strawberries and cigarettes | yoonkook

episode 3: "15 sene önce bugün, iyi ki"

2287 gün önce - 1 Eylül 2012

"İyi ki doğdun Kookie, iyi ki doğdun Kookie, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun Jungkookie." Namjoon elinde tuttuğu küçük pasta ile kardeşinin odasına doğum günü şarkısı söyleyerek girdiğinde Jungkook elindeki çizgi romanı yatağının üstüne yüzüstü bırakıp doğrulmuştu. Bugün doğum günüydü. "Hyung," gülümseyerek kendisine doğru adımlayan abisine bakmıştı. "Dilek tut Kook." Yumuşak sesiyle söyleyerek pastayı uzattığında Jungkook kendisine denileni yapmıştı. Gözlerini kapattı önce ve içinden geçirdi; ölene dek mutlu olmak istiyorum. Başka bir dileği yoktu mutlu olmaktan başka. Gözlerini açtı ve eridiği için yamulan mum pastanın üzerine devrilmeden üfleyerek söndürdü.

Namjoon pastayı komodinin üzerine bırakıp kollarını açtığında Jungkook yatakta dizlerinin üstünde yükselerek abisinin açtığı kollarının arasına girmiş ve sarılmıştı sıkıca. "Teşekkür ederim hyung." Namjoon küçük kardeşinin saçlarını karıştırmıştı. "İyi ki doğdun Jungkook, iyi ki varsın ve iyi ki benim kardeşimsin." Jungkook ağlayacak gibi hissetmişti. "İyi ki benim abimsin." Abisinin kollarının arasından çıkıp Namjoon'un gülümseyen yüzüne bakmıştı. "Haydi, üzerine bir şeyler giy de gel, bizimkiler seni bekliyor." Büyük olan söylediğinde Jungkook gözlerini kocaman açmıştı. "Bekliyorlar derken?" Namjoon kardeşinin doğum gününü önce kendisi özel olarak kutlamak istemişti bu yüzden arkadaşları salonda beklerken gelmiş ve önden kutlamıştı. Her sene sadece ikisi olurlardı doğum günlerinde ve Namjoon özel günlerindeki kalabalığa alışamamıştı. Bu nedenle bu özel anlarını saklı tutmak istemişti.

"Bekletme de gel." Namjoon bunu söyledikten sonra odadan çıkmış ve Jungkook da abisi çıkar çıkmaz üzerine düzgün bir şeyler giyerek salona geçmiş ancak kimseyi görememişti. Odanın içine adımını atar atmaz ışık yanmış, tepesinden aşağı konfetiler dökülmüş ve altı çocuk bir ağızdan "Sürpriz!" diye bağırmıştı. Jungkook neye uğradığını anlayamamış, şaşkın gözlerle etrafına bakınıyordu sadece. "İyi ki doğdun Jungkook." Seokjin gülümseyerek söylediğinde Jungkook da şaşkınlıktan sıyrılmış ve gülümsemeye başlamıştı. "Teşekkür ederim." Dolu gözlerle söylemiş ve herkesle teker teker sarılmış, hediyelerini almıştı. 

Sıra Yoongi'ye geldiğinde yeşil saçlı çocuk kollarını açmış bekliyordu. Jungkook elindeki hediye paketlerini Yoongi'nin arkasındaki masaya bırakmış ve kollarını sıkıca dolamıştı büyük olana. "On beş sene önce bugün, iyi ki doğmuşsun Jungkook. İyi ki hayatıma girmişsin." Büyük olan, Jungkook'un kulağına doğru söylediğinde Jungkook utanmıştı. Kalbinin hızlandığını ve pompalanan tüm kanın yanaklarına hücum ettiğini hissediyordu. Kollarını sıkılaştırdı. "Sen de hyung, sen de iyi ki benim hayatımdasın. Her yaşımda yanımda ol hyung, hayatımı güzelleştiriyorsun."