1.4

1.7K 95 17
                                    

Oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı lütfen unutmayın.

Keyifli Okumalaaaaar ❤️‍🩹

•••••••

*Han'ın Anlatımından*


Az önce duyduğum sözlerin şaşkınlığını üstümden atmadan, elimde hissettiğim dokunuşla kafamı elime çevirdim.

Sumru elimi tutuyordu, hatta bunu karşımdaki herife sevgili olduğumuzu söyledikten hemen sonra yapmıştı.

Bir saniye ya şu an neler oluyordu?

Sumru bu salak çocuğa bir şeyler kanıtlamaya çalışıyordu ve bunda beni kullanıyordu, evet şu an resmen huysuz bir kız tarafından kullanılıyordum.

Kaşlarım çatıldı ve gözlerim onun gözlerini buldu.

Gözlerinde resmen bir yardım çağrısı vardı, bunu anlayabiliyordum. Ama konu hakkında hiçbir fikrim yokken ona nasıl yardım edebilirdim ki.

Bana bu şekilde bakarken kendimi, parmaklarımı parmaklarına dolamaktan alı koyamadım.

Ellerimizin birleşmesinin içimde garip hareketlenmelere neden olması beni germişti. Bu kızın varlığı bile beni geriyordu. Şuan ona neden yardım ettiğimden bile emin değildim.

Bakışları gözlerimden birleştirdiğim ellerimize kaydı, derin bir nefes verdi. Doğru bir şey yaptığımı düşündüm.

Elleri sıcacıktı, yüzündeki tüm kan yine yanaklarında toplanmıştı. Karşımdaki kadının mesajlaştığım kadınla hiç ama hiç alakası yoktu. Mesajlaşırken hırçın olan küçük kız, karşımda bir kediden farksızdı.

Yanakları al al olmuştu, gözlerine her ne yaptıysa bu kahvelerini daha da ön plana çıkarmıştı. Saçları, saçları kumral desem değildi, sarı desem hiç değil. Sarı olamayacak kadar koyu, kumral olamayacak kadar açık bir tondu. Ve sanırım saç rengini çok sevmiştim.

Benden oldukça kısaydı, üstüne giydikleri onu küçük huysuz bir kız çocuğuna nazaran daha kadınsı göstermişti. 

Tam karşımızda duran gereksiz herif bakışmamızı bölmüş ve konuşmaya başlamıştı.

"B-ben bir sevgilin olduğunu bilmiyordum. Bilsem-" sinir bozucu konuşmasını dinlemeye katlanamıyordum hatta bu çocuğun şu an Sumru ile ilgili şeyler içerisinde bulunmasına da katlanamıyordum.

Ne oluyordu bana?

"Bilsen ne yapardın? Sumru'ya yürümez miydin?" diyerek küçük Sumrucuğun oyununa dahil oldum. Madem böyle bir oyun oynamak istiyordu, o zaman sadece o eğlenemezdi.

Kurduğum cümle ile Ayaz gözlerini pörtletmişti. "Hayır, sen ne saçmalıyorsun? Ben Sumruya yürümüyordum sadece-" gözlerimi devirip sözünü kestim.

"Geçeceksin o işleri bir kere." Sumru yan tarafımdan karnıma dirseğini geçirdi ve dudaklarını oynatarak sus dedi.

"Tamam, bu konuya da açıklık getirdiğimize göre sen kendi masana geç Ayaz, biz kendi masamıza geçelim." diye bir öneri sundu Sumru.

"Yazgılarda burada, senin haberin yok muydu?" dedi Ayaz. Sumru ise yalandan bir şaşkınlıkla kafasını iki yana salladı.

Ah hayır, kesinlikle haberi vardı. 

Parti Düşmanı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin