6 : best(?) friends

167 18 24
                                    

"odaları seçmek için oyun oynarız."

hepsi odaları teker teker dolaşmış hangisi için savaşacaklarını kararlaştırmışlardı ve sunwoo dışında kimse ebeveyn odası için gönüllü olmamıştı.

vlogunu da bir yandan çekmeyi ihmal etmiyordu, kesinlikle bu tatili anı olarak saklayacaktı. "taş kağıt makas yapalım bitsin işte."

"hayır, o zaman sumi kesinlikle kaybeder ve ebeveyn odasına düşer." diyerek korumacılığını yapmıştı kevin, sunwoo ise "ebeveyn odasının neyi kötü anlamadım." dediğinde jacob hemen ekledi, "iki kişiyle eğlenemezsin."

"sumi ebeveyn odasına düşerse bütün gün kitap okurㅡ"

"neden odalarda kalmamız gerektiğini de anlamadım. hep birlikte salonda takılırız işte. odalar sadece uyumak için." dediğinde herkes ilk defa juyeon'u haklı bulmuştu.

"yine de sumi'yi sunwoo ile aynı odaya göndermek biraz korkunç." diye ekledi saphire, sunwoo ise gözlerini devirip sumi'nin arkasına doğru geçti. "ben mi sumi'ye bir şey yapacağım? izni olmadan yerimden kalkmam."

"bu daha da korkunç."

hepsi aynı anda taş kağıt makas oynamaya başladılar. sangyeon istediği ilk odalardan birini alırken, chanhee jaehyun ve juyeon'la aynı odaya düşmenin mutsuzluğunu yaşıyordu. saphire ve jaerin aynı odaya denk gelmişler, kevin'i de zoraki kabullenmişlerdi. sumi ile changmin ise son kalan saphire, jaerin, kevin odasındaki bir kişilik yer için savaşıyorlardı.

sumi gerçekten berbat oynadığını biliyordu çünkü hiçbir zaman bu oyunu oynarken mantığını kullanmamıştı. her şey changmin'e bağlıydı, sevdiği kızın olduğu odaya gidip sumi'yi sunwoo'nun yanına mı gönderecekti yoksa sumi'yi saphire'nin yanına gönderip sunwoo'nun aptallıklarına mı dayanacaktı? kevin ne kadar sumi'yi korumak istese de üç kızın kaldığı bir odada yalnız kalmaktan da istemiyordu.

changmin mantığını kullanmamaya karar verdi, rastgele aklına ilk geleni yapıp kaderine razı gelecekti.

gözlerini kapattı ve elini makas yaptı, sumi elini kağıt yaptığı için üzgünce etrafa bakınınca changmin hemen taşa çevirse de sunwoo sumi'nin bavulunu çıkarmıştı.

changmin özür dileyerek sumi'ye yaklaşınca sumi sorun olmadığını dile getirdi, "sorun değil, zaten sunwoo ile çok yakınız."

sangyeon ortamdaki hüzünlü havayı dağıtmak için pizza siparişi vermişti ve herkesin yerleşmesini sağlamıştı. sumi odaya girdiğinde sunwoo'nun yatakta bir şeyler okuduğunu görmüştü. "dolabın içinde oyunlar ve kitaplar var, muhtemelen birileri unutup gidiyor onlar da toplayıp koymuşlar."

bavulunu kenara itip dolabın içine baktığında bir sürü yapboz ve takım oyunu görmüştü sumi. yapboz yapmayı gerçekten severdi, hemen bir tanesini eline alıp sunwoo'nun yanına gitti. 2 kişilik yatağın bir köşesine oturdu ve sunwoo'nun ona dikkatini vermesini sağladı. "benimle yapar mısın?"

sunwoo dolaptan bulduğu elindeki dergiyi hemen kenara bırakmış ve yatakta doğrulmuştu, sumi'ye sevgiyle bakıyor ve yapbozu açışını inceliyordu.

üzerindeki bembeyaz kazağının omuzlarına düşen siyah saçları, mini eteğinin altındaki uzun beyaz çorapları ile sunwoo'ya göre muhteşem görünüyordu. "üşümüyor musun, etekle?" diye eklediğinde kız oğlana baktı dikkatlice, "evin içi sıcak ama biraz önce dışardayken baya üşümüştüm."

üzerindeki gri hırkasını kızın bacaklarına bırakırken beyaz tişörtüyle kalmıştı. "güzellik için soğuğu çekiyorsun." diyerek nutuk çekti sunwoo sonra da kızın yatağın üstüne döktüğü yapboz parçalarını bulmak için çabaladı.

vlogunu çekmeye devam etmek için yatağın bir ucuna kamerayı yerleştirdi ve kızın yapboz yaparken anlattığı şeyleri dinlemeye koyuldu. "kuromi olursan eğer my melody'n olurum."

sumi, sunwoo'ya baktı. "kuromi ve my melody yalnızca arkadaş. ve kuromi'nin gerçekte kimi sevdiğini biliyor musun?"

sunwoo kıza şaşkınlıkla baktı, sumi'nin aksine sanrio'yu fazla izlememişti. sumi ise japon olmasından da kaynaklı küçüklükten beri izliyordu. "maru'yu seviyor. hani şu kargaya benzeyen ama aslında siyah ejderha olan." diyerek fotoğrafını gösterdi.

sumi'nin ilgisini çeken konulardan konuşmak sunwoo'yu hep mutlu ediyordu, "bana aşık mısın?" dediğinde sumi başını yapbozdan kaldırmamıştı çünkü bunu sorarken utanıyordu.

sunwoo kamerasına uzanarak kapatmış ve yapbozun son iki parçasını da yerleştirmişti. "bir kez sarılabilir miyiz?" kız şaşkınca ona dönse de onu reddetmemişti, sunwoo çenesini kızın omzuna yasladı ve saçları ile oynadı.

"sana sarıldığımda kalbim çıkacakmış gibi atıyor."

"PIZZALAR GELDIㅡ"


sunwoo | vlog !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin