Sabah gözlerimi aralamaya çalışırken Alp'in bu kadar yakınımda olması beklediğim bir şey değildi.. çırılçıplak kaslı kolları arasında olmak.. çok güzel olsa da tuhaftı.
Kusursuz yüzünü incelemeye başladım. Bu kadar yakınken bu fırsatı kaçırmak istemem.
Kara kalın kaşları o kadar güzeldi ki.. özenle çizilmiş gibi. Kirpikleri, göz kapakları, burnu, saçı, gamzeleri. Gözlerim yüzünde dolaşırken bir anda duraksadı. Dudağında
Alt Dudağı da kalındı. Üst dudağı ise ölçülüp biçilmiş gibi.. her detayı o kadar güzeldi ki.."Beni incelemen bitti mi Güzellik.?" Dediğinde ödüm koptu. Adamın gözleri kapalı olduğu halde gördü onu incelediğimi.. nolur dudağına olan bakışlarımı görmemiş olsun.. boğazımı temizleyip " ne incelemesi be, daha nerde olduğumun farkında değilim, seni mi inceleyeceğim sabah sabah." Evet gayet de inceledim çok da güzeldi..
"Hıhımm kesin öyledir." Gözlerini gözlerime dikip içine baktı.. hayatımda ilk kez biri bana öyle baktı..
Gözlerinin kahvesi o kadar güzledi ki.. bir sonbahar günü yağmurla ıslanmış ağaçların kahverengi yapraklarını anımsatıyordu..🤎
Bu kadar çekici olmak zorunda mısın be Alp.?"Çok güzel bakıyorsun.." Alp'in cümlesiyle bütün dikkatim dağıldı. Ben onun gözlerini düşünürken onun öyle bir cümle kurması..
Ne diceğimi bilemediğimden kendimi çektim. Yatağımın üzerinde oturarak kendime gelmeye çalışıyordum.
"Ne o utandın mı.?" Dedi sırıtarak hemen yanımda duran yastığı alıp kafasına fırlatmamla yakalayıp " sen bana kıyabiliyor musun ya.?" Dedi. Bu çocuk beni öldürecek. Başka açıklaması yok yani ya öldürecek ya öldürecek.
"Beni lavaboya götürür müsün.?" Deyip gözlerinin içine baktım. Öyle güzel bakıyordu ki.. bir de bana güzel bakıyorsun diyor.
"götürürüm tabii götürmez miyim."
Bu niye sevgiliymişiz gibi davranıyor sabah sabah yagece kafasına saksı düştü herhalde. Beni kucağına alıp lavaboya götürdü. Yüzümü kendisi yıkadı.. beni orda bırakıp çıktı. Ben de işlerimi bitirip tekrar çağırdım. Üstümü değiştirdikten sonra saçımı toplayıp beni kahvaltıya indirdi.
Masaya oturduktan sonra kendisi bir şeyler hazırlamaya başladı. "Özel olarak bir şey ister misin.?" Diye sordu. Yok abi bunun kafasına kesin saksı düştü. " soğan olmadığı sürece her şeyi yerim." Dediğimde güldü. Sanırım soğansız menemeni hatırladı. Gamzesini gördüğümde ben de gülümsedim. Gerçekten de çok güzel gülüyordu. Yanağındaki o çukurlar o kadar belli oluyordu ki.. onu izlerken gülümsediğimi farketti
"Sen yavaş yavaş bana aşık oluyor gibisin de hayırlısı." Dedi sırıtarak. ne desem işin içinden çıkamayacağımı anladım o yüzden sessiz kalmaya karar verdim, konuştukça batacağımı biliyordum.Ama aşk.. aşık mı oluyorum.? Bu kadar hızlı bir şekilde? Alp'e ? Peki o bana karşı bir şey hissediyor mu? Aşk ne ki..?
Hayatında hiç aşık olmamış biri olarak aşkın ne olduğunu bilmiyorum.. okuduğum kitaplar ve izlediğim dizilerdeki yaşanan aşkla sınırlı bildiklerim. Gerçekten gördüğümde midemde kelebek fırtınasına sebep olabilecek biri var mı.? Heycandan kekeleyeceğim, avuç içlerimi terletecek, kokusunda huzur bulabileceğim.? Var mıdır öyle biri.? Aslında son cümle bir tanıdık geldi ama..
Kahvaltıyı ettikten sonra yine tedaviye başladık günlerce süren bu tedavi 3 haftanın sonunda tamamen bitti. Artık özgürlüğüme kavuştum.. ama bu süreç içinde Alp'e çok bağlandım. Onsuz ne yapacağımı bilmiyorum. Şuan eskisi gibi yürüyebiliyorum, Alp verdiği sözü tutmuştu. Eskisi gibi yürüyorum ve bütün bunlar olurken o yanımda. İyi ki de yanımda
Tedavi biteli 2 gün oluyor ama Alp hâlâ benimle kalıyor. Gitmesini de istemiyorum..
Bunları düşünürken bir yandan üstümü değiştiriyordum, alışverişe çıkmam gerekiyordu. Ve en kısa sürede işime dönmem de.
Savaş o olaydan 1 gün sonra Lila'yı buldu. Ne kadar zor olsa da bulabildi.
O günden sonra Babamın peşimi bırakacağını beklediğim bir şey değildi. Belki de yeni planları vardır. Kim bilir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Issız sokaklar
Novela JuvenilBazen karanlığını aydınlatan şey güneş değildir.. bir insandır. Ela'ya da aynı şey olacaktı fakat kendisi hiçbir şeyden habersiz o karanlık sokağın ortasında bulmuştu kendini. Kanlar içinde. küçüklüğünü yaşayamayan küçük kızın kalbi bir anda yerinde...