İlişki Durumu: Allaha Emanet

Ayzer'in ikinci şansı

İyi okumalar 🍉

Balca'dan

Cidden yorucu olan bir günün ardından eve dönüyordum. Evin eksiklerini almak için yolda gördüğüm bir markette durmaya karar verdim. Bir kaç paket makarna, sebze, meyve ve bir kaç aburcubur alıp çıktım.

Poşetleri arka koltuğa koydum. Sürücü koltuğuna oturup gaza bastım. Anahtarla eve girdim. Bennur beş günlüğüne okul gezisiyle Yunanistan'a gitmişti. Liam'da muhtemelen işteydi. Liam ünlü bjr aşçıydı ve restoran zinciri vardı. Los Angeles, Londra ve Tokyo'dan sonra bir de İstanbul'da açmaya karar vermişti. Lux Vellet onun için çok önemliydi.

Bugün ne Ladin'i ne de Adin'i görmüştüm. Ama maalesef Almira'yla yüz göz olmak zorunda kalmıştım. Allahtan o beni tanımamıştı. Buna bir yandan da sinirlenmiştim. Hayatını mahvettiği bir insanı unutmuştu. Vicdanı nasıl rahattı?
Adin'e de sinirliydim. Geçmişte yaşadıklarım, bunun Almira'yla olan alakasını biliyordu. Bana söz vermişti Ladin'in yanıma yaklaşmaması için ama kendisi Almirayı çağırmıştı.

Üstümü değiştirip annemi aradım. Onların yanına uğramadığım için biraz kızdı sonra Bennurdan konuştuk. İçini biraz rahatlatıp babamla konuştum sonra kapattım.

Liam olmadığı için yemek de yoktu. Evde canım sıkıldığı için rahat bir eşofman takımı giyinip dışarı çıktım. Bir taraftan yürüyüş yaparken diğer taraftan ne yesem diye düşünüyordum. Ne yiyeceğime karar veremeyince Ayzer ve ailesinin evine gitmeye karar verdim. Ayzer'in anne ve babası benimkilerin aksine İstanbul'da yaşıyorlardı.

Zili çalıp kapının açılmasını bekledim. Kapıyı Peri abla yani Ayzer'in annesi açtı. Ona sıkıca sarılıp içeri girdim.

"Nasılsın Peri teyzem?"

"Şu keçilerini kaçırmış arkadaşın odasını temizlerse çok iyi olacağım. Birazdan misafirler gelecek onun odası hâlâ olduğu gibi duruyor. Toplamadığı gibi bana da elletmiyor."

Ayzer hemen odasından seslendi. "Sanki misafirler benim odamda oturacaklar anne. Senin dağınıklık dediğin şey benim düzenim."

"Aman düzenmiş." Yüzümü elleri arasına aldı. "Balca, yavrum sen yemek yemiyor musun? Yüzün kaşık kadar kalmış."

"Şey bazen çalışırken dalıp unutabiliyor tabii insan ama onun dışında yiyorum. Misafir gelecekse ben hiç rahatsız etmeyeyim."

"Saçmalama ben hemen sofra kuracağım hep birlikte yeriz. Eymen emekli oldu diye askeriyeden bir kaç kişi gelecek."

Eymen amca Ayzer'in babasıydı. Yeni emekli olmuş albaydı. Peri teyze mutfağa gidince Ayzer'in yanına gitmeden önce Eymen amca'nın yanına salona gittim.

"Eymen amca nasılsın, nasıl gidiyor emeklilik?"

Beni görünce elindeki gazeteyi yanına koydu.

Somurtarak "Sıkıcı geçiyor. Neye elimi sürsem hatunum beni azarlıyor. Çok ayak altında dolaşıyormuşum." dedi.

"Neyse kızım, sen neler yapıyorsun?"

"İş, güç, koşuşturmaca... Bennur da geldi onun okulu falan, uğraşıyoruz."

Kafasını sallayıp "İyi Allah güç kuvvet versin kızım." diye dua etti.

Amin deyip ayağa kalktım. "Ben bir Ayzere bakayım."

Kafasını sallayıp gazetesini tekrar eline aldı.

Ayzerin cidden feci derecede dağınık odasına girdim. Halının üstü kırmızı ruj izi doluydu. Sanki biri rujun üstüne basmışta parçalamış boyasıda her yere bulaşmış gibi ki muhtemelen öyle olmuştu.