on yedi

19.1K 315 82
                                    

Geriye doğru adımlayarak bakışlarımı, gözlerini bana dikmiş olan Erdeniz'den ayırdım. Mavilerim odanın etrafında geziniyordu. Arkamdaki yatak Erdeniz'e göre çok büyüktü, yatağa oturdum ve yatağın hemen yanında tüm duvarı kaplayan aynalı dolaba baktım. Bedenim yatakla birleşince minicik kalmıştı. Neden yatağın yanındaki tüm duvarın aynayla kaplı olduğunu sormama gerek yoktu. Erdeniz Dinçer kendini izlemeyi seviyordu.

Seks yaparken.

Sırıtarak mavilerimi ona diktim. Onları gözlerinden ayırmadan beyaz topuklu ayakkabıma ağır bir şekilde uzanıp ayağımdan çıkarttım. Diğerine geçerken bakışlarım dudaklarına, oradan boynuna indi. Erdeniz'in yutkunuşuyla adem elması yavaşça aşağı doğru süzülürken dudaklarımın arasından titrek bir nefes verdim. Her hareketimi ağır bir şekilde yapmaya çalışsam da çabuk olmak istiyordum. Onun yüzündeki değişimi çabucak görmek, izlemek istiyordum.

Topuklular ayağımdan çıktığında ayaklarımı yatağa doğru çekerek dizlerimin üzerinde doğruldum. Ellerim elbisemin önündeki düğmeleri yukarıdan çözmeye başladığında Erdeniz'in dudaklarının arasından edepsiz bir küfür fırladı. Umursamadım. Dikkatle kahvelerine bakıyor, pudra pembesi iç çamaşırlarımı gözler önüne sermek için düğmelerimi birer birer açıyordum.

Elbisemin üst kısmı omuzlarımdan aşağı doğru süzüldüğünde karşısında iç çamaşırlarımla kalmıştım.

Derin bir nefes çekti.

Gözleri arsızca vücudumda dolaştı.

Nefesi verdi.

Bacaklarıma, pembe külotumun örttüğü bölgeme, karnıma, sütyenden taşmış olan göğüslerime, dudaklarıma ve son durak olarak gözlerime bakarak durdu.

Arsız gözleri gibi ellerininde arsızlaşıp vücudumda gezinmesini istemiştim.

Tüm organları benim için arsızlaşabilirdi.

"Talia."diyerek başını sağa doğru yatırdı. Cidden yapacak mısın der gibi bir bakıştı bu. Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattım. Bakışları göğüslerime indi, göğüslerim heyecandan çarpan kalbim yüzünden sarsılıyorlardı. Heyecanımı görmesinden rahatsız olmadım, onun da benden farklı olmadığını inip kalkan göğsünden anlayabiliyordum. Ellerim yavaşça göğüslerimde gezindi. Sütyenin üzerinden onları avuçlayarak dudaklarımı araladım. Gözlerimi bir an dahi Erdeniz'in kahvelerinden ayırmadan vücudumun her yerinde ellerimi gezdirdim.

Kahveleri koyulaştı.

O kahvelerin ardında büyük bir fırtına olduğunu gözlerinde çakan şimşeklerden görebiliyordum.

Sağ elimi ağır bir şekilde karnıma, oradan kasıklarıma doğru indirdim ve külotumun içine doğru iterek çoktan ıslanmış olan vajinama dokundum. Onun bu haldeyken beni izlemesi ve gözlerindeki o arzulu bakışı görmek beni deli gibi azdırıyordu.

Şu an her şeyi siktir ederek kucağına yerleşmek, aletinin içimi doldurmasına izin vermek istiyordum. Bir anlığına bunu düşünmüştüm fakat yolumdan dönmemem gerekiyordu. Şimdi yolumdan döner, sabredemezsem onun için bir gecelik takıldığı kızlardan biri olacaktım.

Erdeniz'in için öylesine biri olmayacaktım, onun aşkı olmalıydım.

Ve şu an tek istediğim zamanında ettiği sözleri bir bir geri almasıydı.

Bakışlarım eşofmanındaki kabarıklığa indi, onu görünce dudaklarımı ısırıp klitorisime baskı uyguladım. Bu baskıyla inleyip boşta olan elimi yatağa yaslayarak öne doğru eğildim. Bu eğilişimle uzun saçlarım yüzüme doğru düşmüştü ve görüşümü kapatmıştı.

Hedonist +18| texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin