Kirli Kalp Âşıkları

Korumacı Kavga

G-Eazy & Halsey-Him&I
Bir ay sonra

Bir ay geçmişti. Koskaca bir ay... İş bile bulmuştum geçmek bilmeyen bu zaman diliminde.
Bu bir ayda bazı şeyleri unutmayı denesem de unutamamıştım. Begüm de unutmama yardım etmeye çalışıyordu. İş çıkısı Begüm'le  gezmeye çıkmıştık.

Dönerken "Babam seni bize davet ediyor, maç izlemeye." dedi bana.

"İnan, hiç keyfim yok."

"Biliyorum, ama biraz kafan dağılırdı. İyi olmaz mı?"

Gözlerimi yoldan ayırmadım. birkaç saniye öylece durdum. Nefesimi verdim.
"Olur. Saat kaçta geleyim?"
Maç izlemeyeli uzun zaman olmuştu hem belki gerçekten de kafam dağılırdı.

Gözleri ışıldadı geleceğimi duyunca.
"Fark etmez. İstediğin zaman gel."
"Bu arada hangi takımı tutuyorsun? Tutmadığın bir takımın maçını izleyip sıkılmanı istemem." dediğinde gülümsedim.

"Ne fark eder?"

"Çok fark eder çünkü babam fanatik Galatasaray'lı." dedi.

"Fenerbahçe'yi tutuyorum." dediğimde güldü. "Maçta ikisinin zaten."

Akşam onlara gittiğimde yemek yiyorlardı.
"Hoş geldin."

"Hoş buldum, ben biraz erken geldim sanırım."

"Yok, tam zamanında geldin. Gel, bir şeyler ye." Begüm'ün yanına oturduğumda ikide bir ayağımı sallıyordum.

"Bu kadar stres yapma." diye fısıldadı kulağıma gülerek.

Maç başladı. Gerçekten de heyecanlı bir maçtı. Tabii o top direkten dönmeseydi. 3-2 yenilmiştik. Fenerbahçe tarafları "Şinanay da yavrum şina şinanay O***** ç***** Galatasaray." diye tezahürata başlayınca eski maçları hatırladım ve kendimi tutamadım. Tam eşlik edecekken elini kolumda hissettim. Ağzımı açmamam için ufak bir çimdik atmıştı.

"Şinanay da yavrum şina şinanay o..." dediğim anda gözleri açıldı ve eliyle ağzımı kapattı. Babasının gözleri üzerimizdeydi. Küfürleri duyup televizyonu kapatınca biraz daha oturup sohbet ettik ben dönerken Begüm de benimle beraber dışarı gelmişti.

"Zor tuttum seni." dedi gülerken "Allah'tan babam duymadı."

"Ne yapayım? Kanımda var." dediğimde güldü.
Uzaktan gelen birini görene ve gelenin yüzünü tanıyana kadar keyfim yerimdeydi. Gelen Samet'ti -o şerefsiz herif- .

Beni görünce gerilmişti.
"Ne işin var senin burada?" dedi Begüm. Bunu söylerken de gözleri sürekli üzerimdeydi.
"Şimdi de peşimde mi gezmeye başladın?"

"Konuşmak için geldim."

"Hâlâ gelebiliyorsun yani." dediğimde bana baktı.
"Begüm yakalandığında neredeydin?"

"Begüm..." diye fısıldadı.

"Begüm'ün adını  alma o pis ağzına!"
Üstüne yürüdüğümde geri geri yürümeye başladı.

"Pars, tamam." Begüm peşimden gelirken boğazını sıkıyordum.

"Pars, bırak!" bağırışını duyduğum da elimi boğazından çektim.

Öksürürken "Bana bak! Seni bir daha burada görürsem nefes alıyor olmazsın." dedim.

"Kimsin lan sen? Ne ara sahiplendin benim sevgilimi?" Begüm'e döndü.
"Bu şerefsiz yüzünden mi vazgeçtin benden?" dediğinde yakasından tutup kendime çektim kafa attığımda geriye doğru düştü. Begüm tam bir şeyler söyleyeceği anda bunu yapmıştım ve yaptığım yüzünden şoka uğramıştı.