Skapova-Son Arzum
"Sen nasıl girdin bu oyuna?" dedi merakını gidermek adına. "Sevgilinle mi?"
"Dışarıda dedikodum mu yapılıyor?" diye sordum o pis adamların diğer yarışmacılarına anlattıklarını hayal etmek zor değildi.
"Biraz." dediğinde
"Dışarıdan öyle mi duruyorum?" diye sordum."Nasıl yani?" dedi.
"Aptal birisi gibi mi görünüyorun?"
"Hiç de öyle durmuyorsun. Daha çok sen sevgilini bu oyuna çekmiş gibisin." dediğinde güldüm.
"O hâlde sormana gerek yok. Cevabını aldın."
"Gerçekten yaptın mı?"
"Neden yaptın?" dediğinde iç çektim benim için hâlâ yabancıydı ama anlatacaktım. Yaşadıklarımı anlatıp biraz rahatlayabilirdim.
"Çok meraklısın ama anlatacağım."Begüm'den Geçmiş Zaman:
"Hiç derdim yoktu. Onların karşılığında vereceği paraya da ihtiyacım yoktu. Bu pisliğe girmek için hiçbir nedenim yoktu anlayacağın. Sadece eğlence aramıştım. Afişi gördüğümde Samet'e heyecanla anlattım yarışmayı. Hem babam hem de o gerek olmadığını söyledi ama ben itiraz ettim ve bu ölüm oyununa istemediği hâlde sürükledim onu. Elimizdeki her şeyi aldılar. Üç gün boyunca yemek ve su vermeden bir oda da tuttular bizi. Ve o bir kez olsun bana söylenmedi, canımı sıkacak hiçbir şey çıkmadı ağzından. Onu o hâlde bir dövüş ringine aldıklarında ben sadece izleyebildim. Ağzı burnu kan içinde kalmıştı ama orada benim için savundu kendini.
Dövüş bitince ikinci gün beni çıkaracaklarını söylediler. Benim dayanamayacağımı biliyordu. Kaçmayı önerdi. O gece onun yüzündeki yaraları sardım. Teker teker yaralarından öpüp ağlayarak özür dilediğimde o kadar pişmandım ki ama o beni affetmişe benziyordu. Bilmeden ikimizi de bir felakete sürüklemiştim ve o bana kızmamıştı bile.
Sabaha karşı daha güneş doğmadan kaçtık ama ormanın içinde hiçbir yere varamadık. Artık açlığa dayanamıyordum. Bir süre sonra bizi yakaladılar. Bu sefer ikimizi ayrı odalara aldılar. Beni aldıkları oda da iki erkek daha vardı ve bana zevkle bakıyorlardı. Bana dokunmamaları için elimden gelen her şeyi yaptım ve ilk kez elimi o gece kana buladım. Kendim için iki cinayet işledim. Gece gizlice kaçtım ve onun odasını buldum. Neyse ki odada ondan başka kimse yoktu. İçeri girdim. Sonunda yeniden birbirimizi bulmuştuk.İçeri giren adamlardan biri artık sabrı taşmış olacak ki ikimizi patronunun odasına çıkardı. Adam sert bir dille konuştu ve sonunda bana baktı. "Belli ki sizi ayırmak kolay olmayacak."
"Ne dersiniz? Hanginizin canını alayım?""Benimkini al, ona dokunma." böyle demesiyle hızla ona döndüm.
"Hayır!"
"Bana göre hava hoş." dedi adam.
"Begüm! Hayır, dedim."
"Benim için kendini riske atamazsın!"
"Samet, bırak zaten ikimizi bu oyunun içine atan bendim. Bırak beni öldürsün kurtulalım. Ne olur yalvarırım sana."
"Beni öldür." demesiyle adam silahını çıkardı.
Çığlık attım. Buradan kurtuluşumuz yoktu."Hayır, ona dokunma."
"Sen öldür o zaman." dedi bana.
Elindeki çakmağı bana fırlattı. Titreyen ellerimin arasından düştü çakmak. "Siz ikiniz fazlasıyla yaramazlık yaptınız.""Neden ikimizi birden öldürmüyorsun? Pislik herif!"
"O kadar da kolay olmayacak."
"Yaşamak istiyorsan bize yardım edeceksin." demesiyle titredim.
"Merak etme, karşılığında paranı fazlasıyla alacaksın."
Ağlayarak başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.
"Hayır, yapamam. Size yardım etmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirli Kalp Âşıkları
General FictionKapak tasarımı @irrelevantbird'e aittir. Wattpad'de Kirli Kalp Âşıkları adında ilk kitap! Bir seri katil kimseye güvenmemesi gerektiğini bilir değil mi? O da bunu biliyordu. Ama kuralları herkes bilir önemli olan onları uygulayıp uygulayamadığımızdı...