11.

162 11 7
                                    

(Suki'nin gözünden)

Yola çıkışımızın üstünden iki saat geçti. Güneş batmaya başlamıştı.

Güneşin karşısına oturmuş kolye yapıyordum. Su cam gibiydi. Yelkenli sessizce ilerliyordu. Neteyam yelkenin başında esnemeye başladı.

"Yorulduysan ben geçebilirim abi."

"Çok iyi olur, sağ ol küçük kardeşim."

Neteyam gözünü ovuşturup yerini Lo'ak'a devretti.

Güneş yerini Ay'a bırakırken bizimkiler yatmaya hazırlanıyordu.

"Sen yatmayacak mısın Suki?"

Tsireya üstüne battaniyesini çekerken sordu.

"Hayır, uykum yok. Ayrıca deniz üzerinde de kristal olma ihtimali var. Nöbette beklesem iyi olur."

"Sen bilirsin."

Üstüne battaniyesini çekip gözlerini yumdu.

Herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra dağılan eşyaları toplayıp Lo'ak'ın yanına koştum. Yanına oturdum. Gecenin karanlığında çillerimiz parlıyordu. Yanıma oturdu.

"Bütün gece uyanık kalmayı mı düşünüyorsun?"

"Sanırım, herhangi bir işaret alırsam kaybetmeden yakalayabileyim diye."

"O zaman sana gece arkadaşlığı yapabilirim."

Gülümseyerek başımı omzuna yasladım.

"Sence bizimkilere ilişkimizden bahsetmeli miyiz?"

"Bana sorarsan çoktan anladılar bile."

Gülüştük.

"Haklısın."

Gözümü kapatıp suyun sesini dinledim. Hafif hafif yelkenimize vuruyordu. Birkaç dakika sonra rüzgâr esmeye başladı. Omzumdan düşen hırkamı daha çok üstüme çektim ve Lo'ak'a sokuldum.

"Üşüdün mü?"

"Birazcık."

İçimde kötü bir his vardı. Bir şeyler yolunda değilmiş gibiydi sanki. Lo'ak durumu fark etmiş olmalıydı.

"Bir şey mi oldu. Telaşlı gibisin."

"Bir şeyler yanlış gibi. İçimde kötü bir his var."

Tenime yavaşça değen rüzgar biraz daha şiddetlendi. Denizde dalgalar oluşmaya başladı. Arkamızdan Neteyam'ın sesi duyuldu.

"Bir sorun mu var çocuklar?"

Yelkenli biraz sallanmaya başladı.

"Aonung! Rotxo!"

Neteyam yan tarafında uyuyan oğlanlara seslendi. Fırtınanın içine doğru yol alıyorduk. Aonung gözlerini ovuşturup doğruldu.

"Ah hayır, bu çok kötü!"

Hemen yelkene yapıştı. Biz Lo'ak ile kenara çekildik. Aonung yelkenliyi döndürmeye çalıştı ama dalgalar ondan çok daha kuvvetliydi.

"Yapamıyorum! Rotxo, yardım gerek!"

Rotxo da kalktı ve yelkene koştu. İkisi beraber yelkenliyi döndürmeye çalışırken seslerden dolayı Tsireya ve Kiri de uyanmışlardı.

"Neler oluyor?"

"Fırtınaya sürükleniyoruz!"

Aonung sinirle iç çekti.

"Olmayacak! Dalgalar çok inatçı! Kurtulmaya çalışmaktan ve Eywa'ya dua etmekten başka şansımız yok!"

cafuné | lo'ak sully ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin