12. BÖLÜM

18 4 3
                                    

İkisi birlikte benim odamda oturmuşlardı, Jolie ağlıyordu. Annem ona sarılmış, onu sakinleştiriyordu. Jolie adımı sayıklıyordu, gel diyordu. Yeter artık, iki ay oldu gel artık diyordu.

İki ay.

İki.

Ay.

Zaman kavramını yitirdiğimin farkındaydım ama bu kadar değildi. Altmış gün olmasına imkân yoktu, bir ay bile olmuş olma ihtimali yoktu ve Jolie tamı tamına iki ay diyordu. Gözlerim dolmuştu, Jolie' yi ağlarken görmek en son isteyeceğim bir şey bile olamazdı ve o benim için ağlıyordu.

Annem ise "Gitmesi gerekiyordu, sen de biliyorsun. Yapılması gerekeni yapıyor, benim yapamadığımı o yapıyor. Hissediyorum, başaracaklar." diyordu. Jolie ise daha fazla ağlıyor, bütün bunların suçlusu annemmiş gibi ona kızıyordu. Bağırıyordu, aslında içini döküyordu. Kıvırcık saçları kısalmıştı, düzensiz bir şekilde kesilmiş gibi duruyordu.

O saçlarına kıyamazdı.

Onun saçlarına kıyamazdım.

Şimdi ise kısacık kıvırcık saçları dağınıktı, gözleri kıpkırmızıydı. Elinde fotoğrafımız vardı, ona baktıkça iç çekiyordu. Ben gittikten sonra o dağılmıştı, ben ise onun kadar dağılmamıştım. Benim kafamı meşgul edebileceğim bir sorunum vardı, ama onun yoktu.

Gücümü toparlayabildiğimde Jolie diye seslendim. İsmini adeta fısıldamıştım, duymamıştı. Anne, dedim. Başını kaldırdı, yerimde heyecanlanırken bir kere daha anne dedim. Sesim bu sefer fısıltıdan ibaret değildi. Az önce kelimeleri unutmuş biri gibi sessizken şimdi konuşmayı yeni öğrenmiş biri gibi heyecanlıydım. Sürekli anne deyip duruyordum. Beni görebiliyormuş gibi başını bana doğru çevirdi ve gülümsedi. Hayal olamazdı. Gülümsemişti. Annem beni hissetmişti.

Dayanamadım, ona dokunabilecekmişim gibi hissettiğim için sonucunu düşünmeden ellerimle ateşe dokundum. Ama korktuğum olmuştu, görüntü kaybolmuştu. Görüntü kaybolurken Jolie' nin kriz geçirme sesleri kulaklarımı doldurdu. Aynı onun gibi bağırıyordum. Avuç içlerim yanıyordu ama ben sanki, onlar ateşin içindeymiş gibi sürekli ateşe dokunmaya çalışıyordum. Biri beni uzaklaştırıyor, sakinleştirmeye çalışıyordu. Onları duymuyor, sadece az önce yaşadıklarımın, duyduklarımın gerçekliğini algılamaya çalışıyordum.

Annem beni hissetti.

Yaşıyorlardı.

Hayattalardı ve beni unutmamışlardı.

Jolie tamamen dağılmış bir haldeydi.

Onun tek gözyaşına bile dayanamazken, benim yüzümden kriz geçirdiğini kabul etmek istemiyordum. Bağırtılarını hatırladıkça içimde kopan fırtınalara engel olamıyordum. Annemin bana gülümsemesini unutamıyordum.

"Emery! Yeter. Lütfen, kendine gel. Emery! Buradayım, yanındayım."

Kollarımdan sıkıca tutan kişinin Alche olduğunu fark ettim, diğerlerinin de adımı sayıkladığını duydum. Bazı şeyleri idrak edebilmeye başlıyordum. Soğuk hava tekrar bedenimi üşütmeye başlamıştı, ateş sönmüştü. Yaşlar gözlerimden istemsizce akıyordu, yaşadıklarım için akıtamadığım gözyaşlarımı tetikleyen tek şey Jolie'yi ağlarken görmem olmuştu. Bana ihtiyacı vardı ve ben onun yanında olamıyordum. Kardeşim dediğim insanın yanında olamıyordum ve bu çok acı veriyordu.

Hareketlerim durmuş ve artık beni tutmasına karşılık vermiyordum. Beni bırakması için de bir harekette bulunmuyordum.

Sadece yorulmuştum.

GÖZYAŞINDA AÇAN ÇİÇEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin