8.Bölüm

394 32 4
                                    

  Aradan günler geçmiști. Hwa cinayete teșebbüsten tutuklanmıștı. Her geçen gün de kolum iyileșiyordu. Diğerleriyle de kaynașmıștık. Hergün gelip gidiyorlardı. Felix ve Yeji'yle kanka olmuștum. Tek seferde 9 arkadaşım olmuștu. Çocukluğumdan beri bu bir ilkti. Hyunjin de artık benimle kalmasını istediklerinde reddetmiyordu...
~~~
  O gün de Yeji'yle beraberdim. Gün așırı bir yerleri geziyorduk. Bu sabah önce sahile inmiș,șimdi de bir kafede kahvaltı ediyorduk.
  Birkaç dakika sonra Felix güneș gibi gülümsemesiyle içeri daldı.
  "Seelaamm!! Nabersiniz kızlar? Size dehșet haberlerim var!"
  Yeji:
  "Neymiș bakalım o haber?"
  "Bekle bakalım, karnımı doyurmam gerek. Evden zorla çıktım."
  Ne diyeceğini merak ediyordum. Bu kadar heyecan yapacak ne vardı? Hâlâ Felix'in konușmasını bekliyorduk. Önündeki omleti yemiș, üstüne limonata içmiști! Bu çocuğun yedikleri nereye gidiyordu böyle?
"Ne diyeceksin Lix? Kıpır kıpırsın iki saattir!"
"Hyunjin'le ilgili... Ve bu ikinizi de ilgilendiriyor."
  Yeji:
  "Söyle hadi yaa!"
  "Tamam. Suzy, ilk olarak Hyunjin hyung senden hoșla-"
  "Ne!?"
  "Evet doğru duydun. Senden bayadır hoșlanıyor."
  "Sonunda! Shipim gerçeklești!! Hihihi :-D" dedi Yeji. Ahh, bu da Felix'e benzedi iște!
  "Bir dakika, benimle ilgili șey ne?"
  "Biz bildiğiniz gibi öz kardeș değiliz. Hepimiz farklı ailelerden evlatlık verilmișiz. Biyolojik ailemizi araștırırken fotoğraflar bulmuștuk. Ve Yeji, Hyunjin'in kardeșiyle bir fotoğrafı var. Oradaki kız sana așırı benziyor. Bakmak ister misin?"
  İkimiz de șașkınlıktan bayılacaktık neredeyse.
"Tanrım sonunda dualarım kabul oldu!" dedim bir anda. Felix kıkırdırken Yeji 'ciddi misin?' der gibi bana bakıyordu.
  Felix telefonundan bir fotoğraf gösterdi. Gerçekten de așırı benzerlik vardı.
  "Ayrıca Hyunjin'le de benziyorsunuz." dedim.
  "Ayy, heyecanlandım șimdi..."
  Felix:
"Desene Suzy'nin görümcesisin-"
"FELIX YAA!!"
  Bu çocuk niye böyleydi ya :'D Her zaman bir șeyler buluyordu.
  "FeLiX yAğ!!" diye beni taklit etti.
  "Ama haklıyım kabul et evleneceksiniz ve șahit ben olacağım! Hıh!!"
  Biz böyle konușup gülüșürken Felix'in telefonu çaldı.
  "Off, yine ne var ya?" diye söylenerek açtı.
  "Noldu Changbin? Bi peșimi bırakmayacaksınız dimi?"
  "Eve gel Lix."
  "Neden, noldu?"
  "Ne cehennemdeysen eve geri dön!! Ve Suzy'yi de getir."
  "Hm hm.."
Changbin'in bağırmasını biz bile duymuștuk. Ne olmuștu ki bu kadar sinirli ve gergindi? Yeji'ye eve gitmesini ve beklemesini söyledim. Sonra onu arayacak ve olanları anlatacaktım.
  Otobüse atlayıp evlerine gittik. İçeri girdiğimizde bizi pek hoș bir görüntü karșılamadı.
  Polisler.
🌃🌃🌃
  Felix zorla Changbin'den izin koparıp dıșarı çıkmıștı. Suzy ve Yeji'yle kahvaltı edeceğini söylemiști.
  Kahvaltıdan sonraydı. Chan'a bir anda ilham gelmiști ve(!) mutfağı temizlemeye koyulmușlardı.
  Jisung:
  "Ya, hyung belim ağrıyor!"
  "Az kaldı, dayan.Lavabo temizlenecek sadece."
  Hyunjin:
  "Hamile misin lan sjsjsjsjjs belim ağrıyor diyon ahahahah!!"
  Jisung:
  "Bacaklarını kırıp sana so- ah neyse. Ağzımı bozamam."
  Changbin:
  "Burada çocuk var terbiye lütfen."
  Jeongin:
  "Velet değilim ben, hıh!!"
  Derken kapı zili çalmıștı. Minho koșarak gitti ve kapıyı açtı.
  Polis.
"B-buyrun?"
"Siz Bay Park Jeonbin'in oğlu musunuz?"
"Evet, kardeșlerim de içeride. Ne istemiștiniz?" Umarım düșündüğüm gibi değildir dedi içinden. O deli kadın onları cinayetle suçlamıș olabilirdi.
  "Ve bir de... Kim Suzy. Burada mı?"
  "Değil ama çağırırız. Salona geçin lütfen." Memurlar salona geçmişti.
  "Biriniz hemen Felix'i arayın Suzy'yle gelsinler hemen." dedi Minho.
~~~
  İkisi de hemen gelmiști. Korkuyla koltuklara yerleștiler.
  "Herkes burada olduğuna göre sorgumuza bașlayabiliriz.." dedi ve devam etti.
  "Geçen gün bize teslim ettiğiniz Bayan Hwa sizin hakkınızda ciddi iddialarda bulundu. Ne diyeceksiniz?"
  Chan:
  "O kadının bizimle ne alıp veremediği var bilmiyorum, bununla bir alakamız yok. Ayrıca aklî dengesinin yerinde olduğundan șüpheliyiz." dedi. Bunu çok soğukkanlı bir șekilde söylemiști. Sesinde bir titreme bile yoktu.
  "Anladım..."
Böyle yarım saat kadar sorgulandılar. Nihayet polisler gittiğinde derin bir oh çektiler.
  Seungmin:
  "Sanırım artık güvende değiliz.. Ne yapacağız?"
  Suzy o ana kadar olan sessizliğini bozmuștu:
  "Onların suçluluğunu  kanıtlayana kadar saklanacağız. Ama bunu, kimseye farkettirmeden yapacağız."
  Felix:
  "İyi ama, her yeri arayacaklardır. Nerede saklanacağız?"
  "Yejide. Kim bir sekreterden șüphelenir ki?"

  Selamm bu biraz kısa oldu. Geçiș bölümü gibi bir șey.
Neysee iyi okumalar diliyorumm
NOT: Okumalar için çook teșekkür ederiz. Lütfen düșüncelerinizi yorumlarda belirtir misiniz?
 

Oh My Dear Lover (HyunjinxReader) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin