erdeniz: bugün derse gelmeyeceğini ne zaman söylemeyi düşünüyordun?
talia: söylemeye vaktim yoktu
erdeniz: talia
erdeniz: seni bilmiyormuşum gibi konuşma benimle
erdeniz: yine ne dönüyor o kafanın içinde?
talia: erdeniz, şu an cidden sana ayırabilecek vaktim yok
erdeniz: devam et oyunlarına
erdeniz: bu sefer sana eşlik etmeyeceğim anladın mı?
talia: sikik oyunlardan birini oynamıyorum anlamıyor musun?
talia: yetişmem gereken bir yer var ve stresliyim
talia: başka bir gün tamam mı?
talia: bugün değil
talia: cidden değil
erdeniz yazıyor...
erdeniz çevrimiçi
erdeniz yazıyor...
erdeniz: neredesin sen?
talia: arabadayım
erdeniz: yetişmen gereken yer neresi?
talia: kliniğe gitmem gerek
talia: ama lanet olası trafik kilit olmuş durumda
talia: sinirden delirmek üzereyim
erdeniz: konum at
erdeniz: trafiğin kilit olmadığı bir yer bakacağım
talia: şöförüm bakıyor
talia: her yer kilit
erdeniz: atsana
erdeniz: bir de ben bakayım
talia: *konum*
talia: bulabileceğini sanmıyorum köprüde tıkandık zaten
görüldü
-
Telefonu bacaklarımın üzerine bırakarak gerginlikle saçlarımı geriye doğru ittim. Annem arayıp babannemin rahatsızlandığını ve doktorun babannemi tekrar kliniğe yatırdığını öğrenince deliye dönmüştüm. Babannem klinikle mahvolmuştu, orası ona göre bir yer değildi. Babannem bizimle mutluydu, bizimle kalmalıydı. Bir an önce ona yetişip doktoruyla konuşmam gerekiyordu. Her ne kadar babam ve annem konuştuklarını söyleseler de ben bizzat görüşmeden kimsenin sözüne bakmayacaktım.
Babannemi o klinikte bırakmayacaktım.
Bakışlarımı ön tarafa çevirip önümüzdeki arabalara baktım. Saatlerdir on metre bile ilerleyememiştik, olduğumuz yerde sayıyorduk. Öfkeyle alt dudağımı kemirmeye başladım.
Kalbimde büyük bir korku vardı. Babannemi o klinikte kaybetme korkusu. Onun oradaki üzgün, bitkin hallerini düşündükçe ona orada bir şey olacakmış gibi hissediyordum. Bizim yanımızda çok mutluydu, eğleniyordu, gülüyordu, bizimle sohbet ediyordu. Bir anda kötüleşmiş olması normal değildi. Dedem gibi onu da kaybetmek istemiyordum.
"Hasan bey, kornaya basar mısınız?"diye konuştum. Başını sallayarak kornaya birkaç kez bastı fakat trafik kilit olduğu için hâlâ bir ilerleme yoktu. Dudaklarımın arasından büyükçe bir nefes verdim. Az önce dizlerimin üzerine bıraktığım telefonu ellerimin arasına alarak kontrol etme ihtiyacı duydum. Erdeniz bakacağını söylemişti fakat ondan ne bir mesaj, ne de bir arama vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hedonist +18| texting
Cerita Pendekerdeniz: sana istediğini vermeyeceğim talia: neymiş istediğim? erdeniz: altıma girmek talia: yanlış cevap erdeniz dinçer talia: ben üste çıkmak istiyorum erdeniz: ben sadece aşık olduğum kadını üste alırım erdeniz: sen becerilmek istiyorsan e...