2317 gün önce - 2 Ağustos 2012
Yoongi ve Namjoon salonda oturmuş film izlerlerken Jungkook merakına yenik düşüp, bu sefer daha düzgün kıyafetlerle, salona gelmişti. Uzun koltukta tek başına oturan Yoongi'den olabildiğince uzak olan köşesine çaktırmadan oturduğunda kendisini fark etmediklerine inanacak kadar polyana olmayı denedi ancak Yoongi'nin ilgisiz gözleri, kendininkiler ile buluştuğunda bu inancı da yok olup gitmiş ve derince yutkunmuştu.
Yoongi hafifçe gülümseyip ve ağız hareketiyle Jungkook'a selam verdiğinde Jungkook tebessümle karşılık vermişti büyük olana.
Abisinin tuhaf arkadaş grubuna dahil oluşunun ilk günü aynen böyle geçmişti. Sırayla diğer arkadaşları da geldiğinde ve yeterince büyük olmayan salonda yedi kişiye yetecek kadar yer olmadığında, yeni gelenler halının üstüne yerleşmişti. Hoseok yerde bağdaş kurmuş bir şekilde otururken Jimin başını onun kucağına koyarak uzanmış, Taehyung Namjoon'un önünde yere oturup kollarını Namjoon'un bacaklarına yaslayıp kafasını da kollarına koymuş ve Seokjin ise hepsinden uzak bir köşede ve hepsini görebileceği şekilde oturmuştu.
Yoongi ve o ise, sadece bakışıyorlardı.
Büyük olan hafifçe yanındaki boşluğu patpatladığında Jungkook anlamamıştı. Yoongi küçük olanın anlamadığını fark ettiğinde hafifçe bileğinden yakalamış ve yanına oturtmuştu Jungkook'u.
Herkes filme odaklanmışken Yoongi usulca küçük olanın kulağına yaklaşmış ve fısıldamıştı. "Aramıza hoş geldin, küçük." Jungkook tam olarak anlamasa da iyi bir şey olduğunu umuyordu. Belki bu yalnız ve monoton hayatına abisinin arkadaşları gökkuşağı gibi gelirdi. Yedi farklı renk. Büyük olana gülümsemekle yetindi sadece.
Yoongi yeniden filme odaklandığında Jungkook gözlerini büyük olandan alamıyordu. Küçük kalbi Yoongi'yi her gördüğünde böyle atmayarak kendisine biraz bile olsa yardımcı olması için sol böbreğini verebileceğini düşündü. "Kalbinin sesini buradan bile çok net duyabiliyorum Jungkook." Yoongi gülümsemiş ve Jungkook da yutkunarak gözlerini kaçırmıştı.
Yoongi, yan yana duran bacaklarının üzerindeki Jungkook'un eline yavaşça yaklaşmış ve serçe parmağıyla küçük olanın serçe parmağını yakalamıştı. Jungkook şaşırarak bakışlarını tekrardan büyük olana çevirdi. "Yoongi hyung." diyecek bir şeyi yoktu. "Sessiz ol ve dinle Jungkook, kalbin yalnız değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberries and cigarettes | yoonkook
Fanfictionyaz akşamları küçük balkonumuzda oturur, o sigarasını içerken ben de çileklerimi yerdim. yıldızlar şahitlik ederdi güzelliğimize. belki de onlar da yakıyorlardı bir sigara, bizim kadar güzel olamadıkları için. bir yaz gecesinde hava hafiften puslu...