✓Nefesin Tenimde✓

34 3 0
                                    

Evettttt kuzularımmmmm...

Diğer bölüm için açıklama yapmak pek istememiştim ama bu bölüm sanırım açılmalamı yapmam gerek...

Diğer bölümde çok güzel bir anda tam heyecanlı yerinde bölümün bitmesini bilerek yaptım acuk merak girsin işin içine diye sjsjsjsjsj

Yiğit'in dediği gibi ondan acaba korkmalı mi sizce Simge Poyraz?

Ya da daha da üstüne mi gitmeli onun duvarlarını yıkabilmek için?

Cevap bekliyorum arkadaşlar cevap sjsjsjsjsj çünkü sizin okumanız ile sizde oluşan reaksiyonları görmek istiyorum.

Bu yüzden bana yardımcı olmanızı istiyorum canımın içleriiiii.<3

Şimdi bölüm zamanıııı<3

****


-şarkıyı açıp dinleyerek bu bölümü okuyabilirsiniz-

Nefesin Tenimde

Karanlığın içinde nereye gittiğimi bilmiyordum. Bilmediğim için yürüyordum. Yürüdükçe güçleniyor, güçlendikçe hırslanıyordum.

Sonu olmayan bu yolda benden başka kimse yoktu. Ta ki bir ses duyana kadar...

"Uyandın mı kızım?"

Gözlerimi araladığımda kendimi deri bir koltukta uzanmış halde buldum. Başımın ucunda dün gördüğüm iki üç öğretmen ve o vardı.

Muharrem Çağlar...

Yavaşça yattığım yerden doğrulurken hocalar başımın ucundan geri adım attılar.

"Kızım iyi misin? Ne oldu sana bir anda da bayıldın otoparkın ortasında?"

"H-hocam sanırım tansiyonum düşmüştür. Arada böyle oluyor merak edilecek bir şey değil." Diyerek geçiştirdim. Kafama elimi attığımda elim kan olmuştu.  Bunu gören müdür o güzel koltuğundan zahmetli bir iş yaparak kalktı ve yanıma geldi.

"Kafan kanıyor. Hemen revire gidip muayene ol Simgeciğim. Hasan! Tekerlekli sandalyeyi getir!" Kapıya doğru bağırdığında hademe abi panikle içeriye girdiğini gördüm.

"Tamam müdürüm. Gel kızım bin " diyerek koltuk altımdan tutup getirdiği tekerlekli sandalyeye oturttu. Arkaya geçip ittirirken benim gözlerim kolidordaki insanlara kaydı. Herkes öküzün trene baktığı gibi bana baktığını görünce göz devirdim.

Hasan abi koridorun sonundaki asansörün düğmesine bastı ve asansör geldi. Asansöre bindiğimizde gideceğimiz katın numarasına basıp beklemeye başladık. Kapı kapandı. 5 saniye sonra asansör sallanmaya başladı.

"Noluyor yaaaa?" Diye söylenen Hasan abiye baktığımda Hasan abi telefonu çıkardı. Bende kendi üstümde telefonu ararken olmadığını fark ettim. Napacaktım şimdi. Bizimkilere haber vermem gerekiyordu.

"Hala hala kimse cevap vermiyor telefonlarıma..." Dudaklarına dökülen kelimelerle anladım. Bu olanların hepsi onun planıydı. Yiğit'in...

"Abi versen ya o telefonunu bana. Ben telefona bakacağını bildiğim biri var..."

Hasan abi telefonu uzattığında  dünkü telefon numarasını yazdım ve aradım. Üçüncü çalışında açılan telefondan kesik kesik ses geliyordu.

AJANIN DEŞİFRESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin