1.Bölüm 🥀Kilitli Sandık

239 7 0
                                    

Merhaba canım okurlarım🌼
Bu kitap benim ilk hikayem.. Umarım beğenirsiniz. Yazım hataları olursa affola.. Bölümler ilerleyen bölümlerde daha uzun olacak canlarım..
İyi okumalar🥀
~

Yaklaşık iki yıldır olduğu gibi yine aynı yoldan geçtim.

Aynı havayı soludum.Aynı dükkanların önünden geçtim.

Okula giden öğrencilerin, işe yetişmeye çalışan insanların arasında yoluma devam ettim.

Buraya alışmıştım ama içimdeki ses bana sen buraya ait değilsin diyordu.. hemde her gün.

Bende biliyorum buraya ait değilim.
Özlemim, kırgınlığım ve sevdam içimde bir çığ gibi büyüyerek nefesimi tıkıyordu.

Geçmişte bırakmaya çalıştıklarım onlar iyidir değil mi,benim aksime..

Yol bitti.

Kulaklığımı cebime tıkıştırdım.
Hastanenin önünde durdum, kafamı kaldırarak her zaman yaptığım gibi hastanenin adını okudum.
"Gaziantep Devlet Hastanesi"
Hastaneye giriş yaptım.
Hemşire odasına doğru ilerledim. Danışmanımız Sevda hanım odanın önündeydi.

"Günaydın Sevda Hanım"

"Günaydın Cevahir hemşire.Bu paket az önce senin için gelmiş.Geçerken bırakayım dedim.."

"Teşekkür ederim"

Sevda Hanım ilerledi. Ben de odaya girdim.
Kimse yok sessizlik hakim..
Paketi masaya bıraktım.
Kabanımı ve çantamı çıkarıp askıya astım.

Derin bir nefes alarak sandalyeye oturdum..Bir yanım açmak istemiyor korkuyorum.
Üstünde isimde yazmıyor kim neden gönderdi ki?

Ya geçmişten birileriyse?
Açmazsam bu sorularla başa çıkamam biliyorum..
Besmele çekerek paketi açtım.

Paketten pembe üstünde çiçek kaplamalı süsleri olan bir sandık çıktı kilitli. Peki kilidi nerede?
Bunu kim gönderdi?
Hızlıca paketi aradım, yok. Bu ne şimdi biri benimle oyun mu oynuyor diye düşünürken birden kapı açıldı.

"Günaydın Cevahir"

"Günaydın Yeliz"

Montunu ve çantasını astı ve bana baktı.
"O sandıkta ne? "

"Bilmiyorum Yeliz isim yazmıyor"

"Kimden olabilir tahminin var mı?" dedi.

"Hayır" (Yalan söyledim.)
Tahminim vardı..

Yeliz düşünceli bir şekilde sandığı aldı incelemeye başladı.
Önüme dönerek kimden geldi diye düşünürken Sevda'nın sesiyle kendime geldim.
"
Ayyy Cevahirrrr burada "C" ve "Y" yazıyor..İnanmıyorum sevdiğinden mi yoksa kız? Hiçte anlatmıyorsun..

"Y"

Yeliz'in anlattıklarını duymamaya başlıyorum ve içimden söylediği ismi tekrar ediyorum..

"Y"
"Yağmur" 🥀

........

Yağmur'um kalp sızım, can özüm..
Yağmur benim en yakınım, sırdaşımdı. Ben sevdiğin birini kaybetmenin ne demek olduğunu o zaman anlamıştım..

Onu tanıdığımda 23 yaşındaydım, onu kaybettiğimde 25 ve şimdi 27 yaşındayım.

Onun yokluğundan sonra hayatımda değişen tek şey sayılar, ben aynı ben..
Onun acısı yüreğimde,tarifi olmayan bir acı..

"Cevahir iyi misin? Korkutma beni daldın gittin. Cevahir? Nefes almaya çalış canım. İyi görünmüyorsun noldu birden? Hay Allah!"

Yeliz'in sesiyle birlikte aniden irkildim. Nerede olduğumu hatırlamaya çalıştım. Nefes almaya çalıştım ama bu çok zordu..
Yeliz hızla camı açtı ve ellerime kolonya döktü.. Bu sayede biraz olsun rahatlamaya, kafamı toparlayarak cevap vermeye çalıştım.

"İ-iyiyim, iyiyim sadece aklıma bir şey geldi.."

"Kötü bir şey değil mi?.. Hiç anlatmıyorsun, içine atıyorsun be güzelim olmaz ki böyle.."

Konuyu değiştirdim.
"E-e neyse toplantı başlayacak gidelim mi?"

"Olur canım ama ne zaman anlatmak istersen buradayım, biliyorsun."

"Tamam,sağ ol Yeliz"

Zoraki konuşabilmiştim. O da daha fazla üstelemedi Allah'tan..
Sandığı kilitli dolabıma sakladım.Telefonumu aldım ve Yeliz'le beraber dışarı çıktık..

Tamamen Yeliz'in yönlendirmesiyle yürüdüm. Aklım hala o sandıktaydı.

Nasıl olmasın ki iki yıl sonra ilk defa kalbim hızla atmaya başlamıştı.. o kutuda bir şeyler vardı, bana iki yıl öncesini hatırlatacak, biliyorum..

Derin bir nefes alarak kafamdaki düşünceleri atmaya çalıştım ve toplantı odasına girdik..

...........

Toplantı sonrası hastalarla ilginlendim.

Böylece biraz olsun kafam dağılmış oldu. Mesaim bitince sandığı dolaptan aldım.

Eşyalarımı topladım, kabanımı giyip odadan çıktım.

Hızla otobüs duraklarına ilerledim, bugün arabayla gelmeyerek hata yapmıştım. İnşallah bir an önce eve yetişebilirim..

...........

Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından eve doğru yürüyordum. Kafam kazan gibiydi..

Yıllar sonra ondan bir paket ve içinde ne olduğunu bilmediğim bir sandık..
Rabbim sen bana yardım et. Amin

Ben bunları düşünürken çoktan apartmana girmiş, ikinci kata çıkmak için asansöre binmiştim. Gideceğim katı tuşladım.

Asansörden çıktım, çantamdan anahtarımı çıkarıp eve girdim.. Sandığı dolabın üstüne bıraktım.

Kabanımı ve çantamı askıya astım, çantamdan telefonumu aldım. Sandığıda alarak kendi yatak odama
girdim.

Ev arkadaşım Berra benimle aynı hastanede çalışıyor, orada tanıştık kendisi, ebe..
Bugün gece mesaisi olduğu için evde yalnızım..

Yağmur'dan sonra Berra ve Yeliz'le arkadaşlık kurmam zor olmuştu.

İkisinede özel hayatımdan hiç bahsetmemiştim..geçmişimi anlatmadım..

Sandığı masama bıraktım, ve sandalyeme oturdum.
Sandığın kilidi neredeydi bunu nasıl bulacaktım..

Kimdeydi?

Ayağa kalktım bir o tarafa bir bu tarafa hızla yürüdüm, düşünmeye başladım.
Temiz havaya ihtiyacım vardı..

Balkonun önüne geldim, kapıyı açtım içeriye girdim.. küçük koltuğa oturdum, etrafı izledim.

Başım ağrı içinde, gözlerim kapanmak üzere, günün stresinden ve yorgunluğundan uykum gelmişti..

Hem fiziksel olarak hemde zihinsel anlamda yorgundum..

Kafamı aşağıya indirim izlemeye başlarken birden irkildim,korkuyla titremeye başladım.
Ayağa kalktım.

Ağacın orada biri vardı ve buraya, bana bakıyordu..
Hava karanlık olduğu için yüzünü göremedim.

Benim onu fark ettiğimi görünce bir iki dakika daha öyle durdu ve hızla uzaklaştı.. onu bekleyen arabaya koştu..

Ben olayın şokuyla hızla balkonun kapısını açıp odama girerken aklıma tek bir kişi geldi..

Yoksa o muydu?

~

Oy vermeyi unutmayın lütfen canlar..

Özlemek ne garip şey..
Ölüyorum sanıyorsun ama ölmüyorsun..
Cemal Süreya🥀

Cevahir🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin