4.

187 13 4
                                    

(Suki'nin bakış açısı)

"Payakan. Oradaki çocuk benim arkadaşım! Ona yardım etmeliyiz."

"Sıkı tutun."

Payakan'ın üstünden indim ve yüzgecine sıkıca tutundum. Lo'ak 'ın yanına doğru yüzmeye başladık.

Köşeye sıkışmış gibi duruyordu. Çaresiz bir şekilde bıçağını çekmiş balığın ona yüzmesini izliyordu. Payakan'a gitmesi için işaret verdim ve üstünden indim. Biraz uzaktaydım ama Lo'ak bilincini kaybetmeden ona ulaşabilirdim. Yani sanırım.

Payakan hızla balığa doğru çarptı ve onu karşı kayaya sabitleyip öldürdü. Hızlıca Lo'ak'a doğru yüzdüm ve onu tuttum. Ağzından birkaç baloncuk çıktı ve gözleri kapandı. Paniğe kapılmamaya çalışarak kolunu omzuma attım ve yüzeye çıktım.

"PAYAKAN!"

Payakan hemen önümüze yüzdü ve Lo'ak'ı onun sırtına çıkartıp sırtüstü yatırdım.

"Ah hayır, Lo'ak!"

Onu biraz sarstım ama bilinci kapalıydı. Geç mi kalmıştık yoksa? Kulağımı göğsüne dayadım. Gözlerim dolmaya başladı. Kalbinin attığını duyunca çok rahatladım.

Payakan'ın yüzgecine oturdum.

"Durumu nasıl Suki?"

"Hala nefes alıyor, Eywa'ya şükürler olsun. Ama çok yara almış. Kayalıklara gidip sığınaktan ilkyardım malzemelerimi almam gerek. Ben gelene kadar ona gözkulak olabilir misin. Benim için çok değerli biri."

"Senin için değerli olan benim için de değerlidir. Gözün arkada kalmasın Suki."

"Teşekür ederim Payakan."

Son kez Lo'ak'a baktım ve illumu çağırıp kayalıklara yüzdüm. Her yerde içim rahat olsun diye yalnız olduğum her yere sığınak yapıyorum. Bir alışkanlık olmuş.

(Lo'ak'ın bakış açısı)

Gözlerimi açtığımda bir kayanın üzerindeydim. Yani sanırım. Biraz daha inceleyince bunun bir kaya değil de bir canlı olduğunu anladım. Sırtından su püskürttü.

"Lanet olsun."

Bir Tulkun'un üstünde duruyordum. Suya dalıp ön yüzgecine yüzdüm. Suyun üstüne çıktığımda o da benimle beraber kafasını çıkarttı.

"Sen bir Tulkun'sun."

Anlamadaığım bir takım sesler çıkarttı.

"Hayatımı kurtardın. Teşekkür ederim."

Belki anlamamıştır diye düşünerek işaret dili ile de söyledim.

"Teşekkür ederim."

Yine sesler çıkarttı. Güldüm.

"Dostum, ne dediğin hakkında en ufak bir fikrim yok."

Gözleri ile işaret etti. Yüzgecine bir şey saplanmıştı.

"Canını yaktılar değil mi?"

Bana onaylar gibi baktı.

"Çıkartmaya çalışacağım. Bana güven tamam mı?"

Yukarı doğru itmeye çalıştım ama olmadı. Suyun altına daldım. Daha önceden çıkartılmak için zorlanmış gibiydi. Altını zorlayıp döndürdüm, çıkarttım ve suya attım. Tekrar yüzgecine oturdum ve batan şeyi çıkarttım.

"Dost muyuz?"

Tulkun yine sesler çıkarttı. Sanki dostuz demişti.

"Haha çok doğru dostuz, dost."

cafuné | lo'ak sully ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin