Bir Küçük Market Meselesi (Texting)

Özel Bölüm 3)

Çok uzun zaman sonra tekrardan merhaba.

Nasılsınız?

Ben biraz yorgunum. Şu ara hiç yazamadım. İlham perilerim terk etti. O yüzden bölüm çok gecikmeli geldi.

Neyse fazla uzatmayacağım.

Keyifli okumalar

Lütfen bol yorum yapalım🩷

____________________________________

Mehir'den;

Bugün güne uyanmak benim için çok heyecan vericiydi. Çünkü bugün büyük gündü. Bugün Merih ile evliliğe bir adım daha atıyorduk.

Beni istemeye geliyorlardı.

"Anne, Banu gelmiş ben gidiyorum."

Odamdan çıkıp salona baktığım an annemin harıl harıl evi süpürdüğünü gördüm. Onu oyalamamak açısından sesimi çıkarmayıp kapıya doğru ilerledim.

O sıra odasından çıkıp kendini yere atan kardeşimle birlikte çığlık atarak kalbimi tuttum. Kendini cidden yere atmıştı.

"Ne yapıyorsun? Manyak mısın ya!"

"Abla!" Diye anırdı.

Ama ben bana abla deyiş tonuna takılmıştım. Bir şey isteyecekti. Yahu ben senin kaç yıllık ablanım, seni tanımaz mıyım domuz!

"Ne istiyorsun açık konuş. "

Yerde yatarken sürünerek ayağımın dibine geldi.

"Beni de götür. Banu cadısına bile katlanırım ama beni bırakma. "

Annem bugün ona perdeleri taktıracaktı. Biz kıyafet almaya gideceğimiz için bütün iş Ener'e kalmıştı.

"Hayatta olmaz. Sen anneme yardım et. "

"Ne olur, ölüme terk etme beni. "

Ayağıma sarılınca ayağımı sallayarak kurtulmaya çalıştım. Vatoz gibi yapışmıştı. Sülük!

"Hayır! "

Beni bırakıp ayağa kalktı. Boyu uzun olduğu için üstten havalı havalı baktı. Sanırım artık umudu kesmişti.

"Ya bir evlen de kurtulalım senden be! Her şeyin ayrı dert. Arkadaşın, sevgilin, kuzenin derdin bitmedi be! "

Odasına giderken yerdeki terliği attım ama bir anne olmadığım için ıskaladım.

"Ne biçim konuşuyorsun sen! Pis. "

Gideceğim sırada tekrar odasından kafasını çıkardı. "Iskaladın. Iskaladın da ıskaladın. Ha iskaladın, ha ıskaladın." Ellerini sallayarak şarkı gibi söyleyip beni daha da sinir ediyordu!

Telefonum tekrar çaldığında Merihin aradığını gördüm. Sinsi bir gülümsemeyle hala dans eden Ener'e baktım.

"Efendim Merih. "

Ener dondu kaldı.

"Bizim eve mi geleceksin? Olur Enerle perde asarsınız. Ne Eneri mi asarsın! "

Ener korkarak odasına kaçınca gülüp sessize aldığım telefonu açtım.

"Sevgilim nasılsın? "

"İyiyim. Sen? "

"Ben de iyiyim. Aslan'la uğraşıyorum. Yine bir şeyleri karıştırıyor. "