Bilinci açıldığı an gözlerini açtı sarı saçlı genç. Haraket etmeye çalışsa da bir sandalyeye zincirler ile bağlı şekilde olduğunu anlaması çok uzun sürmemişti. İnui zincirleri çözemiyecegini hemen anlamıştı. Çete geçmişinde çok fazla böyle durumda kalmıştı.
Gözleriyle odayı süzmeye ve işine yarayacak birşeyler bulmaya çalıştı. Oda lüks bir odaydı. Tamamen kırmızı bir oda idi. Tam karşısında büyük bir yatak,Yatağın biraz ötesinde pahalı olduğu her halinden belli olan bir ayna ve aynaya aparalel şekilde duran büyük bir dolap vardı. Odanın heryerinde tarihi eser olan heykeller ve duvarlarında tablolar vardı.İnui kafasını arkaya doğru çevirdi. Arkasını pek göremesede büyük bir masayı ve masanın üstünde duran şarap şişesini hemen fark etti. Eğer iplerle bağlı olsaydı o şişe çok işine yarıyacaktı. Önüne dönerek bakabildiği yerlerde işine yarayacak birşey aramaya devam etti. Bir kaç dakika sonra ise odanın kapısının açılma sesi ile inui'nin dikkati dağıldı. Kendine yaklaşan adım sesleri ile içindeki korku duygusu daha da arttı. "Kaçmak için birşeyler mi arıyorsun?" Diye hafif ve ürkütücü bir ses duyuldu. Ki sarı saçlı çocuk bu sesin kime ait olduğunu çok iyi biliyordu. İnui'nin görüş alanına yavaşça girdi sesin sahibi. Saçları uzamıştı. Uzun ve beyaz saçlı, üstünde milyon dolarlık bir kıyafet olan ve gençlik döneminden beridir yüzünde olan alaycı gülümseme. Camdan gelen ışığın yüzüne yansıması ile kusursuz görünüyordu.
İnui onu yeniden gördüğünde gözlerinin yaşarmasına engel olamamıştı. Beyaz saçlı genç adam eski dostuna daha da yaklaştı ve ona doğru eğildi. "Saçların uzamış" dedi inui'nin saçlarını okşarken. hemen kafasını geriye çekti sarışın çocuk "sen...sen kendini ne sanıyorsun ?! Hangi hakla beni buraya bağlarsın. Hemen çöz beni!" Diye bağırdı inui.
Koko sakince onu dinlerken histerik bir şekilde kahkaha atmaya başladı. "Neden bunu yapayım?" Diye sordu kahkaha atarken.
"Ne demek neden? Ne demek neden?! Sen benimle taşşak mı geçiyorsun!" Diye cevap verdi inui, öfkelendiği her halinden belliydi.
Koko herzamanki küçümseyici gülümsemesini sundu. "Senin yerin artık burası" Diye cevapladı.
"Hayır asla! Kendine gel, biz artık arkadaş değiliz! Paragöz ve katil biri benim arkadaşım olamaz! Bu yolu sen seçtin!" Diğerek bağırdı inui.
Koko tekrar kahkaha atmaya başladı ama bu defa kahkahası korkutucu bir ses tonuna doğru gidiyordu. "Ben kazandım, ben doğru yolu seçtim! Sen benimle gelmedin de ne oldu? Gücünü kaybettin ve tek derdin üç kuruş mağaş ile kuyturuk bir motor dükkanı işletmek!" Diyerek deli gibi gülmeye devam etti Koko.
Kahkaha atmayı bırakıp inui'ye yaklaştı şeytani bir şekilde gülümseyerek bir elini karşısındaki oğlanın yanağına diğer elini ise basının arkasına koydu "ama...ama ben eskisinden daha fazla güçlüyüm! Ben artık senden daha çok güçlüyüm...ben doğru kişiyi seçtim inupi! Şuan herşeye sahibim! Güç,para...ben ne istersem yapabilirim!" Diğerek şeytani gözler ile baktı eski arkadaşına doğru.İnui ise şaşkın gözler ile ona bakıyordu. O kesinlikle eski Koko değildi. Bu onun aşık olduğu çocuk olamazdı. Kalp atışları hayal kırıklığı içinde daha çok atarken "h-hayır...hayır" diye hafifçe mırıldanabildi. Beyaz saçlı çocuk karşısındaki oğlanın kulağına doğru yaklaştı. "Eğer motor dükkanındaki çok sevgili ortağına zarar gelsin istemiyorsan dediklerimi yapacaksın...malum rehberinin de üç gün sonra düğünü var" Diye fısıldadı.
İnui'nin bu laflar ile nefesi kesildi. Onlara birşey olucak düşüncesi bile nefes almasında güçlük yaratıyordu. Koko bunu nasıl diyebilirdi. O onlara zarar vermezdi değil mi. "h-hayır...olamaz" diğerek mırıldandı. Koko karşısındaki çocuğun kulağından ayrıldı ve gülümsedi. Yavaşça oğlana daha fazla yaklaşarak dudağına derin ve şehvetli bir şekilde öpmeye başladı. İnui daha duyduklarını kaldıramamış iken ikinci bir şok yaşamıştı. Koko, nefesleri kesilinceye kadar inui'nin dudaklarından ayrılmadı. Nefessiz kalınca geri çekildi "merak etme sevgilim...sana çok iyi bakacağım. Şimdi uyu ve yeni bir hayata başlayalım" diğerek fısıldadı. İnui'nin ise yavaşça gözleri kapandı.Uzun beyaz saçlı genç adam elindeki viski şişesiyle yatağında uyuyan figüre baktı. Yüzüne yakışan büyük yanık yarasına ve uzun kirpiklerini inceledi. saçları uzatmıştı,boyu ise çok fazla değişmemişti. Aslında bunu yapmak çok uzun süredir aklında vardı. Son zamanlarda mikey iyice kafayı yemişti. Arkadaşlarını korumak için bu suç örgütünü kurmuştu,ama en sonunda takemichi, draken ve diğer arkadaşlarını tekrar görmeye karar verdi. Tabiki bu normal bir arkadaşlık görüşmesi olmayacaktı. Onları kendi himayesi altına alıcaktı ve sürekli gözetim altında tutacaktı. Bu da yarın yapılacak olan düğünde olucaktı. Aslında bunun asıl sebebi düşman bir suç örgütünün mikey'in geçmişini öğrenmesi ve zayıf noktasını bulmasıydı. Bu da kokonoi için güzel bir bahane olmuştu ve tedirgin olmadan istediği gibi haraket etti. İlk öncelikleri onları korumaya alıcak,sonra düşman çeteyi bir baskında tamamen bitireceklerdi. Koko mutluydu çünkü hem yıllardır aklından çıkmayan inui yanındaydı,hem de yarın takemichi'yi görücekti. Bu onu sevindiriyordu ama aynı zamanda korkutuyordu... Çünkü diğer yakuzalar bunu öğrenirse işler daha kötü bir duruma giderdi. Ayrıca hinatanın babası da kardeşi de emmniyete yüksek bir mevkideydi. Tabiki da bütün detaylar düşünülmüştü. İnui'ye son bir kere bakarak önüne döndü ve bonten'e ait finansal belgelerle ilgilenmeye başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ | kokonui
Fiksi PenggemarİLK HİKAYE MANGA SPOİLER⚠️ - - - - Üstünde kan lekeleri bulunan kırmızı kiyoması ile yıllardır hasretini çektiği figüre doğru yürüdü. Deponun karanlığına rağmen tanımıştı onu. Sandalyeye bağlanmış eski arkadaşının önünde diz çöktü. Titreyen eller il...