"kapatalım."
sumi utançtan en sevdiği romantik animeleri bile izleyemiyordu, yanındaki sunwoo ise zorla onunla izlemek istediğini söylüyordu.
"horimiya çok cringe." sumi yanakları kızarık bir şekilde kumandaya uzandı ve durdurdu. aslında klasik şeylerden bile zevk alan biriydi ama bugün onun için izlemesi zor geliyordu. yanında sunwoo'nun oluşu onu oldukça geriyor, arkadaş oldukları zamanki gibi hissettirmiyordu.
sunwoo ona doğru döndü ve kaşlarını kaldırdı, "horimiya'ya nasıl cringe dersin? aşk yaşayan 2 lise öğrencisi sadece." sumi bacaklarını kendine doğru çekti ve koltuğun köşesine doğru gömüldü. sunwoo en sonunda onun utandığını anlamış olacak ki yüzünü düşürdü. "bungou stray dogs mu izleyelim o zaman? ama sen romantik seversin."
"romantik severim." diye tekrarladı sumi ve ona doğru dönmüş olan sunwoo'nun yüzünü sanki ezberliyormuş gibi dikkatlice inceledi, ellerini sunwoo'nun yanaklarına yerleştirdi, "romantik severim. izleyelim."
gözleri titreyen sumi'yi gören sunwoo kalp atışlarını hissedebiliyordu, vlog çekmek için masanın üzerine bırakıp unuttuğu kameranın lensine yansıyan görüntüleri daha sonra izlediğinde onu çok mutlu edecekti.
"bu sefer izin verir misin?"
kızın ellerini kendi yanaklarından çekip boynuna koymasını sağlamış ve gözlerini onunkilere kitlemişti. sumi izin verdiğini belli etmek istercesine gözlerini kapattığında sunwoo gülümsemiş ve yüzlerini yaklaştırmıştı ama arkadan gelen sesle hemen arkasına dönmek zorunda kalmıştı.
"sumi, gömleğimin düğmesini bulamıㅡ" ikisi de kapıyı direkt olarak açan babasına bakıyordu, sunwoo hızlıca ellerini sumi'nin yanaklarından çekti ve koltukta sumi'den uzaklara doğru kaydı.
çok utanmış gibi hissediyordu, "bir şey mi böldüm?" diyen babasına sertçe bakan kız yerinden kalktı, "evet, böldün. teşekkürler no izumi bey. ben de gece odanıza dalmazsam ismim no sumi değil." sunwoo gülümsemesini tutamazken sumi'nin arkasından ilerledi ve babasının değerli gömleğinin değerli düğmelerini aramaya yöneldi.
"bu kız niye böyle kaba ya?" diye mırıldanan adam sunwoo'nun daha çok gülümsemesine neden olmuştu, "özür dilerim sunwoo." demişti babası son olarak. "yok efendim. bir şey yapmıyorduk zaten." dediğinde kendi de söylediğine inanmazken babasının inanmasını beklememişti.
birkaç dakika sonra sumi, "buldum." diyerek koltuğun yanında duran düğmeyi yerden aldı ve babasının eline koydu. "işimiz bitti diye düşünüyorum. iyi geceler baba." diyerek sunwoo'yu geri odasına doğru sürükledi. kapıyı sertçe kapattığında rahatladığını da hissetmişti.
sunwoo ise kapı kapanır kapanmaz sumi'ye sarılmanın mutluluğunu yaşıyordu, ellerini kızın sırtında birleştirirken sessizce gülümsüyordu, "babanla ilişkin hoşuma gidiyor."
sumi ise sunwoo'nun geniş omuzları arasında kaybolmuş bir şekilde mırıldanmıştı, "benim de sen hoşuma gidiyorsun."
sunwoo içinde kelebeklerin uçuştuğunu devlerin savaştığını hissedebiliyordu ama ifade edemiyordu. kızdan ayrıldı ve bir iki kez yerinde zıpladı, sonra da tekrar sarıldı.
"çok tatlısın."
"şimdi öpebilir miyim?"
"evet."
![](https://img.wattpad.com/cover/333372640-288-k420636.jpg)