2120 gün önce - 14 Şubat 2013
Soğuk bir perşembe günü akşam üzeri Yoongi elinde küçük bir kutu ile Jungkook'un okulunun önünde, küçük olanın çıkmasını bekliyordu.
Kolundaki, dedesinden yadigâr deri kayışlı klasik saatinden saati kontrol ettiği esnada çıkış zili çalmaya başlamış ve öğrenciler yavaş yavaş kapıdan çıkmaya başlamışlardı. Yoongi'nin gözleri belirli bir liseli genç için etrafına bakışlar atarken, beklediği çocuğun elinde kalpli bir kutu ve yanında da güzel bir kızla çıktığını görmesiyle hayal kırıklığına uğramıştı.
Yoongi haklıydı. Yaşı daha küçüktü, ergendi ve çabuk unuturdu. Öyle de olmuştu. Görüşmedikleri bir ay boyunca zaten Jungkook'un hâlâ kendisini bekliyor olacağını düşünmesi belki de aptallıktı ancak yine de, inanmak istediği gerçek bu olsa gerek, kendisini küçük olanın yanında bulmuştu.
"Yoongi hyung?" Jungkook, önünden geçerken kaldırımda bekleyen büyüğünü görmesiyle seslenmiş ve artık saçları yeşil değil kahverenginin hoş bir tonuna boyanan genç adam bakışlarını yerden çekip adını seslenen küçüğüne bakmıştı. "Ah, selam Jungkook." Gülümsemeye çalışarak söylese de, Jungkook Yoongi'nin yüzündeki tebessümün zoraki ve sahte olduğunu anlayabilecek kadar çok incelemişti büyüğünü. Artık her hareketi ezberindeydi.
"Senin ne işin var burada?" Jungkook merakla, biraz da beklentiyle sorduğunda, Yoongi eliyle ensesindeki saçları karıştırmıştı. "Şey, buralardan geçiyordum, çıkış saatinin de yakın olduğunu görünce selam vermek istedim. Uzun zaman oldu." Jungkook'un elindeki kalpli kırmızı kutuya ve yanındaki kıza bir bakış atmıştı. "Ama senin arkadaşınla planların vardır, ben meşgul etmeyim seni." Yoongi bunları söylerken, Jungkook'un gözleri, büyüğünün elinde tuttuğu küçük kutudan hiç ayrılmamış ve uydurduğu bariz yalanlar yüzünden de dudaklarında saklamaya çalıştığı bir tebessüm belirmişti. "Biz de Ji eun ile yemek yiyecektik, sen de katılsana hyung, onunla tanışmanı isterim. Senin için sorun olur mu Ji eun?"
Kız sevimlice gülümseyerek kafasını iki yana sallamıştı. "Ah hayır tabii ki, memnun olurum. Kook'un hep bahsettiği Yoongi hyung'u siz olmalısınız." Yoongi, ondan bahsetmesine mi takılsa yoksa Jungkook'un kısaltılmış adına mı takılsa bilemeden, kendini bir fastfood restoranında bulmuştu.
Ji eun ve Jungkook yan yana oturup gülüşerek sohbet ederlerken Yoongi ikilinin karşısına oturmuş onları izliyordu. "2431 numaralı sipariş hazır!" Jungkook kontrol ettiği fişte kendi numaralarını görünce ayaklanmıştı hemen. "Sen otur, Ji eun, ben alırım seninkini de." Sevimlice gülümseyerek söylemiş ve Yoongi'nin de arkasından onu takip ettiğinin bilinciyle, gülümseyerek siparişlerin olduğu tezgaha doğru yürümeye başlamıştı. "Sevgili yapmışsın." Yoongi belli etmemeye çalışsa da bozulduğu bariz olan ses tonuyla söylemişti. "Çok tatlı biri değil mi hyung sence de?" Jungkook kesinlikle eğleniyordu. Ama Yoongi bunu anlayamayacak kadar hayal kırıklığına uğramıştı. Bugünü çok daha başka hayal ettiği kesindi.
"Hı hı, çok tatlıymış gerçekten de." Jungkook, büyüğünün bu tepkisine gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış ve önden ilerleyerek masaya yerleşmişti. Yoongi de peşinden gelip yerleştiğinde, Jungkook daha çok eğlenebileceği şeyler yapmak istediğini fark etmiş ve önünde paketi açılmamış hamburgerin paketini açarak yanındaki kıza uzatmıştı. Ji eun gülümseyerek paketi açılmış hamburgeri alırken gözlerini önce Yoongi'ye ardından da Jungkook'a çevirmiş ve arkadaşının ne yapmaya çalıştığını ise, Jungkook çaktırmadan ona göz kırpınca anlamıştı. Ji eun, Jungkook ona göz kırpınca, ne yapmak istediğini anlayarak gülmüş olsa da, Yoongi'nin açısından bakınca gayet flört ediyor gibi duran ikili yüzünden iştahının kaçtığını hissetmişti.
Biliyordu, buna hakkı yoktu. Haftalar öncesinde Jungkook'un hislerini küçümserken ve unutacağını söylerken böyle olacağını düşünmemişti ve haklıydı işte, Jungkook tutarsız bir ergendi. Hisleri çabucak değişebilirdi ve öyle de olmuştu.
Yoongi dakikalar boyu karşısında flört eden ikiliyi izleyerek surat asarken, Jungkook bu görüntü ile inanılmaz keyiflenmişti.
Yoongi bunu çoktan hak etmişti ve ufacık bir eğlenceden kimseye zarar gelmezdi, Yoongi hyungu dışında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberries and cigarettes | yoonkook
Fanfictionyaz akşamları küçük balkonumuzda oturur, o sigarasını içerken ben de çileklerimi yerdim. yıldızlar şahitlik ederdi güzelliğimize. belki de onlar da yakıyorlardı bir sigara, bizim kadar güzel olamadıkları için. bir yaz gecesinde hava hafiften puslu...