Merhaba!
Ufak bir bilgi vermem gerekiyor; bu kurgu eskiden kor Alevler'di şimdi ise zehirli kehribar, nedeni çok içime sinmediği için ve içime sinmeyen bir kurguyu size sunmak istemediğim için karakterlerin adı dışında değiştirdim. Umarım bunu beğenirsiniz. Son bir şey daha, kurguda küfür ve şiddet, madde gibi konuşmalar vs olabilir. Rahatsız oluyorsanız okumamanızı tavsiye ederim.
Bölüm araları yorumlarınızı bekliyorum.
Instagram: heaalaidarez
Twitter:acisesizlikİyi okumalar:)
james arthur - train wreck
⚡♥️"Şeytanı uzakta arama. Çünkü o çok yakınında bir nefes uzaklığında hata yapman için seni izliyor..."
"Kurucuları artık oyalayamayız!" Sesi rusçayken daha öfkeli geliyordu. "Ne yapacağız?" Bunu soran kesinlikle ben değildim. Merdivenlerin orada duran Ezgi'nin sesiydi, o da Rusça konuşmaya başlamıştı.
"benim bir planım var, fakat bunun sonucu hepimizi etkileyebilir! özellikle seni Talya!" bakışlar bana döndüğünde "önemi yok. Artık hiç bir şeyin önemi yok Victor,"dedim.
Sonucu bizi ne kadar etkilediği umrumda değildi. Nedeni belki de çok uzun zaman önce bu uğurda ailemi kaybetmemdi. Ne uğruna mı? Bir güç uğruna, para uğruna zaten bunlar üzerine kurulmuyor muydu? Her şey bunun içindi; kaybettiklerimiz kazandıklarımızdan fazlaydı! İnsanoğlu bunu göremiyordu, belkide bu yüzden Tanrı bizi cezanlandırıyordu...
"Victor umarım bizi, cehennemde zebanilerle dans etmek zorunda bırakmazsın!" Olay her ne kadar ciddi olsada, bu istemsiz dudağımın kıvrılmasına neden olmuştu.
Victor tekli koltuğa oturdu, elindeki viski bardağını masaya bıraktıktan sonra bakışları ikimizide delip geçecek kadar keskindi. "Uzun zamandır aklımda olan planı hayata geçirmek benim içinde zor olacak. Ezgi fakat bunu yapmazsak da Talya'yı kurucular öldürebilir beni anlıyorsunuz değil mi?!"
"Ben o değilim Victor! senin yüzüne vurmam, annem gibi sırtımı dönmem biliyorum ki; başka seçeneğin olsa hiç düşünmeden onu yapacaksın ama yok! değil mi? Yok." Acı bir tebessüm yayıldı dudaklarıma "eğer her şey bitecekse aklındakini yap" aklındakini biliyordum kahretsin ki onu ben söylemiştim!
"Hafızanı sileceğim Talya beni suçlamayacak mısın?" Sesinde fark ettiğim acı dumura uğratmıştı. "Yeni bir devir başlatacağız, Talya Milan Demirhan'ın devri artık bitti. Burayı yakacağız burada bir ceset bulacaklar Demirhan'ların sonu diyecekler!" sözleri bir bir zihnimde yankı yapıyordu. Zehirli sarmaşık misali zihnimi sarmaya başladığında artık geri dönüşü olmadığını anladım.
Demirhan'ların sonu gelmez, sadece öyleymiş gibi rol yaparlar demek istesemde demedim.
"Siz ne saçmalıyorsunuz?! Bunu kabul etmeyeceksin herhalde" merdivenlerde sükunetini koruyan Ezgi, nihayet buna son vermiş, hızlı adımlar ile yanımıza gelmişti. Bakışları Victor ile benim aramda gidip geliyordu. "Talya bir şey söyle! Hafızanı silmekten bahsediyor."
Yerimde doğrularak, "bu fikri ilk ben vermiştim ona," bir şey demek için dudaklarını araladığı sırada, "başka seçeneğin yok ise bunu yapabiliriz demiştim." Ardından derin bir nefes aldım, "böyle bir şeyi bekliyordum. Sonuçlarının farkındayım. Ezgi, soy adım için çok bedel ödedim, en başta ailemi bu uğurda toprağa verdim! inan bana! daha da dibe batamayız. Çünkü; zaten dipteyiz ve artık diken üzerinde durmaktan sıkıldım! on dokuz yaşında bir gence göre çok fazla şey atlattık. Sadece artık normal olmak istiyorum..." Nefes almadan konuştuğum için derin bir nefes aldım.
Ve bunun yolu her şeyi unutmaktan geçiyorsa, buna hazırım Ezgi, üzgünüm!
Omuzlarını kabullenmişlikle indirdi "ya bulurlarsa?" O sırada Victor "bizde orada olacağız o bizi görmesede; daima yanında olacağız."
Ardından Victor'un ayağa kalkışını izledim. Adımları karşımda durdu, "hazır mısın?" Nihayet beklediğim o soru gelmişti.
Başımı kaldırarak "cevabını bildiğin sorular sormamalısın Victor," dedim. Dudağı kıvrılır gibi oldu fakat bunu engelledi.
Ezgi'ye bakarak, merdivenin sağında bulunan asansörü işaret ederek "bas düğmeye, ya şimdi ya da hiç!" Neyden bahsettiğini üçümüzde biliyorduk. Ezgi kısa bir tereddüt yaşasada, düğmeye bastığında adımlarımı asansöre yöneltmiştim.
Asansör kapısı açıldığında önde Victor arkasında biz binmiş ve Victor'un düğmeye basışını izlemiştim. Kapı kapandığında cebinden telefonu çıkararak birini aradı, " geliyoruz."
Kapı açıldığında, kır saçlı, yüzünde kırışıkların yeni yeni başladığı kırklı yaşlarında dinç duran bir erkek karşıladı. Üzerinde beyaz bir önlük vardı. "Hoşgeldiniz efendim" dediğinde yüzüne bakmıyordum, bunun yerine etrafı incelemeye başlamıştım. Kasvetli bir havası vardı. Değişik şişelerde ilaçlar ve aletler bulunuyordu. Beyaz bir perde ile kapatılmış bir bölüme ilerlediklerinde onları takip ederek oraya girmiştim.
Kır saçlı adamın işaret ettiği sedyeye tek kaşımı kaldırarak baktığımda Victor ile bakışlarımız kesişti. Gözlerini kapatıp açtığında çoktan sedyeye uzanmıştım.
Her anı farklı bir iz bırakır. Ve şimdi hepsi tek tek hiçliğe karışıyordu, hiçliğin bıraktığı hissiyat ise ömür boyu benimle olacak yegâne düşmandı; anılarımın yer edindiği zihnimdeki o bölge artık yeni
ile dolacak ve hatırlamadığım o kısımları bastıracaktı.Nereye kadar? Bu sorunun cevabını zaman gösterecek. Kaçmak bir Demirhan'ın işi değil, tabi soy adının laneti uğruna herkesi kaybetmiş birinin yapacağı son şey: grurun ardına saklanmak olur.
Hoşçakal Talya Milan Demirhan
19 sene ölüydün artık yaşama sırası sende...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİRLİ KEHRİBAR
Ação"zamanın geçiremediği izleri kimse geçiremez." Rusya'nın en büyük mafyalarından olan Demirhan ailesinden, geriye kızları Talya Milan Demirhan kaldığında bu soyun getirdiği laneti taşımak zorundadır. Yaşadığı kayıplar ve acılara daha fazla dayanamay...