5

809 79 56
                                    

"Gidip Minho ile konuşacak mısın?" Dedi Aera.

Dün bana söylediklerinden sonra onunla konuşmak için bir sürü mesaj atmıştım ancak hiçbirine bırakın dönmeyi bakmadı bile.

"Evet, yapacağım. Yapmalıyım."

"Emin misin? Ya seni terslerse?"

"Terslerse terslesin. Onunla konuşmalı ve en azından kendimi açıklamalıyım."

Gözlerimi ileride iki arkadaşıyla beraber eve yürüyen Minho'ya çevirdim.

"Pekala, git bakalım. Seni burada bekliyorum."

Aera'ya gülümsedim ve derin bir nefes aldıktan sonra Minho'ya doğru yürümeye başladım.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

Üçü de yüzüme şaşkın bakışlarla baktı. Bunu beklemiyor gibilerdi.

Daha sonra ikisi Minho'ya baktı. Minho ise birkaç saniye beni süzdükten sonra hiçbir şey söylemeden yürüyüp gitti.

Bu bir şaka mı? Gönlünü alalım dedik, nazik olalım dedik ama onun yaptığına bakın! Narsist herif.

Aera koşarak yanıma geldi.

"Ne dedi? İstemediğini mi söyledi?"

"Onu bile söylemedi." Dedim dişlerimi sıkarak.

"Pislik..." Diye mırıldandı Aera da.

"Bu konuda haklı onu kandırmayıp en başından söylemeliydim, tamam kabul ediyorum ama bu kadar pislikçe davranmasına gerek yok!"

"Haklısın. Biraz alttan alabilir. Sonuçta başka seçeneğin yoktu. Sen meraklı değildin ki ondan hoşlanıyormuş gibi davranmaya."

"Değildim zaten. Ha, onu avucumun içine alıp toz haline getirmek istiyorum." Dedim sanki gerçekten yapıyormuş gibi avucumu sıkarak.

Aera tekrardan koluma girdi ve beraber yürümeye başladık

"Ama iki gün sonra sonra etkinlik başlıyor. Sen ve Minho ne yapacaksınız?"

"Bir de o var değil mi? Ah! Yoruldum artık."

"Eş değiştirmek için öğretmenle bir kez daha konuşmaya ne dersin?"

"Çok iyi olurdu ama daha fazla ısrar etmenin bir anlamı yok. Çok ciddiler."

Biraz sessiz kaldı. Nereye baktığını merak etmiştim. Yüzümü onun baktığı tarafa doğru çevirdiğimde Minho ve arkadaş grubunu gördüm. Daha sonra Aera heyecanla bana döndü.

"Belki de gerçek aşkın Minho'dur."

"Ne?"

"Bu kadar tesadüf anca kitaplarda veya dizilerde olur canım. Bence kesinlikle ikiniz birbirinizin kaderisiniz. Çok romantik!'

Ellerini heyecanla birbirine vurup gözlerini kapattığında iç çektim.

"Saçmalama. İmkansız bu."

"Tabii ki değil bekle ve gör. Yakınlaşacaksınız ve o sana, sende ona yani birbirinize yavaş yavaş aşık olmaya başlayacaksınız. Ama tüm bunlar olurken Hajun'un aklı başına gelecek."

"Romantik dizi izlemeyi azaltmalısın Aera. Böyle bir şey asla olmayacak."

"Asla asla deme."

Bana göz kırpınca dayanamayıp kahkaha attım.

"Hayal gücüne hayranım."

"Peki inanma sen bana şimdilik. Ama hepsi bir bir gerçekleşince göstereceğim ben sana."

"Bensiz ne konuşuyorsunuz böyle gülerek? Alındım." Hajun arkamızdan gelerek ikimizin arasına daldı ve kollarını iki yana açarak bir benim bir de Aera'nın omzuna attı.

"Neredeydin bütün gün?" Dedim sorgulayıcı bir ses tonuyla.

"Kütüphane görevlisiydim ya bugün akıllım." Burnumu sıktı.

"Sana burnumu sıkma demiştim." sesimdeki sahte sinir onu güldürmüştü.

"Evet on yıldır söylüyorsun."

"Yine başladınız konuşmaya. Susmak nedir bilmez misiniz?" Bizi susturan Aera biz susunca gülümsedi.

"Teokbokki yemeye gidelim mi? Uzun zaman oldu." Dedim neşeyle.

"Şimdiden acıktım." Dedi Hajun yüzünü buruşturup karnını ovarak.

"Gidelim!" Aera da sevinçle cevap vermişti.

Keyfim yerine gelmişti. Hajun saçımı okşadı tatlı tatlı.

Minho mektup olayını Hajun'a söylememişti. Sanırım en büyük tesellim buydu. Keşke hiç bu işe girmeseydim.

Minho'nun da ne kadar üzüldüğünü tahmin edebiliyorum. Onu salak yerine koyduğumu ve onunla alay ettiğimi düşünmüştü galiba. Ama benim hiç öyle bir amacım olmamıştı.

Selaammm
Nasılsınıızzz
Sizce Minho haklı mı?
Barıştırsam mı şunları ya böyle küslük falan içime sinmiyo paushxhmzma
Heee neysee oy verirseniz çok mutlu olurummm kitaplarıma verdiğiniz destekler için çok çok çoook teşekkür ederimm
İyi ki varsınız. Sizleri seviyorum, hoşçakalın!! 💗💗💗

𝐻𝒾𝓂. /𝐿𝑒𝑒 𝑀𝒾𝓃𝒽𝑜/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin