Balca'dan
Her şey güzel ilerliyordu. Esra ve Şeyda beni şirketteki herkesle tanıştırdı. Esra, Esin ve Şeyda şampanyalarını yudumlayarak sohbet ediyorlardı. Ben her zaman olduğu gibi dinliyordum.
Şeyda "İçeceğim bitti yenisini alıp geleceğim. Balca sana da getireyim mi?" dedi.
"Olur alkolsüz olsun. "
Şeyda kafasıyla onaylayarak gitti.
Esra "Alkol kullanmıyor musun? Adin Bey de alkol kullanmaz." dedi.
Adin Bey ne alaka ya? Neyse onaylayıp geçtim.
Hava almak için terasa çıktım. Ladine benzettiğim adam da terastaydı. Onu rahatsız etmemek için terasın ucuna kadar gitmeyip masalardan birine oturdum. Adam terasın en ucunda etrafı izliyordu. Ben de onu. Saçları Ladin'nin saçları gibi uzun değildi ve daha koyuydu. İçerde gördüğüme göre gözleri yeşildi. Siyah takım giyinmişti. Ten rengi Ladine göre baya açıktı. Adam resmen ölü gibi beyazdı. Adam hareketlenince önüme döndüm. Bir süre bana baktı. İnatla ona dönmedim. Ardından terastan çıktı. Biraz daha oyalanıp bende içeri girdim.
İçeride Ladin eline mikrafonu almış konuşma yapıyordu. Nedense gözler benim üzerimdeymiş gibi hissediyordum.
Esraya "Neler oluyor?" diye sordum.
"Ladin Beyle lise arkadaşıymışsın. Hiç söylemiyorsun. Yoksa o yüzden mi bu şirkettesin?"
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Yani lise arkadaşın falan belki seni işe almıştır diyorum."
"Ağzından çıkanı kulağın duysun. Ben en iyi okullarda tam bursla okudum. Yurt dışında da tam bursla eğitim aldım. En iyi şirketler de çalıştım. Senin gibi dedikodudan başka bir şey bilmeyen birini alıyorlarsa beni mi almayacaklar? Sakın bir daha böyle bir şey söyleme cüretinde bulunma." dedim.
Etrafımızdaki kişiler şok olmuş bir şekilde bana baktı. Esra dokunsalar ağlayacak gibi duruyordu. Sinirle Ladine baktım. Konuşması bitmiş gülerek kürsüden iniyordu. Göz göze geldik. Öfkemi görünce gülümsemesi silindi.
Taksi çağırıp binadan çıktım. Gitme vaktim gelmişti. Çok bile kalmıştım. Esra'nın imaları aklıma geldikçe utançtan renkten renge giriyordum. Ladin her zamanki gibi yine hayatımı mahvediyordu.Taksiye bindim. Eve gitmek yerine Ayzere gittim. Olanları anlattım.
"Bence tanımamazlıktan gelmeye devam et." dedi.
Geç olmadan evime gittim. Şans beni kapıda karşıladı. Şansı kucağıma alıp odama gittim.
***
Ertesi gün tatildi. Şimdi Ayzerle araba bakıyorduk.
"Kanka o kadar gösterişli bir şeye gerek yok bence." dedim. Çünkü sabahtan beri spor araba bakıyordu.
"Yurt dışında o kadar dolar kazandın. Boşa mı gitsin?"
"Tamam teslim oluyorum. Seç bakalım."
Hevesle arabalara döndü.
Bu arabayı seçti. Galerideki adam özelliklerini anlatıyordu. Ama Ayzer'in de benim de umrumuzda değildi. Abicim görünüşü güzel mi, gaza bastımı gidiyor mu bizim için bunlar önemli. Gerisiyle ilgilenmiyoruz.
Yeni arabamın sürücü koltuğuna oturdum. Ayzer de yanıma kurulunca sürmeye başladım. Doğruca Ayzer'in kliniğine geldik. Ayzer bir terapist. Onu bırakıp evime gittim. Şort takım giyindim. Şansın banyo yapması gerekiyordu. Allahtan suyu seven bir kedi. Tüylerini kurutup taradım. Yemesi için mama koyup sonunda oturabildim. Şansta mamasını yiyip yanıma yattı. Koltuğum L şeklindeydi. Ayaklarımı uzatıp koltuğa yattım. Televizyondan rastgele bir film açtım. Bir taraftanda aç karnımı doyuruyordum.
Telefonumu kontrol etmek için elime aldım. Bilinmeyen bir numara aramıştı. Geri dönüş yaptım ve telefonu kulağıma götürdüm.
"Alo bu numaradan aranmışım. Kimsiniz?"
"Balca benim, Ladin."
"Dinliyorum."
"Olanlar için özür dilerim. Lise arkadaşı olduğumuzu söylemenin böyle bir algı yaratacağını düşünemedim."
"Ladin sen yanlış anlatıyorsun. Biz seninle lise arkadaşı değiliz. Zorba ve kurbanıyız. Hiç bir zaman arkadaş olmadık."
"Haklısın özür dilesemde fayda etmeyeceğini biliyorum. Söz bu durumu düzelteceğim."
Göz devirip "İyi akşamlar Ladin Bey."
"İyi akşamlar Balcacığım. Öptüm bye."
Telefona garip bir bakış attım. Öptüm bye mı dedi bu? Gülerek telefonu alarm kurup bıraktım. Yarın yine iş başı.
***
Ertesi gün şirkette Esra yanıma geldi.
"Sana imalar yaptığım için üzgünüm. Ladin Bey gerçekleri anlatınca senin için çok üzüldüm."
"Ladin sana ne anlattı?"
Bey demeyince bir bozulsa da toparladı.
Küçümser bir şekilde "Neyi olucak önceden kilolu ve burslu olduğun için Ladin Bey ve Asil Beyden zorbalık görmüşsün. Bu sabah anlattı ve herkese anlatmamı istedi." dedi.
Sinirden gözüm seğirmeye başladı. Ladin lütfen sen bir daha hiç bir şeyi düzeltme. Rica ediyorum. Esrayı bırakıp öfkeli bir şekilde uçar adımlarla Ladinin odasına daldım. İçeride Ladin, Asil ve Ladine benzeyen adam vardı.
Yüzümün şeklini gören Ladin koltuğundan kalkıp "Ne yaptım bilmiyorum ama kaçayım mı?" dedi.
"Kaçma çünkü kurtulamazsın. Beni de kendini de yorma kaderine razı gel." dedim.
Dinledi mi?
Hayır.Kovalamaca başlasın.
***
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlişki Durumu: Allaha Emanet
HumorZeki ve yetenekli bir mimar olan Balca ülkesine geri döner ve bir ünlü şirkette çalışmaya başlar. Geçmişte hayatını mahveten iki insan bir anda tekrar hayatına girer...