Hayat büyük bir sınav.
İşaretlediğin her şık sana başka
bir kapı açar. Seçimlerinde dikkatli
ol bir yanlış hayatındaki tüm
doğruları alır götürür yada sana
doğru gibi görünen yanlışları
gösterir.
*****
İkinci sınav haftasının son sınavına girdim. Sınav derdim kalmayacağı için mutluydum. Sanırım karanlık odada çok fazla süre kalacaktım çünkü çoğu notum düşük gelmişti. Her düşük notta azarlandığım içinde ders çalışma hevesim kalmamıştı.
Sınav kağıdına son kez bakıp öğretmene verdim. Zil çalınca hava almak için bahçeye indiğimde karnım guruldamaya başlamıştı. Bir haftadan fazla olmuştu ve ben su ile beslenmeye devam ediyordum. Yanımda suyum olmadığı için kantinden su alıp içerken durup yemek yiyen öğrencileri izledim.
Zil çalana kadar onları izledim. Zil çaldığında ise yavaş adımlarla sınıfıma çıktım tenefüste bitirdiğim suyun boş şişesini çöpe attıktan sonra başımı sıraya koyup uyudum. Çıkış zili çalınca bende kalkmıştım. Toparlanıp okuldan çıkınca boş bir taksiye bindim. Eve geldiğimde annem kapıda durmuş bana bakıyordu.
" Neden taksi ile geldin sen? " Giden taksiye baktım. "Yorgundum o yüzden bindim. " Annem dik durup bana baktı.
"Bir bayan yorulmaz Adal. Güçlü olmak zorundasın artık taksiyle gidip gelmek yasak. Yürüyerek gidip gel bir şey olmaz."Duyduğum ile olduğum yerde kaldım. "Neden? Armin'in özel şoför var bari bende taksi ile gidip geleyim. " Kahkahalar atıp bana yaklaştı. "Sakın kızımla kendini bir tutma! O bizim başımızı senin gibi yere eğmiyor. Aksine başımızın her zaman dik kalmasını sağlıyor. "
Odaya geçip yatağa attım kendimi. Hap alıp derin bir uykuya daldım yine. Sabah okula kurs için gittiğimde yolda korkuyla birlikte yürüyünce şimdi de başım dönmeye başlamıştı. Bende dersler bitene kadar uyudum. Okul çıkışında eve yürüyereken korkuyla durup etrafıma bakıyor yürümeye devam ediyordum. Eve varınca odaya geçip kapımı kitleyip üstümü değiştirip polarlı pijama takımı giydim.
Alt kat çok karanlık ve soğuktu bende oraya gideceğimi bildiğim için önceden önlemler alıyordum. Bu yaptıklarım bana çok garip geliyordu. Normalde benim şuan annemin yanına gidip beni kitlemesin diye yalvarmam gerekiyordu.
Ben ise durmuş küçük bir poşete ilaçlarımı boşaltıyordum. Poşeti ise terliğimin içinde yan kısmına sakladım. Suyu içip tuvalete gittim. Aşağıda zaten tuvaletim gelmezdi çünkü içecek su bile yoktu orada. Bu yüzden kafam rahattı.
Sadece annemin çağırmasını bekliyordum. Korkutucu olmasına rağmen yanımdaki haplara güvendiğim için sorun yoktu.****
Beklediğim an gelmişti biri odanın kapısını çalıyordu. Korkunç düşünceleri kafamdan atıp kapıyı açmak için sandalyeden kalkıp kapıyı açtığımda hizmetli biri vardı. "Anneniz salonda sizi bekliyor. "Yavaş adımlarla salona gittim. Biliyordum ki attığım her adım felakete götürüyordu beni. Bildiğim bir şey daha vardı ben bunu yapmak zorundaydım.
Annem koltukta oturuyor dergiye bakıyordu geldiğimi görünce dergiyi bırakıp bana baktı. Her zamanki kızgın gözleri beni süzüyordu yine. " Bravo Adal. " Derin nefes alıp alnına masaj yapmaya başladı. "Benim istediklerimi yapmak çok mu zor? Sana sadece çalış dedim! Çalışta iyi puanlar al diye dedim. Sen okul birincisi olup üniversitede yurt dışında iyi bir yer seç diye dedim. "
Ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Senin yapman gereken tek şey çalışmaktı. Sen Armin gibi bile olamıyorsun. Senden istediğim bu kolay isteği yerine getiremiyorsun. Yüz karası olmaktan başka bir işe yaramıyorsun. "
Bir anda çenemi sıkıca tutup ona bakmamı sağladı."Senden hiçbir şey olmazmış! Sen Bir bayan bile olmazsın. Sen bizim adımızı lekelersin. Sen boşuna yaşıyorsun. Ne bir başarı elde ettin nede bir güzellik. " Çenemi daha fazla sıktığı için acıyla konuştum. " Acıyor! Acıtıyorsun anne! "
" Bu hiçbir şey. Senin bu başarısızlıkların yüzünden dah çok acı çekmen gerek. İşe yaramıyorsun bari odada kal gözüm görmesin. " Çenemi bırakıp sıkıca kolumdan tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı. Basamakları hızlıca indiğimizden odanın kapısını açtı benim için. Beraber içeri girdiğimizde kolumu daha çok sıkmaya başladı.
"Uzun bir süre burada kal akıllan biraz. Çıktığında işe yarar biri ol. Çocukluğu bırak artık senin hata yapma lüksün yok! Bir daha adımıza kötü bir laf söyletirsen seni dört ay burada aç susuz bırakırım. "
Lafı bitince beni bir köşeye itti. Yumuşak şeylere çarptığım için bir yerime birşey olmamıştı. Annem ise kapıyı çarpmış üstüne üç kere kilitleyip öyle gitmişti. Kapının altından gelen mini ışık da bir anda yok olmuştu. Karanlık içinde kalmıştım.Üstüne düştüğüm şeyden kalktığımda poşet sesi ile merak ettim. Daha çok çöp poşeti gibi olan sesle elimle dokunarak ne olduğunu anlamaya çalıştım. Çöp poşeti olduğuna emindim hatta içide oldukça dolu duruyordu peki bu poşetlerde ne vardı?
💙
Çöp poşetlerinde sadece çöp olmaz. Koca bir çöp hissi veren şeyler yada çöp olması istenilenler olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZ SON
De TodoBeş farklı hayat ve beş değişim. Olayların arasında gerçek kimliğinin hangisi olduğunu bilemeyen bir kimsesiz. Beş hayat ve hızla akıp geçen yıllar. Kaybedilen zaferler. Kazanılan acılar. Bu bir isimsiz ve kimliksiz kalan kızın hikayesi değil bu do...