2

998 76 236
                                    

Hajun... İlk aşkım, çocukluk arkadaşım.

Yıllar sonra ona açılmaya cesaret bulmuşken her şey birbirine girmişti.

Minho ona aşık olduğumu sanıyordu. Gerçeği ona söyleyemiyordum çünkü eğer Hajun için yazdığımı söylersem Hajun bunu öğrenirdi. Ah, hayır. Onu sonsuza dek kaybederim. Zaten bana karşı arkadaşlık dışında bir duygu beslemiyor.

İşte tam da bu yüzden birkaç gündür Minho'nun gıcık ve çocukça hareketlerine katlanmak zorunda kalıyordum.

Hayatında ilk kez aşk ilanı almış biri gibi davranıyordu. Oysaki her gün kızlardan çıkma teklifi aldığına yemin edebilirim.

"Bu mu o kız? Ben daha güzel bir şey beklemiştim. Baksana, ortalamanın altında."

Yanımdan iki erkek öğrenci bana baka baka geçtiğinde zaten tepeme çıkmış sinirlerim artık patlamıştı.

"Evet ortalamanın altında olabilirim. Ne yapacaksınız beni? Yüzüm sizi hiç ama hiç ilgilendirmez."

Biri gülerek üzerime doğru yürüdü.

"Bu çirkin suratınla konuşmaya utanırsın sanmıştım."

"Neden utanacakmışım? Bana diyene bak. Kiminle konuşuyorum pardon? İngiltere prensi ile falan mı? Maymundan fırlama dangalak."

"Sen kimsin de beni küçümsüyorsun?"

"Yaşamaktan mı sıkıldın?'

Gelen tanıdık ses hızla sesin geldiği yöne doğru dönmeme neden olmuştu.

"Hajun?" Dedi erkeklerden biri.

"Ne hakla onun dış görünüşü hakkında yorum yaparsınız?"

"Neden onun tarafını tutuyorsun?"

Beni omzumdan tutup kendine çekti.

"Çünkü o benim en yakın arkadaşım."

En yakın arkadaşım...

Hajun bileğimden tutarak nazikçe beni başka bir yere götürdü.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Karışmana gerek yoktu ben hallediyordum."

"En yakın arkadaşımı koruyamayacak mıyım ben?"

Sanki ona karşı hislerimi biliyor da bilerek üstüne basa basa en yakın arkadaşım diyormuş gibiydi.

"Bu arada... Minho olayına karıştığım için özür dilerim. Bilemezdim."

"Sorun değil."

"Ama anlatsana, ona karşı hislerin ne zaman başladı?"

Harika. Şimdi sevdiğim kişiye sözde sevdiğim bir diğer kişiyi mi anlatacaktım?

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum."

"Hadi ama ne zaman sana sorsam aynı cevabı verip kaçıyorsun. Reddedilmiş olabilirsin ancak gerçeklerle de yüzleşmelisin."

"Neden zorluyorsun ki? Kimseyle bu konu hakkında konuşmak istemediğimi söylüyorum."

Moralim yeterince bozuk değilmiş gibi sürekli bu konuyu açıp durması canımı daha fazla yakıyordu.

"Pekala, kusura bakma. Seni zorladığım için üzgünüm." Dedi elini ensesine götürerek.

"Asıl ben özür dilerim. Sana biraz sert çıkıştım."

"Sorun değil tabii ki. Hadi ders arası bitecek birazdan, sınıfa git."

𝐻𝒾𝓂. /𝐿𝑒𝑒 𝑀𝒾𝓃𝒽𝑜/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin