Ambivalans II ChanBaek

20. Bölüm

Merhaba;

Uzun süredir hatta oldukça uzun süredir bölüm paylaşamıyordum. İşim, hayatımdaki ufak da olsa sorunlar ve diğer her şey buraya ayırdığım zamanın önüne geçtiği için bölümler gelmekte gecikti. Bunun için üzgünüm. Bundan sonrasında buraya bölüm atmaya daha çok özen göstereceğim. Beklediğiniz için teşekkür ederim. ^_^

Bölüm Başlangıç Tarihi: 30 Ocak 2023

Bölüm Başlangıç Saati: 23.23

Bölüm Bitiş Tarihi: 25 Haziran 2023

Bölüm Bitiş Saati: 21.23

.............................................

20. Bölüm 'En Büyük Zaaf'

Kuş sesleri kulaklarımı doldururken, yüzüme vuran gün ışığı tenimi yalayıp geçiyor, bedenimi ısıtıyordu.

Sehun ile beraber evin arkasındaki ormanın girişinde yer alan bir açıklıkta oturmuş, yanı başımızda bulunan hasır sepetin içinden çıkarttığı tatlılarla ilgileniyorduk. Küçük kurdun beni zehirlemeyeceğinden emin olduktan sonra bana uzattığı ay çöreğinden küçük bir ısırık aldım. Aklım hala dün gecenin izlerini taşıyan sabahtayken Sehun yanımda gevezelik edip duruyordu.

"Biliyor musun benim de zor bir hayatım oldu." diye mırıldandı çilekli bir tartı ağzına sıkıştırmadan hemen önce. Arkamızda bizden birkaç adım uzaklıktaki diğer kurtlar Sehun'un konuşmasıyla beraber kıkırdarken ben yavru kurdun ne gibi zorluklar çektiğini merak ediyordum. Alfanın korumak için her şeyi yaptığı yavru kurdu kim ya da ne incitmiş olabilirdi?

"Annem ben doğduktan hemen sonra beni istemediğine karar vermiş. Tüm hayatım bu adada, alfa ve onun ailesinin yanında geçti." Portakal suyundan bir yudum alırken bakışları ormanın başlangıcı olan ağaçların üzerindeydi. Bana bunu neden anlattığını anlayamıyordum ancak yavru kurdun kalbini kırmak içimden gelmiyordu. Sehun'un üzerinden atamadığı çocukluğu ona karşı şefkatle yaklaşmama sebep olurken o bu durumun farkındaymış gibi bana şımarıkça gülümsüyor, istediği şeyleri yapmamı zevkle izliyordu.

Tam bir baş belasıydı.

"Önceki alfa Junmyeon beni kendi oğlu gibi büyüttü. Sonrasında da Chanyeol. Yine de çok fazla zorluk yaşadım." Arkamızdaki kurtlar hala kıkırdarken onları bu kadar eğlendiren şeyin ne olduğunu anlayamadım. Sehun ciddi bir tonla yaşadığı zorlukları anlatırken arkamızda kalanlar neredeyse kahkaha atmak üzereydi.

"Ne gibi zorluklar yaşadın?" dedim ay çöreğini yemeye devam ederken. Ormanın girişinde yer alan ağaçların üzerinde renk renk kelebekler dikkat çekmek ister gibi kanatlarını çırparken Sehun'un altın rengi gözleri hüzün doluydu.

"Mesela Jongin." dedi dudaklarını bükerek. "O aptal ondan hoşlandığımı bilmesine rağmen Seulgi ile yakınlaşıyor. Bazen beraber dövüşüyorlar, inanabiliyor musun?" Sehun'un yüzüne yansıyan ihanet duygusu öylesine gerçekti ki arkamızdaki kurtlar kahkahalarla gülmeye başlamasa onun için üzülecektim.

"Gerçekten..." dedim ancak devamını getirmek yavru kurdun moralini bozacağından sustum. Sehun sessizliğimden faydalanıp dertlerini anlatmaya devam etti. "Sonra bir de Seulgi var. Neden inatla Jongin'in etrafında dolanıyor? Irene onların yakın arkadaş olduklarını söylüyor ancak kimse benim duygularımı düşünmüyor."

"Ya Kyungsoo'ya ne demeli. Biliyor musun bir keresinde Yuqi beni bıçakla kovalarken o sadece gülmekle yetindi. Kurt Sürüsündekilere bile güven olmuyor."