Sınır: 4 oy, 15 yorum
Ama kısacık bir not düşeyim Canlar. Sınır geçildikten bir gün Ya da iki gün sonra bölüm gelebilir. Ya da hemen atabilirim. Bana kızmayın sonra :)
Buraya da kitaptaki en sevdiğiniz karakteri yazın.
Benim için Aslan. Aman Merih duymasın ödfmlddldlldlffll
_____________________
Mehir'den;
"Anne ben çıkıyorum."
Annem kapıdan başını uzattı. Elindeki bıçakla göz göze gelince bir ürkmedim desem yalan olurdu.
"Anne tövbe tövbe ne yapıyorsun bıçakla?"
Elindeki bıçağa bakıp "Ne yapacağım be deli, et doğruyorum."
"Hee iyi. Ya anne kim gelecek akşama ya? Bu kadar hazırlık İngiltere prensine yapılmamıştır."
"Bir arkadaşım dedim ya yavrucuğum. Hem sen nereye?"
Elime aldığım ayakkabılarıma ve giyinik bana baktı. Kaşları merakla kalkınca "Bir hava almaya çıkacaktım. Daraldım evde."
"Elindeki ne bakayım?"
Merakla yanıma gelince elimdeki dolmalarla dolu kabı arkama sakladım. "Ya bir şey değil. Boş ver. Hadi ben kaçtım."
O daha yanıma gelemeden kapıyı hızla açıp çıktım. Merdivenlerden inerken arkamdan seslendiğini duysam da hızlıca inmeye devam ettim.
Binadan dışarı çıkınca mahallede top oynayan çocukları gördüm. Ama gidip topları ayaklarından alıp da oyuna katılmadım. Çünkü bunu neden yapayım? Neyim ben dizi karakteri mi?
Mutlu mutlu mahalle marketine giderken yolda Mert ile karşılaştım. Mert benim çocukluk arkadaşımdı. Ve onu severdim. Tüm bu zaman boyunca Banu ve o vardı yanımda. Ama Merihe ondan bahsetmemiştim. Çünkü uzun zamandır onu görmüyordum. İl dışındaydı. Ve döndüğü haberini daha dün akşam almıştım.
"Lan Mert!"
Bakışları yanında konuştuğu sarışın çocuktan bana dönünce kocaman gülümsedi. "Vay vay gözlerim kimi görüyor böyle."
Yanına gidip sarıldım. " Uzun zamandır neredesin oğlum sen?"
"Size yenge getirdim."
Etrafta kız göremeyince aklını kaçırdığını düşündüm. Ama sonra yanımızdaki oğlana bakınca yüzüm kireç gibi oldu.
Yok artık.
Düşündüğüm şey miydi?
Sarışın çocuk bana, ben ona dik dik bakarken Mert araya girdi. "Saçmalama gerizekalı. Yanımda değil kız."
"He tamam. Ben de sandım ki-"
Birine de benziyordu be çocuk!
"Öyle bir yönelimim olsa bu ite mi bakarım Raziye."
Koluna sertçe vurdum. Aynı anda yanımdaki çocuk da yumruk atmıştı koluna.
"Tipimde ne var gerzek?"
"Raziye deme bana aptal!"
İki kolunu da tutup huysuzca bize baktı.
"İyi be tamam. Gidiyorum ben. Akşam sizdeyiz ailecek Mehirciğim"
Yanağımdan makas alıp uzaklaştı. Akşama gelecek misafirler anlaşılmıştı. Ulan anne!
"Merhaba Mehir?"
Yanımda kalan sarışın çocuğa dönünce nihayet tanımıştım. Banu'nun arkadaşı Batu'ydu. Saçını son gördüğümden bu yana boyatınca tanıyamamıştım. Biraz da kilo vermişti sanırım.
"Aaa Batu. Seni hangi rüzgar attı buraya?"
"Mert ile işimiz vardı. Şimdi bitti gidiyordum."
Kaşlarımı çatıp ona baktım. Mert ve iş. Yanyana gelemeyecek iki şey. Mert hayırsızın tekiydi yahu!
"Ya bak emin misin? Bizim Mert iyidir ama çok salaktır. İşi bozar o."
Kahkaha atıp başını hayır anlamında salladı. "Yok işime yaradı. Hoşlandığım kız ile sevgilisi yakın arkadaş bize bir buluşma ayarlayacak."
Ulan Mert! Büyümüş de ilişki yardımı da yaparmış. Lan bu çocuk mahallede tüm kızların saçını çekerek flörtleşirdi be. Hey gidi günler!
Batuya veda edip markete gittim.
Canım market! Sen ne zamandır bu kadar güzel görünüyorsun?
İçeri girip elimde dolmayla reyonları gezmeye başladım. Ne de olsa daha bir saatim vardı. Merih'e verdiğim saate göre yani. Erken gelirse diye de çok oyalanmadım ama.
Kendime biraz kurabiye ve en sevdiğim hazır kahveden aldım.
Kasaya gittiğimde Ceyda ablayı görünce gülümsedim. "Ablam benim! Nasılsın?"
Ceyda abla beni görünce kocaman gülümsedi. "Oy kimler gelmiş böyle?"
Elimdekileri koyarken ona kocaman gülümsedim. Aldıklarımın fiyatını ödedikten sonra sıradaki müşteri için yer açıp Ceyda Ablanın arkasındaki boşlukta durdum.
"Ceyda abla ben senden bir şey isteyeceğim."
"Söyle kuzum."
Ellerimle oynarken "Ben sana şu kabı versem. Yarım saat sonra gelecek Merih diye bir çocuğa verir misin?"
Ona masum masum bakarken gülümsedi. "Hımmm kimmiş bu Merih bey?"
Derin nefes aldım. "Arkadaşım."
"Ya demek öyle. Murat da benim arkadaşımdı."
Gözlerim irileşti. "Ay abla Murat abiyle sen gibi değil."
"Murat için ben de öyle derdim. Bak şimdi iki çocuğumuz var."
Utanarak güldüm. "Neyse verirsin değil mi?"
"Veririm damat beye tabii."
"Ay abla. Çocuğa da böyle deme aman."
"Olur mu hiç öyle? Alırım bir boyunun ölçüsünü! Mahallemden kızım gibi olan Mehirim'e sevdalanmış. Az mı?"
"Abla yok sevda falan."
Zar zor ikna edip dolmayı bırakıp çıktım.
Artık gerisi Merihdeydi. Umarım Ceyda abla onu çok sıkmazdı.
Siz beğenip de yorum atarsınızda ben bölüm yazmaz mıyım canlarım. Yorumları okuyunca böyle oluyor. Hemencecik bölüm yazdım. Umarım beğenmişsinizdir. Yeni bölümde görüşmek üzere hoşça kalın. Ve bir haber daha vereyim sıradaki bölümde Aslan ve Merih var. Bol bol gülmeli bölüm bekliyor sizi. Kaçtım ben...
🤶🏻🤶🏻🤶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Market Meselesi (Texting)
Teen FictionMarkette teyzenin birinin telefon konuşmasını sakın dinlemeyin. Ya da dinleyin en fazla ne olabilir ki? ~~~~~~~~~~~~~~~~~ Bilinmeyen: Selam! Siz: pardon tanıyamadım. Siz...