Yeni bölüm geldiii🥳 Keyifli Okumalar..
Medyaya kalbimi bıraktım♥️
~
Yeliz'den🌿
Cevahir'in bayılmasından neredeyse bir saat geçmişti. Cevahir sedyede uyuyor, bende yanında koltukta onun uyanmasını bekliyordum. Akif ve Deniz'in son durumlarını hemşire arkadaşlarımız bana haber veriyordu.
En son bu gecenin, ikisi içinde kritik bir gece olduğu söylemişlerdi ve bu sözler beni mahvetmişti.
Onun yanına gitmek istemiyordum
Hem Cevahir'i bırakıp gitmek istemiyordum hem de onu öyle yaralı bir halde görmekten korkuyordum.
İçimde tarif edemeyeceğim derecede bir korku vardı..
Akif'i kaybetme duygusu iliklerime kadar işlemişti. Uzaktayken de ona bir şey olacak diye korkum vardı. İki sene benim için hep böyle geçmişti. Ama yıllar sonra onu yaralı bir şekilde görmek çok daha canımı yakmıştı.Ona bir şey olursa ne yaparım ben.. Öyle işlenmişti ki ruhuma onu sevmek öyle derinden geçmeyen bir yaraydı. Kabuk tuttu yaram kanadı, hep kanadı bir türlü kapanmadı.
Yağmur'un bana Akif'i tanıtması geldi aklıma.
Esprili biriymiş Akif, sürekli güldürürmüş etrafındakileri, bir beni güldürmek için uğraşmadı.
Tek başına yemek yemeği hiç sevmezmiş, kaç kez yemek yaptım onun için bir kez benimle birlikte oturup yemek yemedi.
Çok sevmiş zamanında bir kızı kimseye anlatamamış. Beni hiç sevmedi..Ama olsun, o iyi olsun yeter bana.
Görmesede olur. Sevmesede..Yeter ki hayatta olsun, nefes aldığını bileyim.."Deniz..Deniz iyi mi?" gelen fısıltıyla düşüncelerden sıyrılıp başımı Cevahir'e doğru çevirdim.
Oturduğum yerden hemen kalkıp serumu çıkarmaya çalışan Cevahir'i durdurmak için ellerinden tuttum ve sedyeye yanına oturdum."Dur canım, lütfen dur. Zarar vereceksin kendine." dolu gözlerle baktı bana
"İyi mi? İkiside iyi mi Yeliz? Lütfen bana doğruyu söyle durumları nasıl.." Zaten akmaya hazır olan göz yaşlarım onun dolan gözleriyle kendilerine bir yol çizdi."İyiler ikiside merak etme, daha da iyi olacaklar inşallah." diyerek sarıldım ona sıkıca.
Ellerini omuzlarıma sarıp hıçkırarak ağlamaya başladık ikimiz ne kadar orada sarılarak ağladık bilmiyorum.. Tek bildiğim o ağlama krizinde iki yılın acısıda vardı..
........
Akşam ezanı okunmuştu. Cevahir birazcıkta olsa kendine gelebilmişti. Bu gecenin zor bir gece olacağını ona anlatmıştım. Sabahki bayılmasından sonra verilen ilaçlar sayesinde sakinliğini koruyordu..
Kafeteryadan çay ve simit alıp yoğun bakım bekleme salonuna ilerledim.
Başım dönüyordu. Artık zor da olsa bir şeyler yemeliydik.
Koltukta uzanan Cevahir beni görünce oturmak için yerinden kalkmaya hazırlanırken elimle durdurdum " Dur canım kalkma, dinlen."Dinlemedi oturma pozisyonunu aldı, yanını gösterdi. Bende daha fazla ısrar etmedim yanına oturup çayını ve simidini ona uzattım.
"Saol Yeliz ama canım hiçbir şey istemiyor."
Elimdeki çayı ve simidi sehpaya bırakıp, yüzümü ona döndüm.
"Biliyorum canım inanki bende onlar o haldeyken yiyecek durumda değilim. Canım çok yanıyor, sevdiğim adam orada öylece yatarken içimden geçen tek şey oturup ağlamakken güçlü olmaya çalışıyorum. Çünkü düşersem kalkamam senide kaldıramam.. Güçlü olmak için, onların uyanmalarına şahit olmak için kendimizi bırakmamalıyız.." başını eğdi, söylediklerimi düşüncü kısaca..
"Lütfen.."diyerek tekrar uzattım simidi. Bu sefer aldı, titreyen elleriyle..
Başını sallayarak konuştu.
"Haklısın Yeliz. Ve biliyor musun sen çok güçlü bir kadınsın. Bugün yaşadıklarımız ikimiz için çok zor çok acı olmasına rağmen benim için ayakta durabiliyorsun. Seni çok seviyorum. İyi ki varsın.." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cevahir🥀
Roman pour AdolescentsCevahir Çiğdem🥀 En yakın arkadaşını kaybetmesiyle ardına bile bakmadan Gaziantep'e yerleşen genç bir hemşire.. Arkasında bıraktıkları ne olacaktı? Hastaneye gelen bir paketle hayat onu nereye götürecekti? Gelin hep birlikte okuyup, görelim... 🤍...