3. Bölüm Yalnızlık..

242 119 70
                                    

En son Alp'in bana "sen" deyip gittiğini hatırlıyorum. hiçbir şey anlamadım ama..

ben bu 3 ay boyunca uyurken neler oldu acaba.. deli gibi merak etsem de soracak kimsem yoktu.. kimsesizlik böyle bir şey.. ya da yalnızlık. Sahi kimsesizlikle yalnızlığın arasındaki fark neydi.?

Aralarında dağlar kadar fark olabilir ama bir insan hem kimsesiz hem yalnız olabilir miydi? 7 yaşındaki bi kız çocuğu için çok ağır olmaz mıydı..? Bana olduğu gibi.

Evet bu acıyı tattığım için biliyorum gerçekten çok ağırdı. nasıl dayanabildim hiçbir fikrim yok..
9 aylıkken babam annemin kendisini aldattığını ve benim onun kızı olmadığımı düşünerek bırakmıştı beni.
Annemin onu aldattığını düşünerek anneme vurmuştu ve hapse girmişti. babam çok zengin bir adamdı ve her yerde adamları vardı. nasıl olsa çıkacağını biliyordum ama 5 yıl kamasını asla beklemezdim.. annemin kanı daha kurumadı.. beni yetim bıraktı ama kendisi istediği yere istediği zaman gidebilir. hiçbir şey olmamış gibi çıktı ordan.. hani adalet?

5 yaşıma kadar yetimhanedeydim. 5 yaşımdayken beni cehenneme sürükleyen o şey oldu ve babam gelip beni yetimhaneden aldı..

kendisi bakmak istedi. ilk başta ben sevinmiştim.. tabi hiçbir şeyden haberim olmadığı için. Sonra eve gittiğimizde beni dövdüğünde anlamıştım beni sevmediğini..

7 yaşıma kadar her türlü cezayı acıyı tattırdı bana. 7 yaşımdayken de anladım beni neden bıraktığını ve anneme neden vurup öldürdüğünü.. hepsi bir şüpheymiş.. emin bile değilmiş annemin onu aldattığından.. Evden kaçtım. 2 kelime 4 heceden oluşuyor ama o kadar cesaret gerektirirdi ki.. Evet gerçekten 7 yaşındaki bir kız çocuğunun dayanamayacağı şeyler yaşatıyordu bana.. bırakın psikolojiyi artık fiziksel olarak da takatim kalmadı.

Ve kaçtım sokaklarda büyüdüm  karlı bir geceydi ve ben donuyordum.. bir yaşlı teyze gördü ve yardım etmek istemişti. bana ama ben korktum. Herkes bana babam gibi sadece dövmek için yaklaşacak sandım..çok acı verici bir şeydi

o teyze beni evine aldı ona baktım, evi temizlerdim, yemek yapmayı öğretirdi bana çok sevmiştim onu annemi küçük yaşta kaybettiğim için anne sevgisi görememiştim ama o vermişti bana bütün şefkatini.. ilk başta hizmetçiydim ama sonra işler değişti.

İkimiz de birbirimize bağlandık ve artık beni kızı gibi görüyordu ben de onu teyzem ya da annem.. annenin yerini kimse alamazdı..

15 yaşıma kadar onunla kaldım ama sonra.. kalp krizi geçirip ölmüştü.. evet güvendiğim ve benim tanıdığım tek bir kişi vardı ama o bile bıraktı beni.. istemeyerek olsa da bıraktı. seni çok özledim gülay teyze..

o öldüğünde vasiyetinde evi ve bütün mirasını bana bıraktığını yazmıştı.. o olmasa belki şuan kalacak evim bile olmazdı.

Odamın kapısı açıldığında düşüncelerimi bölen kişiye baktım.
Doktorumdu -daha doğrusu eski-"Elacığım Alp bey fizik tedavi için sana yardımcı olacakmış o yüzden istediğin zaman taburcu olabilirsin tekrardan geçmiş olsun " dedi ve bana baktı
"Teşekkür ederim hepinize, taburcu olabilirsem şuanda hemen çıkmak istiyorum burdan.." dedim ve  yanımda duran   eşyalarımı toplamaya başladım bir sürü yeni kıyafetim vardı kim almıştı acaba ? Eşyalarımı toplarken yatağın yan tarafında duran sırt çantam dikkatimi çekti onu alıp eşyalarımı oraya tıkıştırdım. çanta ve eşyalarım hepsi yatağımın üzerine bırakılmıştı sanırım kalkamayacağımı bildikleri için..

işim bittikten sonra tam telefonumun nerde olduğunu sorgulamaya başlamıştım ki kapı açıldı " kapı çalma gibi bir şey var haberiniz var mı ?" Diye sinirlice sorduğumda yine güldü! allahım bu adam neden her sinirli olduğumda gülüyor ? Neden ciddiye almıyor beni? "Size diyorum!?" Dedim gözlerimi gözlerine dikerek "evet farkındayım." Dedi ve sustu gerçekten mi ? Bu kadar mı yani ? "Telefonum nerde?"
" herhalde o kazadan sonra aynı şekilde bulmayı düşünmüyorsun demi?" Evet o kaza çok zordu hatta telefonum paramparça olmuştur ama.. ama anılarım vardı günlüğüm bile ordaydı.. şarkılarım fotoğraflarım gülay teyzenin fotoğrafları.. diye düşünürken gözümden akan bir damla gözyaşı döküldüğünü farkettim.
" aslında yeni telefon almıştım sana içinde yeni hat ve benim numaram kayıtlı. malum kimsesiz birinin kimsesi olacağım.." diyerek bir telefon uzattı bana gerçekten pahalı görünüyordu rengi de siyahtı. en sevdiğimden.. ama ne demişti o? "Kimsesiz birinin kimsesi olacağım" mı demişti her neyse gerçekten şuan dışarı çıkıp nefes almaktan başka düşünebileceğim hiçbir şey yok..
" telefon için teşekkür ederim ama alamam. Kendim alabilirim" diyerek yanımda duran çantamı alıp " beni dışarı çıkarıp taksiye bindirebilecek birini çağırır mısınız" dediğimde hiçbir şey demeden beni YİNE kucağına alıp tekerlekli sandalyeye oturttu ne olduğunu daha anlamadan kendimi bir sandalyede oturmuş biri beni ittiriyordu odadan çıktıktan sonra çıkış işlemlerimi halletti ve sonunda temiz bir hava soluyordum. gerçekten özlemiştim.. hava inanılmaz sıcaktı sahi hangi aydaydık? "arabam otoparkta burda bekle geliyorum 5 dakikaya" dedi ve gitti Ne? Onu neden bekliyordum ki ? Burdan bir taksi bulabilirsem kendim gidebilirdim, ya da gidemezdim.. yaklaşık 3 dakika geçtikten sonra o siyah büyük araba karşımdaydı.. bana yine o kazayı hatırlattı.. nefeslerim hızlanırken gözümden bir yaş aktı.. fiziksel olarak iyileşmiştim ama sanırım travmam oldu.. arabadan inip beni taşıyarak ön koltuğa oturttu ve sandalyemi bagaja koyup geldi. yol boyunca evimin adresini sormaktan başka ne o konuştu ne ben. elimi radyoya uzatıp açtığımda sakin bir şarkı çalıyordu.. Another love.. en sevdiğim şarkılardan biriydi camımı açmış rüzgar uzun saçlarımı savururken bu şarkıyı dinliyorduk güzeldi..

Karanlık Issız sokaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin