve hazırdım. Saate baktığımda çoktan 2:32 olmuştu. Bir koşu odadan çıktım.

"Nereye?"

"Randevuya anne." dedim ve evden çıktım. Taksiye bindim.

"Han nehrine lütfen."

"Tamam." dedi ve yola çıktık. Han nehrine vardığımda saate bile bakmadım. Gözlerim Jungkook u aradı. Ve buldum. Elinde çiçeklerle durmuştu. Yanına gittim.

"Çok mu geç kaldım? Özür dilerim."

"Yoo hayır. Ben çabuk geldim. Ve bu arada çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim. Sende çok şık olmuşsun." siyah takım elbise giymişti. Ve içinde çook tatlı görünüyordu.

"Ee nereye gidiyoruz?" dedim.

"Şurada bi restoran var istersen oraya geçelim üşüme."

"Teşekkürler." dedim. Ve restorana girdik. Biraz üşümüştüm. Ama içeri girince ısındım. Rezervasyon yaptırmış.

"Rezervasyon Yaptırmıştık."

"Tamam. İsminiz??"

"Yang Shi Hae."

"Benim adıma mı?" dedim.

"Evet." dedi.

"Buyrun masanız." diye bir masa gösterdi. Pencerenin karşısındaydı. Ve manzarası çoook güzeldi. Menüyü getirdi.

"Ne istersin?" dedi Jungkook.

"Bilmem sen?"

"Ben kimchi alırım. Sen de..."

"Bende kimchi."

"Tamam hemen getiriyoruz. İçecek olarakta söylerseniz.."

"Ben su." dedim.

"Tamam ben de limonata."

"Tamam. Hemen geliyor efendim." dedi. Birkaç dakika sonra siparişler geldi. Bense manzaraya dalmıştım. O kadar güzeldi ki..

"Shi Hae."

"Efendim."

"Yesene."

"Ah tamam." dedim ve yemeğe başladım.

"Bu arada manzara çok güzelll." dedim.

"Biliyorum. O yüzden burayı seçtim." biraz sırıttım. Sonra yemekleri yedik. Bittikten sonra limomatayla suyu getirdiler. Onu da içtik.

"Gidelim mi? Biraz hava alalım. Sana bazı yerler göstereceğim."

"Tamam olur." dedim ve kalktık. Jungkook hesabı ödedi. Sonra dışarı çıktık. Sıcakta fazla kaldığım için dışarısı buzz gibiydi adeta. Jungkook montunu bana verdi.

"Soğuk olacağını tahmin etmiştim. Çok ince giyinmişsin." bana verdi ama o da üşüyordu. Her haliyle belliydi. Ama göstermemeye çalışıyordu.

"Sana ne demeli."

"Hadi çok konuşmada gidelim." beni bir yere sürükledi. Her taraf çiçek doluydu. Çok güzeldi.

"Çok güzel."

"Sana yaptım." biraz karşıya geçincede pembe gül yapraklarıyla minik minik kalpler vardı.

"B-bu gerçekten harika."

"Biliyorum. Ama sen daha güzelsin." çokk kibar.

"İyide ne zaman yaptın bunların hepsini???? Hem okul falan var."

"Aslında doğru. Bunların hepsini yalnız yapmam imkansız. Biraz yardım gerekti. Bir kaç tane adam tuttum, birlikte yaptık."

"..." söyleyecek laf bulamamıştım resmen. Ve bana sarıldı. Ney? Bana mı sarıldı? Bana neden sarıldı?

"Senden h-hoşlanıyorum."

İşte sözün bittiği yer. Hihihihi. Yaşasın kötülük.
Kelime:606
Saat:12:29
Tarih:05.06.2015
Saranghaeyo!! Fighting!! Hoşçakalın..

BTS | Jeon Jung KookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin