11.Bölüm 🥀 Gözlerin Buluşması

44 3 0
                                    

Kurban Bayramımız Mübarek Olsun🏵️
Medya: Kilitli Kapılar Açılsa / Melike Şahin&Hakan Taşıyan

~
Deniz'den

"Babaa, sofra hazır hadi gelin."

"Deniz hadi ama, çay soğudu."
Bu ses, Cevahir'imin sesiydi..
Hasretinden yandığım o sesi duymamla gözlerimi açtım.
Kendime gelmek için biraz beklerken kolumun ağrısıyla kaşlarımı çattım.
Bakışlarımı tavandan çekip sağ koluma çevirdiğimde, gözlerini ufalamakta olan küçük bir kız çocuğu vardı.
Uyuyan kız çocuğunu korkutmuştum, ama önemseyecek durumda da değildim.

Çocuk önce dudaklarını büzdü, sonra minik yeşil gözlerinden yaşlar yanaklarına doğru süzüldü
Sessiz ağlaması sesli ağlamaya doğru giderken ben ne yapacağımı bilemeden öylece ayakta dikiliyordum.

Kapının yavaşça açılmasıyla başımı kapıya doğru çevirdim.
Kalbim yeniden atmaya başlamıştı, onu görünce..
O ise hafif sinirli yüz ifadesiyle bana bakıyordu.
Niye öyle bakıyordu nur yüzlüm."Deniz, Yağmur neden ağlıyor ve sen niye öyle durup bekliyorsun Yağmur'u sakinleştirmek yerine?"

"Yağmur mu?"
Bana cevap vermeden, gözlerini devirip yanımdan geçti ve kızın yanına gidip sarılıp saçlarını okşadı. Bu görüntü kalbimi eritmiş, gülümsememi sağlamıştı.

Ellerime değen minik parmaklarla irkilip dokunan kişiye baktım.
Kız kardeşinin gözleri gibi yeşil gözlüydü.

"Baba çok acıktım, neden gelmiyorsunuz."
Olayları şaşkınlıkla izliyor çocuğa verebilecek mantıklı bir cevap bulamıyordum.

Cevahir bana baktı ve çocuğa benim yerime cevap verdi.

"Geliyoruz anneciğim. Hadi Deniz baksana Ali'de nasıl acıkmış." dedi ve ayağa kalktı.
Yağmur'u kucağına aldı. Bir eliyle Ali'nin ellerini tuttu.

Bense öyle durmuş anne ve çocuklarını izliyordum. Bu manzarayı görebilmek müthiş bir duyguydu. Ama anlayamıyordum. Biz ne zaman birbirimizi tekrar bulup aramızdaki sorunları çözüme kavuşturmuştuk.
Yanımdan geçerken nazikçe kolundan
tuttum ve gülümsedim.
"Annelik sana çok yakışmış sevgilim. Hep hayalini kurmuştum ama canlı görmek çok başkaymış."
Baktı bana, aşık olduğum güzel gözleri doldu.
Kucağındaki Yağmur kayboldu önce, sonra Ali..
Cevahir kolunu tuttuğum elimi çekip itti. Korkuyla bakıyordum ona, o da mı gidecekti çocuklarım gibi..
"Bu bizim hayalimizdi Deniz.
Ama artık uyanman gerekiyor, nişanlın seni bekliyor."
Sol gözünden damla düştü, titreyen sesiyle son cümlesi "Seni seviyorum." oldu..

Açık pencereden duyulan ezanla birlikte Cevahir'de çocuklar gibi gözümün önünden kayboldu.

.......
Derinlerden gelen ezanın sesiyle uyanmıştım, ama göz kapaklarımı birbirinden ayıramıyordum. Bedenimin ağrı içinde olduğunu hissederken nerede, nasıl bir halde olduğumu bilmemek canımı sıkıyor beni bunaltıyordu.

Son gücümle kendimi zorlayarak gözlerimi açmak için çabaladım.
Canım yanıyordu. Ama nihayet başarılı olmuş, zorda olsa açabilmiştim.
Kulaklarım çınlıyordu, sesleri net duyamıyordum.
Etrafa baktım buğulu gözlerimle, hastane odasıydı burası..
Kurumuş dudaklarımı ıslattım, su içmem gerekiyordu.

Hemişireyi çağırmak için kırmızı düğmeyi aradım, yatağın yanında bulunca beklemeden düğmeye bastım.

Hemşireyi beklerken gördüğüm rüyayı düşünüyordum. Gerçi rüya mıydı kabus muydu diye sorarsanız sonu acı dolu bir rüyaydı.
Güzel başlayıp kötü sonla biten bir rüya..Tıpkı bizim hikayemiz gibi..

Aklıma yaralanma anım geldi, Akif.. Akif nasıldı? Avcı o iyi miydi. En son ondan haber alamamıştık.
İçimden dua ettim Akif ve diğer askerlerimin iyi olması için..
Allah'ım bana tekrar kardeş acısı yaşatma nolursun..

Cevahir🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin