SAYE(İNTİKAM)

Bir Umut

Yağızın anlatımından;

Halime ile konuştuğum geceden sonra hiç konuşmamıştım.  O gece eve gelip uyumuş ertesi sabah kıyafetlerimi yerleştirmiştim.

Halimeyi birkaç defa tekrar aradım ama yine ulaşamadım.  En sonunda ailesini aradım ama onlarda ulaşamamıştı.
Aklımdan binbir türlü senaryo geçiyordu.  Ömerin ona bir şey yapma ihtimali var mıydı?
Eğer yine canını acıtacak bir şey yaparsa onu mahvederdim kendi kendime bir söz vermiştim.
Bana dün söylediği sözler geldi aklıma yine . Beni sevmişti belki de sadece basit bir hoşlantıydı bilmiyorum ama bu bile yeterdi bana.
Onu çok dilemiştim Allahtan ya nasip et ya çıkar kalbimden diye çok ağlamıştım gecelerce.
Ve şu an duam kabul olmuştu.  Onun yanında zaman çok hızlı geçiyor sanki . Onunla geçen  zamanlar yetmiyordu bana .

Telefonum çalınca hızla kalkıp masanın üstünden aldım.  Halime aradı sanmıştım ama arayan Berzan abiydi.
Berzan abiyle geçen sene yolumuz kesişmişti.  Arkadaşı onun arkasından işler çevirmiş ve bütün suçu onun üstüne yıkmıştı.  Olayı çok dikkatli araştırmış ve nihayet suçsuzluğunu ortaya çıkarmıştım.
O zamandan beridir beni hiç doğmamış evladı yerine koymuştu.
Her sıkıntımda onu aramamı söylemişti ama ben genelde kendi problemlerimi kendim halletmeyi tercih etmiştim.
Telefonu açtım" Merhaba Berzan abi nasılsın?" deyince sitem edercesine konuşmaya başladı "Valla hiç iyi değilim aslanım . Duydum ki görev yerin değişmiş.  Bir sıkıntı mı var?" deyince olanları anlattım.

"Böyle işte abi . Olan bu ama merak etme hallederim ben" dedim.
"Bilirim Yağızım sen halledersin ama bırakta biraz sana olan borcumu ödeyeyim be oğlum" deyince güldüm .
"Biraz bekleyecem abi bakalım ne olacak işin sonu . Değişen bir şey olmazsa ziyaret ederim seni " deyince olumlu anlamda mırıltılar çıkardı.
"Eeee senin gönül meselelerin ne alemde ne yaptın bir gelişme var mı  o kızla ilgili" dedi Halimeyi kast ederek .
Tebessüm ettim Halime aklıma her geldiğinde yaptığım gibi "Güzel gidiyor şu anlık abi çok şükür her şey yolunda " dedim.

"Elini çabuk tut oğlum yaşlandık artık bir torun görelim " dedi.
"Sen hiç merak etme yaşlı kurt sen hepimizi gömersin" dedim bende gülerek.
Oda söylediğim sözle güldü. "Ben Hatay' a geldim Yağız.  Gelmişken hayırsız oğlumu göreyim " deyince "Tamamdır abi buyur gel evime" dedim.
"Yok ev olmaz sen hazırlan bizim çocuklardan biri gelip alsın seni " deyince tamam deyip kapattım telefonu.
Ayağa kalkıp bir kez daha aradım Halimeyi yine ulaşamadım.  Başımı ellerimin arasına aldım .  Bugün ulaşamazsam yarın kesinlikle İstanbula dönecektim.
Ayağa kalkıp kıyafetlerimden bir tişört bir pantolon alıp giydim ve gelen korna sesiyle dışarı çıkıp arabaya bindim.
Araba hareket edince tekrar aradım Halimeyi ama yine ulaşamadım.

Araba nihayet bir restoranın önünde durdu ve aşağı indim. Berzan abi kapının önünde beni bekliyordu . Beni görünce kollarını açtı ve "Gel bakalım hoşgeldin  oğlum " deyince sarıldım ona.
"Hoş buldum abi" dedim bende.
Içeri girince hazırlanmış masaya oturduk ve yemek yemeye başladık.
"Ee anlat  bakalım evlat ne var ne yok.  Uzun zamandır görüşemiyoruz ".
"İyidir abi her şey aynı.  Anlatmıştım sana Halimenin başına geleni. Buraya gelmeden önce beni sevdiğini söyledi ".
Berzan abi söylediğime güldü "Tabi oğlum senden daha yakışıklısını dürüstünü efendisini mi bulacak " deyince bende güldüm.

"Bilmiyorum abi Ömer ile yaşadığı şeyler çok zordu ve ben bu günlerde ona hep destek oldum . Ufak bir hoşlantıyı aşk sanmış olabilir . Halimenin Ömere olan aşkına ben bizzat şahit oldum bu kadar çabuk unutamaz o unuttum dese de kalbi onu gördüğü an yine onun için çarpar " dedim hüzünle.
Oda başını salladı " Haklısın belki  evlat ben yakınlıklarını bilmiyorum ama eğer kalp birinden bir kere soğursa kolay kolay ısınmaz sende bunu unutma ve kıza da bana söylediğin şeyleri söyleyip aklını iyice bulandırma.  Çocuğa olan aşkı bitse bile  senin bu sözlerin yine hatırlatır ona" deyince bu sefer ben başımı salladım.