DÜŞMAN KRALLIKLAR

Bölüm 6 : ÇIKMAZA GİRDİREN SORULAR

Selamm!

 Yeni bölüm için oy verip yorum yapmayı unutmayın! 

Keyifli okumalar!

Bir ona birde elindeki kırmızı şaraba bakıyordum.  Yanıma gelince sinirle omzuna vurdum.

"Ödüm koptu prens bozuntusu!"

Dediğime ve yaptığıma gülerek karşılık vermişti. Eliyle balkonu işaret etti.

"Balkona çıkalım mı? Burada da kalabiliriz istersen."

Hava sıcak olduğu için balkona çıksak iyi olurdu. "Balkon serin olur orada olalım." Kafası ile onaylayıp balkonun büyük cam kapısını açtı. Serin hava yüzümüze vurunca gözümü kapatıp rahatladım. 

"Hava cidden çok sıcak bugün."

Dediğine kafamı sallayıp onayladım. Oturmamız için siyah berjer koltukları işaret etti. Odasının güzel manzarası vardı ve oldukça büyüktü. Masada duran kadehleri doldurunca kaşlarımı çattım.

"İçecek misin?"

"İçeceğiz."

Kadehimi bana uzatınca aldım. Severdim kırmızı şarabı ama çok fazla içmezdim. Sarhoş olmaktan korktuğumdan değil, bir kadeh içince ardı kesilmediğinden..

"Evet, odama hoşgeldin Prenses Lavin. Başlamak ister misin?"

"Olur başlayalım. Soruların hazır herhalde?"

"Ben her zaman hazırım Lavin"

Kadehini bana uzatınca, bende uzattım. Kadehler 'çın' sesini çıkarınca gülümsedim. 

"İlk kim soracak peki?"

Dediğimi düşündü. Kadehinden bir yudum alınca bende bir yudum aldım. Acı tat boğazımdan giderken boğazımı temizledim. İyi de bu sade sade gitmezdi ki. Victor yüz ifademe bakıp güldü.

"Sade gitmeyeceğini bende biliyorum, o yüzden al bakalım."

Masanın altından meyve tabağını çıkarınca sevinçle gülümsedim. 

"Gizlice yukarı çıkarmak zordu ama değdi." diyip gülümsememi gösterdi. Yüzümü saklamak için kafamı eğdim. 

"Gizlice neden getiriyorsun ki? Sarayda sayamayacağım kadar  hizmetçi var."

"Biz geç saatte odalara yiyecek almıyoruz, yasak demeyelim de yıllardır böyle olduğundan bizde böyle yapıyoruz. Bazen hoş karşılanmıyor."

O sırada aklıma gecenin üçünde Lucas'ın mutfağa girip akşam yemeğini tekrar yemesi geldi. Gülünce bana baktı.

"Bir şey mi oldu?"

"Aklıma bir şey geldi mühim değil. Ee başlamıyor muyuz?"

"Sen başla."

Kafamı salladım. Şaraptan bir yudum daha alıp ağzıma bir kırmızı üzüm attım. 

"Öncellikle hepimizin bir tane pas hakkı var. Anlaştık mı?"

Tamam dercesine göz kırpıp şarabını yudumladı.

"Önce kendini gerçek anlamda tanıtmanı istiyorum."

Victor kafasını salladı. Oturduğu koltuğa biraz daha yerleşip konuştu.

"Victor Venom. En büyük çocuğum ve 24 yaşındayım. En sevdiğim renk diye bir şey yok çünkü renkleri çok sevmem. Avlanmayı severim. Bunu ilk tanışmamızda anlamış oldun."