Selaaammmmm bu bölüm 2 gün gecikti kusura bakmayınn..
İyi okumalarrrrNegatif sonuç negatifti ve o adamın düşündüğü şeylerde haklıydı. Annem onu aldatmıştı.
Evden koşarak çıktım.
"Ela bak n'olur sakin ol, gel nereye gitmek istiyorsan ben bırakayım seni.?" Alp'in bana seslenişini duydum. Ama cevap vermedim. Çünkü ona kızgınım. Belki ona kızmaya hakkım yok ama kızdım. Nereye gidiyorum bilmiyordum. Ama çok yorgunum. Birine sarılıp saatlerce hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Ama kimse yok..
"Güzelim sinirlisin anlıyorum ama bunu bize yapma. Nereye gideceksen beraber gidelim, ben sana söz vermiştim her zaman yanında olacağıma, ondan dönemem.""Şu an önemli olan şey verdiğin söz mü Alp.?" Diye bağırdım,En yüksek sesimle.
"Benim mahvolan hayatımın bir önemi yok mu.? Benim 18 yıldır bir yalanala yaşamış olmam önemsiz mi.? Benim de bir takatım bi tahammül sınırım var. Ben bu travmalardan kurtulmak için yıllarımı verdim. Ve hala her gece kabuslarıma bir şekilde girmeyi başarıyor o şerefsiz. Ben tam ondan kurtuldum derken tam unuttum derken yine kabusuma girip bütün unuttuklarımı hatırlatıyordu. Ve her şeyi başa sarıyordu." Son cümlelerimde sesim alçalmıştı. Gözümden bir yaş aktı.
"Alp ben yoruldum. Peşimden sakın gelme."*
Saatlerdir yürüyorum.
Koşuyorum.
Ağlıyorum.
Bağırıyorum.
Çağırıyorum.
Hiçbiri içimdeki öfkeyi dindiremedi.
Kendimi mezarlığa girerken buldum. Saat gecenin ikisi falandır. Cebimdeki telefonu çıkarıp baktığımda
Alpten gelen 23 cevapsız aramayı, ve her aramanın sonunda bir sesli mesaj bırakmıştı. Dinlemeden hepsini sildim. Çünkü onun sesini duyarsam yumuşar özlerdim. Ve öyle bir şeyi istemiyorum.Mesajlar kutusuna baktığımda 5 mesaj gördüm. Yine Alpten. Sadece son mesaj belli oluyordu. "Çok önemli." Yazıyordu. Mesaj kutusuna tıklarsam mesajları görecektim. Ve ona dönmek istemiyordum. Onları da sildim. Bazen duygusuz olduğumu düşünüyorum. Belki de insanların duygusuzluğu, acımasızlığı beni de ele geçirmeye başladı. Güzel
Annemin mezarına baktım.
Alev soykan yazıyordu.
Yanına oturdum.
Ağladım."Anne beni bu kadar acının içine atıp gitmek çok mu kolaydı.?" Diye fısıldadım.
"Beni babam olmayan birinin cehennemine atmak üzmedi mi seni.?
En azından kim olduğunu söyleseydin.
En azından benim bu kadar travmam olmasaydı.
Keşke o gün senin yerine beni öldürseydi anne.
Ben 18 yıldır babam olmayan birinin bana yaşattığı işkenceyle yaşıyorum.
Ara sıra şüphelensem bile onu haklı çıkarmak istemedim.
Annem öyle bir şey yapmaz dedim.
O piçin haklı olduğunu düşünmek bile seni böyle boktan bir şeyle suçlamış gibi hissedip kızıyordum kendime.
O beni böyle bir cehennemin için sürüklemez dedim. Beni bir zindanın içine hapsedip anahtarını atmaz dedim.
Ama sen n'aptın anne.? O piçi haklı çıkardın.
O benim hiçbir şeyim olmayan adamın işkencelerine maruz ettin beni.
psikolojik tedaviyle döndüm ben hayata anne.
Onun bende yarattığı travmaların haddi hesabı yok. Seni asla affetmeyeceğim anne."
Bunları söylerken deli gibi ağlıyordum. Bağıra bağıra söyledim sitem ettim anneme."Anne, belki biraz ileri gittim, farkındayım. Özür dilerim ama içim acıyor. Anne benim ruhum ne zaman iyileşecek.? Ne zaman rahat nefes alacağım.? Ne zaman sana sitem etmek için değil de aşık olduğum adamı anlatmak için geleceğim yanına.?" Konuştukça ağlamam şiddetleniyordu. Yeni kabuk bağlamaya başlayan yaralarım kanamaya başladı. Yıpranan ruhum kırıldı anne.
Arkadamdan adım sesleri geliyordu ama umursamadım.
"Vay, vay, vay. Kimleri görüyorum burada.? Kızım annesini özlemiş de ziyaretine mi gelmiş.?" O ses. O şerefsiz. O piç.
Hemen arkamı dönüp ona saldırdım.
Yumruk yaptığım elimle yüzüne vurdum. Burnu kanadı. Oh canıma değsin.
Geriye doğru savrulurken ayağımla tekme atıp yere düşürdüm. Sanırım güreş dersleri işe yaradı.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun sürtük." Dedi bağırarak
"Sensin sürtük. Annemi öldürdüm şimdi de sıra bana mı geldi. Ama merak etme o zevki sana asla yaşatmayacağım. Seni kendi ellerimle öldüreceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Issız sokaklar
Roman pour AdolescentsBazen karanlığını aydınlatan şey güneş değildir.. bir insandır. Ela'ya da aynı şey olacaktı fakat kendisi hiçbir şeyden habersiz o karanlık sokağın ortasında bulmuştu kendini. Kanlar içinde. küçüklüğünü yaşayamayan küçük kızın kalbi bir anda yerinde...