Uyarı: hafif müstehcen!
Büyük bir evde, saat ve dışarıdan gelen damla damla yağmur sesinden başka hiç bir ses duyulmuyordu. Sarı saçlı genç, saat sesine o kadar sinir olmuştu ki her an kalkıp saati parçalayabilirdi. Stresten yaklaşık 3 saat boyunca sadece oturmuştu, bacağını istemsizce oynatması hariç. Koko yaklaşık 3 gündür eve gelmemişti. Genç adam biliyordu bunun gereksiz ve saçma olduğunu. Kokonoi bir suç örgütü lideriydi ve uzun süreli görevler işinin bir parçasıydı. Bu durum ilk kez de yaşanmıyordu, gene de endişelenmekten kendini alamıyordu çaresiz inui. Derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Bu tür durumlarda hep geçmişi düşünürdü. Koko ne olursa olsun yanındaydı, hep kolonun onun yanında harcandığını hissetmişti inupi. Çünkü kokonoi bir dahi gibiydi, o yaşında bile çeteler onun için birbirlerini yerlerdi. Buna rağmen kokonoi, inupi nereye giderse oraya gelmeyi kabul etmişti. Tabiki belli bir süreye kadar.
Kapının açılma sesini duymasıyla beraber düşüncelerinden sıyrılıp direk yerinden kalktı genç oğlan. 3 gündür sinir ve stresle beklediği sevgilisine doğru öfkeyle yürüdü. Her attığı adımda kokonoi'nin kanlı kıyafetlerinden gelen koku daha da keskinleşiyordu. Bu sebeple olacak ki yanına gelip çemkirmeden önce bir saniye durarak elleri ile yüzünü kapattı. Alışamıyordu. Kokonoi kim bilir kaç insan öldürmüştü hayatında. Birinin çocuğunu, birinin babasını, birinin annesini...Artık hayatında yemek yemek veya böcek ezmek gibi sıradan bir eylem olmuştu bu onun için. Fakat inui alışamıyordu bu duruma, ve asla da alışamayacak gibiydi... Derin nefes alarak kokonoi'ye yaklaştı “neredesin üç gündür? Senin için ne kadar endişelendiğimden haberin varmı!” çemkirirken sesi titremişti. Karşısındaki oğlan ise derin bir nefes verdi. “hala alışamadın mı inupi'm” bu laf ise inui'yi daha da fazla kızdırmıştı “alışmak mı? Alışmak mı? Ne alışmasından bahsediyorsun?! Beni bu eve tıktın ve 2 aydır dışarıya bile çıkamıyorum, sen ise haber bile vermeden eve uğrama hakkını kendinde görüyorsun!” yüksek sesle bağırdıktan sonra karşısında, kendisine şaşkın gözlerle bakan sevgilisini görünce i durdu. Çok seviyordu... Duvara yaslandı ve bir süre öyle durdu
“özür dilerim koko”uzun beyaz saçlı adam karşısındaki masum figüre bakarak hafifçe gülümsedi. Ona sarılmak istese de üstündeki kanlı kimanoyla onu kirletmek istemiyordu ki üstündeki kimono da hala kan akıyordu.
“sorun değil inupi, duşa girmem lazım lütfen daha sonra konuşalım”
diyerek banyoya doğru yürüdü. Kanlı kimonosunu tek bir hamle ile banyo kapısında çıkardı ve çöpe attı. Sarı saçlı genç yerdeki kanı temizledikten sonra içinde burukluk ile oturdu koltuğa. Ardından aklına bu akşam hazırladığı pizza geldi.
Üç gündür belki Koko gelirde birlikte yerler diye yeni yeni yemekler hazırlıyordu. Evde oturduğu süreçte ev işleri de inupi'ye kalmıştı. Eve haftada birkaç kere bontene çalışan hizmetçiler gelse de, gene diğer günler ev işleri inupi'deydi. Bu süreçte de yapabilecek çok bir şeyi olmadığı için yemek tariflerine sarmıştı. Eli'de iyice gelişmişti 2 ay içerisinde, kendisi bile tahmin etmemişti bu yönünü. Koltuktan kalkıp banyonun önüne kadar geldi “aç mısın?” diye sordu hafif bir sesle. Bir kaç dakikadan sonra ses geldi içeriden “hemde kurt gibi”güzel oğlan mutfağa hızlı adımlar ile giderek daha önceden açtığı hamurla ve hazırladığı malzemeler ile pizzayı yapmaya başladı. Çok acele etmiyordu çünkü koko'nun bu durumlarda banyodan çıkması uzun sürerdi. Pizzayı yapıp fırına yolladıktan sonra daha önceden yaptığı şekilli kurabiyeleri ve dolapta duran buzlu gazoz'u çıkardı. Pizza'nın olmasını beklerken, arkadan kendisini saran anı kollar ile afallasada, burnuna gelen lavanta kokusu onu sakinleştiriyordu her zaman.
“seni özledim..” bunu söylerken uzun saçlı adamın eli daha alt taraflara gitmişti. Her zaman günün sonunda eve gelmek, inupi'nin onu sıcak bir şekilde karşılaması ve yaptığı yemeklerden yedirmesi onu en çok rahatlatan şeydi, tabi bu gün bu durum biraz ters olsa da. 2 aylık bir sürede bile daha önceden nasıl inupi'siz yapabildiğini aklı almıyordu. Sarışın oğlan alt tarafındaki eli çekerek “gece'ye sakla, yemek yememiz lazım” dedi ve fırındaki pizzayı çıkardı...İnui rahatlamış bir his ile yatağa oturdu, 3 gündür ilk defa telaşlanmadan uyku uyuyabilecekti. Karşısında sadece bir eşofman altı ile duran sevgilisine baktı. Kokonoi, uzun ipeksi saçları ve kömür gibi gözleri ile karşısındaki gencin üstüne uzandı ve derin bir öpücük verdi. “seni çok özledim” sözlerinin ardından öpücüğüne devam etti.
Bu yoğun öpücükleri, karşısındakinin boynuna yönetlmesi çok uzun sürmemişti. Bir kaç saniye ayrılıp, inui'nin üstündeki siyah sweatshirt'i çıkardıktan sonra işine devam etti.
Dilini kullanmaya devam ederken elide gittikçe aşağıya kaydı. Sevgilisinin uzvunu tutup yumuşakça okşamaya başladığında, karşısındaki inlemelerde yükseldi. Kokonoi hep daha sert yapıp karşısındaki inlemeleri arttırmak ile daha yumuşak yapıp karşısındaki inciltmemek arasında savaş veriyordu bu anlar. bu durumlarda kendini tutamıyordu. İnupi ise gözlerini iki dakikalığına açıp sevgilisine baktığında anlamıştı bu gecenin uzun olacağını...Utandım yazarken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ | kokonui
Fiksi PenggemarİLK HİKAYE MANGA SPOİLER⚠️ - - - - Üstünde kan lekeleri bulunan kırmızı kiyoması ile yıllardır hasretini çektiği figüre doğru yürüdü. Deponun karanlığına rağmen tanımıştı onu. Sandalyeye bağlanmış eski arkadaşının önünde diz çöktü. Titreyen eller il...