on altı

18.6K 312 80
                                        

satır arası yorum yapanları yiyorum

-

"Talia!"

Annemin üst üste adımı seslenmesi dudaklarımın arasından bıkkın bir nefes vermeme neden olurken parmaklarımı piyanodan çektim. Kapıyı çalmadan içeri daldı ve bana ayıplarmışçasına bir bakış atarak konuşmaya başladı.

"Kızım sen duymuyor musun beni?"piyanonun önünde oturduğum rahatsız koltuktan kalkıp ayaklandım. Kaç gündür odadan dışarı çıkmayıp piyano çalıştığım için iç çamaşırlarımlaydım ve annemin beni böyle görmesi cidden utanç vericiydi. Gözlerimi devirerek yatağın üzerine bıraktığım sabahlığıma kollarımı geçirerek karnımda bağladım.

"Ne oldu anne? Neden sabahtan beri adımı ezberlemek istermişsin gibi evin içinde bağırarak bana sesleniyorsun?"elini dudaklarının üzerine götürüp yine o ayıplayıcı bakışlarını üzerime dikti. Biraz sonra odamdan çıkmadığım hakkında söylenip duracaktı.

"Sen neden hâlâ hazır değilsin?"beklediğim gibi olmamıştı. Kaşlarımı çatarak kollarımı göğsümün altında birleştirdim."Ne için?"

"Geçenlerde bu akşam için sözleşmiştik ya, Korhan ve ailesi yemeğe gelecekler."yüzümü buruşturarak odanın kapısına doğru ilerledim. Adım seslerinden annemin de beni takip ettiğini anlayabiliyordum."Ben yemeğe kalamam, bu gece arkadaşlarıma sözüm var."yalının uzun merdivenlerini çıplak ayaklarımla birer birer inerken annem salondaki yemek masadında oturmuş, dosyalarını inceleyen babama seslendi.

"Harun bir şey söyle kızına, dayanamayacağım artık."babam dikkat kesildiği dosyalardan başını kaldırarak bana baktı. Sert yüzü anında yumuşamıştı."Prensesim!"diye seslendi. Gülümseyerek hızlı adımlarla babamın yanına koştum ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum."Babama anneme bir şey söyle."

"Kızımla uğraşma, Gamze."dedi ve yüzümü elleri arasına alarak yanaklarıma birer birer öpücükler kondurdu. Burnumdan huzurlu bir nefes alıp verdim."Akşam misafirlerimizin geleceğini söylüyorum ama Talia hanım arkadaşlarıyla randevusu olduğunu söylüyor, halbuki bu gece için konuşmuştuk."

"Olsun, genç o gezsin. Hem sıkılır bizim yanımızda."diyerek bana arka çıktığında anneme zafer kazanmışçasına bir bakış attım. Annem gözlerini devirerek mutfağa geçerken, mutfaktaki çalışanlara talimatlar verdiğini duyabiliyordum. Bakışlarım yalının denize bakan tarafındaki büyük cama kaydı. Babannem camı açmış, denizi izliyordu. Gülümseyerek babamın yanından kalktım ve babannemin yanına doğru ilerledim. Hızla onu belinden sardığımda ilk başta irkilse de, sonrasında karnında birleştirdiğim ellerimi okşadı.

"Turtam, kuşlar şarkı söylüyorlardı."dedi büyük bir coşkuyla. Dudaklarıma buruk bir gülümseme yerleştirerek baktığı tarafa çevirdim gözlerimi. Kuşlar şarkı söylemiyordu, yukarıda piyano çaldığımı bilmediği için piyanonun sesini kuşların sesi sanıyordu."Nerede kuşlar?"dedim kollarımı gevşetip ondan ayrılarak yanına geçerken. Dudaklarını küçük bir çocuk gibi büzdü."Sen gelince kuşların sesi kesiliyor."

"Sanırım kuşlar benden kaçıyorlar."babannem bakışlarını bana çevirdi. Mavi boncuk boncuk gözleri yüzündeki kırışıklıklara rağmen cıvıl cıvıl parlıyordu."Kuşlar seni sever Turtam, hatırlamıyor musun kuş bahçesini?"hızla başımı olumlu anlamda salladım.

"Hatırlamaz olur muyum? Nasıl da konuyorlardı ellerimize, omuzlarımıza. Küçücük bacaklarıyla gıdıklıyorlardı bizi."elimi uzatıp babannemin boynunu gıdıkladığımda kıkırdayarak ellerimi itti. Onun gülüşü beni çok mutlu ediyordu.

Hedonist +18| texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin