Bölüm 1 : AV VE AVCI

36 6 37
                                    


Hepinize selam kitap kurtları! Bu benim üstünde cidden çok emek verdiğim ve değerlim olan bir kurgu. Sizden sadece desteğiniz istiyorum.

Bende sizden birisiyim. Geceleri kitaplara sığınan ve onları yuva bilen kişilerden birisiyim. Ben sizim canlarım.

Umarım güzel bir yolculuk olur.

Başlama tarihi alalım hemenn!

Vee ekşın!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Aşk.. 

Neydi bu aşk?

Aşk bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.. Benim dadılarımdan öğrendiğim şey buydu..

Peki ya gerçek hayatta ne demekti bu aşk denen illet?

Aşk bir insanı yok eden en tehlikeli silahtır.. 

Aşk zehirli bir şarap, tedavisi olmayan verem, duayla bile bozulamayan bir kara büyüydü.

***************************************************************

Lavanta bahçelerinin içinden geçerken yanımda duran ve bana arkadaşlık eden dadıyı dinliyordum.

"Kıyafetinizi giydikten sonra aşağı inip törene katılacaksınız."

Ne saçmaydı şu tören!

Dadım bana tören hakkında bilgi verirken, ben dürbünümle  uzaklarda olan karaltıyı inceliyordum. 

"Dadı! Şu uzaklardaki siyah, boğucu havaya sahip şey de ne?"

Dadı bir süre dürbün yardımı ile uzakları inceledi. Sonra tedirginlikle bana döndü. 

"Düşman Krallık efendim. Yıllardır düşmanımız olan krallık."

Düşman Krallık.. 

Demek yıllardır düşman olduğumuz krallık dibimizdeydi. Bana küçükken babam anlatmıştı. Neden kavgalı olduğumuzu ve önceden komşu olduğumuzu.

Dadı derin bir nefes aldı nedenini anlamasam da huzursuz  olmuştu. 

"Dadı neden onlarla barışmıyoruz? Bir bilgin var mı?"

Dadı sessizleşti. Tam yeniden soracakken başka bir yardımcı bize seslendi. 

"Majesteleri, Dadı Eliz! Kraliçemiz sizleri çağırmamı emretti."

Somurtarak saraya ilerledim. Tam da cevabımı almak üzereydim. 

Kraliçeyi -yani annemi- görünce elbisemin eteklerini hafifçe toplayıp eğildim. Annem beni görünce tebessüm edip yanına çağırdı. 

"Yakında taç giyme töreni olacak küçük hanım, nasıl hissediyorsun?"

"Biraz gergin ve biraz da heyecanlı."

"Olacaktır tabi o kadar. Endişelenme. 1-2 saate töreni yapmayı düşünüyor baban. Ona göre hazırlık yapsan iyi edersin. Ben müzik odasında olacağım."

Kafamı sallayarak annemi onayladım. Önünde reverans yapıp yanından geçtim. Saray beni eğlendirmeye yetmiyordu. Canım sıkılıyordu. 

Şu tören saçmalığı olmasa ne olurdu sanki?! Oflayıp odama gitmek üzere merdivenleri çıktım. Odama geldiğimde aynalı olan masama ilerleyip küçük sandalyeme oturdum. 

DÜŞMAN KRALLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin