~ İnanmak ya da inanmamak mesele değildi. Asıl sorun anlaşılmayı beklemekti. ~
Doğum günlerinin her insan için farklı duyguları barındırdığına inanırım. Bazı insanlar doğum gününe aylar kala kaç gün kaldığını sayar, heyecanlı bir şekilde bekler. Samimi olduğu, olmadığı bir sürü insanı partisine çağırır. Herkesin, onun o gün doğum günü olduğunu bilmesini ister; bazıları ise bırakın kaç gün kaldığını saymayı, o gün telefonundan takvime baktığında doğum günü olduğunu hatırlar. Birilerinin doğum gününü kutlamasını beklemez, kendi kendine yeter. Büyük pastalara, özel mekanlara, fazladan bir sürü hediyeye gerek duymaz. Marketten aldığı küçük, çikolatalı kekin üzerine bir tane mum yakar. Sessiz bir şekilde doğum gününü kutlar.
Ben ise doğum gününü sadece en yakın arkadaşıyla kutlayanlardanım, benim için önemli olan samimiyettir. Hayatımı anlattığım, iyi ve kötü günlerime şahitlik eden, her zaman onlarla güzel anılar biriktirmek için can attığım insanlarla doğum günümü geçirmek her zaman önceliğim olmuştur.
Yeni yaşımın bana uğur getireceğine inanırken annem hiçbir zaman bu yaşıma gelmemi istememişti. Hiçbir zaman uğur getireceğine inanmamış aksine her ne kadar felaket varsa bu yaşımda ve sonrasında yaşayacağıma inanmıştı. Hatta belki de yaşayamayacağımı bile sessizce dile getirdiği zamanlar olmuştu ama ben her seferinde sözlerini sineye çekmiştim.
Yirmi bir.
Tam yirmi bir yaşıma girecektim.
Aynadaki görüntüme bakarak saçlarımda ki bukleleri ikinci kez düzelttim. Göz makyajımı olabildiğince sade tutmuş ve dudağıma şeftali tonlarında bir ruj sürmüştüm. Aynada hem kendime hem de arkamda duran anneme bakıyordum, endişeli gözlerle beni inceliyor ve ağlamamak için kendini tutuyordu. Siyah mini elbisemin eteklerini düzelttim ve son olarak açık kalan boynuma annemin dün hediye ettiği kolyeyi takmak istedim. Makyaj masasının üzerinde duran kolyeyi nazik bir şekilde aldım ve tekrardan aynanın karşısına geçip takmaya çalıştım. Takamadığımı fark edince yanıma gelip yardım etti. Anneme de anneannemden kalan bir kolyeymiş, aynı şu an onun bana taktığı gibi anneannem de ona takmış. O zamanları anlatırken fazlasıyla dalgın olduğunu hatırlıyordum. Ailemizin mirası bir kolye olduğunu ama umarım kendi kızım olursa ona vermemin gerek kalmayacağını söylemişti. Ben her zamanki gibi annemin sözlerine bir anlam verememiştim ve aynı şekilde irdelemeyi de bırakmıştım.
Kolyenin üzerinde çiçek işlemesi vardı, altındandı. İnce bir zincire sahipti ve farklı bir hissiyatı vardı. Boynum ile temasa geçtiğinden beri bir huzursuzluk içimi kaplamıştı ya da tamamen benim yanılsamamdı. Oysa annem taktığı zaman fazlasıyla sakin ve huzur dolu olduğunu söylemişti. Kolyeyi taktıktan sonra kaçıncı defa söylediğini sayamadığım seferinde içten içe bugünün gelmemesini beklediğini söyledi ama ben hala annemin söylediklerine inanmak istemiyordum. Söylediği şeyler mantık çerçeveme uymuyordu, aklım bir türlü almıyor ve içten içe söylediklerine inanmak istemiyordum.“Gece 2.14’ ten önce evde oluyorsun. Unutma, tamam mı?”
Doğduğum saatten önce evde olmamı istiyordu ve onun için gerçekten endişeleniyordum. Dün gece, sırf bugün bir şeyler olacağını söyleyerek bir gün önceden doğum günümü kutlamıştı ve bugün ise arkadaşlarımla vedalaşmam gerektiğini söylüyordu.
“Annecim, bak gerçekten bir şey olmayacak. Hiçbir yere gitmeyeceğim ve sırf ben yirmi bir yaşıma girdiğim için dünyadaki düzen bozulmayacak.”
“Anlamak istemiyorsun beni, ama pişman olacaksın. Hiç mi güvenmiyorsun sözlerime. Sana yaşadığım şeyleri anlatıyorum ama bana bir deliye bakar gibi bakıyorsun Emery. Yirmi bir yaşına girmen dünyanın dengelerini değiştirecek, bende de aynısı oldu. Ama benimki senin ki gibi değil, senin yaşayacakların daha zor olacak. Neden inanmıyorsun ki! Ne kadar üzüldüğümün farkında değil misin? Hadi bana inanmıyorsun. Tamam, ama bileğindeki çiçek dövmesini, saçlarını da mı inkâr edeceksin? Farklı olduğunu neden kabul etmiyorsun? Sadece hissetmeni istiyorum kızım, içindeki seni hissetmeni ve farkına varmanı. Kendini yaşayacağın olaylara hazırlaman ve beni yarı yolda bırakmaman gerekiyor.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZYAŞINDA AÇAN ÇİÇEK
Fantasíaİlahi güçlere sahip olduğu halde bunu kabullenemeyen Emery, 21 yaşına girdiği gün beklemediği bir olayla karşılaşır ve kendini hiç bilmediği bir ortamda bulur. Ne yapması gerektiğini bilmeyen Emery, ona yardım edecek Gözyaşı sularının lideriyle tanı...