Jungkook ta biraz annemle konuştuktan sonra gitti. O gittikten sonra da zaten uyudum. Uyandığımda sabah olmuştu. Ben de hazırlanıp okula gittim. Jungkook gelmemişti. Garip. Oysaki hep benden önde gelirdi. Jimin'in yanına gittim.
"Jungkook neden gelmedi.""Biliyorum. Bana da söylemedi."
"Hastalanmış mıdır?"
"Bilmem. Neyse, geç yerine öğretmen birazdan gelir."
"Tamam. Dersten sonra gideriz Jungkook'un yanına."
"Tamam." dedikten hemen sonra bende yerime geçtim. Çok sıkıcı. Zaten dinlemedim ama. Neyse. Ders bitinceye kadar telefonumla uğraştım. Bu da sıkıcı. Sonra sonunda zil çaldı. Gün resmen sıkıcı geçti. Hae'yle birlikte kantine falan gittik. Jimin'le konuştuk o kadar. Ama boş. Dersler bitti. Bende Jimin'in yanına gittim.
"Hadi gidelim mi?"
"Tamam da Bu ne acele?"
"Endişelendim de."
"Tamam. Hadi gidelim." dedi ve Jungkook'un evine gittik. Evde yoktu galiba. Bizi hizmetçi karşıladı.
"Selam. Jungkook yok mu?"
"Hayır. Henüz gelmedi. Okuldadır."
"Ama okula da gelmedi. Acaba sizin birlikte kaldığınız bi yer vardıya orada ola bilir mi?" dedim Jimin'e dönerek.
"Olabilir. Hadi gidelim." oraya gittik. Kimse yoktu. Jungkook yerdeydi ve bayılmıştı. Hemen yanına koştum. Elimle ateşi var mı diye baktım. Yanıyor. Hemen buzdolabından bir poşet buz alıp kafasına koydum. Jimin'se sadece bana bakıyordu.
"Yardım etsen diyorum. Yardım et de yatağa falan koyalım." koşarak geldi. Bizde onu kaldırıp yatağa koyduk. 30 dakikadır uyuyo. Hala cevap yok.
"Hey! Biz geldik." dedi Rap mon. Jiminle yanlarına gittik. Ben olanları anlattım. Jimin de kafasıyla onayladı. Hemen odaya girdiler.
"Ateşi biraz düştü." dedim kısık sesle. Artık konuşamıyordum. Başında biraz bekledikten sonra diğerleri dağıldı.
"Biz yemek yemeye gidiyoruZ. Sende geliyormusun?" dedi Jimin.
"Sence?"
"Tamam. Birazdan geliriz." dedi ve gitti. Bekledim bekledim uyanmadı. Daha da endişelendim. Jimini aradım.
"Alo?"
"Hala uyanmadı."
"Kendini fazla yoruyorsun. Git dinlen birazdan uyanır."
"Olmaz. Ben beklicem siz çabuk gelmeye çalışın."
"Tamam. Görüşürüz."
"Güle Güle." dedim. 48 dakika falan uyanmasını bekledim. Belki zehirlenmiştir? Zehirlenmemiştir.
"Uyansana yaa." dedim bir taraftan bağırırken gözümden yaşlar süzüldü. Sonra bekledim. Galiba uyuya kalmışım. Uyandığımda yerinde yoktu. Düşündüm ki, belki uyanmıştır kendine bişeyler almaya gitmiştir. Aşağıya indim. Tüm ekip aşağıdaydı. Jungkook ta gülüyordu. Rahat bir "Oh!" çektim. Galiba sesli oldu ki herkes bana döndü.
"Gelsene." dedi Yoongi. Gittim. Oturmuş oyun oynuyorlardı.
"Noldu sana?" dedim sinirle Jungkook a.
"Ne o? Merak mı ettin?"
"Yoo. Hayır... Şey sadece... Neyse be soruma cevap ver!!" dedim kaşlarımı çatarak.
"Yorgunluktan bayılmışım." saate bakıp dedim:
"Sen 3 gün uykusuzmu kaldın? 5 saattir uyuyosu. Be..."dedim bağırarak.
"Şeyy... Son günlerde uykusuzluğum arttı. Nedenini bende bilmiyorum."
"Neyse ya ben gidiyorum." diyip kalktım. Rap monster arkadan gülerek dedi:
"Senin için endişelendi."
"Hey ben endişelenmedim." dedim. Bağırdım ve kapıyı çarpıp gittim. Endişelenmişim. Hah. Gerçekten acınası durumdayım. Kendime bile yalan söylüyorum. Kesin olarak alay konusu olucam yarın. Çünkü gülme seslerini burdan duya biliyorum. Jimin geldi.
"Al bunu. Hava soğuk üşürsün." diyip bana hırka gibi bişey verdi.
"Teşekkürler. Ben gidiyorum. İçeridekilere söyle fazla konuşmasınlar tersim pis oluyo."
"Tamam. Hadi git sen." dedi Jimin. Gülerek.
Oy ve yorumlarınızı yazın. Bekliyorum. Bayy.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS | Jeon Jung Kook
FanfictionEğer "Romantik Komedi" gibi bir etiket koya bilseydik, bu hikaye kesinlikle öyle olurdu. Bol Jungkook'lu, eğlenceli ve bayılacağınız türden bir hikaye. ✔ Tüm Hakları Saklıdır.