Her günün bir bitişi bir başlangıcı vardır. Bitişi ile başlangıcı arasındaki çizgi gibi bir salise de herşey o güne aktarılır. Ben ise her yeni günün başlangıcı ve o günün bitişinde kendime söz veriyordum.
'Bana bu hayatı yaşatanları bulup tek tek hesap soracağım.'
'Her gün ne kadar yorulursam yorulayım ilk düştüğümdeki gibi tekrar tekrar güçlü kalkacağım.'
' Ve içimdeki yangını söndürmek için şimdi kalbimin ateşini daha da harcayacağım...'
Hoş Geldin
Bütün okul başımıza toplanmıştı. Ben ona o bana bakıyordu. Sanki düello başlamıştı da biz birbirimize bakarak caydırmaya çalışıyor gibiydik.
"Saçmalamayı kes ve çekil şuradan."
"Çekilmezsem ne olur?"
Daha da gözlerine bakarak vakit harcamak istemiyordum. Bu çocukla işimiz vardı ve daha da işleri zorlaştırmak istemiyordum.
"Çekil şuradan." Gözlerinden gözlerimi çekip ilerlerken ona çarpıp gitmiştim.
Çarpmamla bakmadan hala arkamdan söyleniyordu. Ben de duymamazdan gelip yürüyordum.
" Simge Poyraz. Bu okulda yapmaman gereken bir şeyi yaptın. Canın yanacak..."
Dediklerini duyunca burnumdan güldüm ve müdür yardımcısının odasına ilerledim.
İçeri girdiğimde masada ellili yaşlarda ve keli olan müdür yardımcısı, önündeki kağıtları karıştırıyordu. Bir şeyler aradığı belliydi.
"Girebilir miyim ?" Soruma cevap vermeyeceğini anlayınca içeriye adım attım.
Müdür yardımcısı da beş saniye sonra içeri girdiğimi idrak etmiş olacak ki kafasını kaldırıp bana bakmıştı.
" Evet seni dinliyorum."
" Ben okula yeni geldim... Sınıfımı öğrenmek için gelmiştim."
"Tamam kızım bekle bir dakika. Sisteme bakayım."
Bilgisayardan 12 lerin sınıf listesine baktı. Listede adımı bulduğunda listenin fotokopisini çektirirken bana döndü.
"12/B sınıfındasın. Numaran da 766." Yeni çıkardığı Sınıf listesini uzattı.
"Bunu sınıfına götürüp sınıf defterinin arasına koy. İyi dersler." Diyip tekrar kafasını kağıtlara gömmüştü.
Adama dik dik baktıktan sonra göz devirip dışarıya çıktım. Listeyi incelerken sadece bir kişinin ismini arıyordum. Yiğit'in...
Beklediğim ismi bulunca gülümsedim ve kolidordaki birine on ikilerin katını sordum.
Emin adımlarla kolidorlardan ilerlerken, sınıfın kapısının önüne geldim. Ders başlamıştı. Ben okul yıllarındaki gibi gene geç kaldığımı anlayınca dudağımın kenarı kıvrılmıştı.
Derin bir nefes aldım ve kapıyı çaldım. Kapıyı açtığımda hoca tahtanın önünde ders anlatıyordu ve bende bütün dikkatleri içeriye girerek üzerime çekmiştim.
Gözlerim sınıfı tararken ufak çaplı bir şok geçirdim. Yiğit yoktu ve sadece bir sıra boştu. Sınıfa bakarken Berk ile göz göze gelmiştik. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme ile bakınca göz devirerek hocaya baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJANIN DEŞİFRESİ
RandomUfak bir ajanlık hikayesi... Asena ve Yiğit'in arasındaki geçen büyük aşk...