Pantolon fermuarının sesi ile Beomgyu gözlerini kısarak uyanmaya çalışmıştı. Karşısındaki bedene odaklanmaya çalışıyordu lakin güneş ışığının gözüne vurması ona engel oluyordu. Eliyle siper etmişti."Daha erken değil mi, nereye gidiyorsun?"
"Hyung'umla buluşacağım, birbirimize söz verdik."
Beomgyu duyduğu şeyle yutkunmuştu. Bir onlyfans modeline aşık olmak en büyük korkusuydu şimdi ise kendine bağlamak için seks yapmak zorunda kalıyordu. Ayağa kalkmış ve neredeyse kendiyle bir boy olan bedene yaklaşmıştı.
"Şu, polis olan mı?"
Karşısındaki beden koyu saçlarını düzeltirken olumlu anlamda başını sallamıştı.
"Jeongin-ah... Gitmeden önce bir şey diyeceğim sana."
Jeongin, karşısındaki bedene bakmak adına durmuş ve incelemeye başlamıştı.
"Hm, Beomgyu-ah?"
Beomgyu nasıl söyleyeceğinden emin değildi, ellerinin ikisiyle Jeongin'in sıcak ellerini tutmuştu.
"Ben seni seviyorum."
Jeongin, duydukları ile yutkunmuştu. Karnının kasılmasına engel olamıyordu, onu tutan bu nemli parmakları sıkı sıkı sarmıştı.
"Şey... Beomgyu biz uyumsuzuz."
Beomgyu omuzunu çaresizce silkmişti.
"Umurumda değil, pasif olman da umurumda değil ben seni seviyor ve istiyorum."
Beomgyu parmaklarını, Jeongin'den çekmiş ve ensesine sarıp yaklaşmıştı. Gece boyunca öpmekten şişirdiği dudakları izliyordu baygın bakışları.
"Nereye kadar bu mesleği yapacaksın ki? Hayat güvencen bile yok. En fazla beş senen var ve..."
Beomgyu, karşısındaki utanan bedenin gözlerine cesurca bakıyordu. Jeongin, bu bakışlar altında ezilmemek adına başını çevirirken Beomgyu'nun narin parmakları ondan kaçan yüzü yeniden kendisine odaklamak adına çevirmişti.
"Ve bu zengin hayatı yaşamayacaksın. Söyle, hiç mi işin olmasını istemedin?"
Jeongin karşısındaki bakışların etkisi altındaydı. Bunca zamandır pasif olmaktan zevk duymuş, aktif olamamış biriydi. Beomgyu ile aralarında bu anlamda cinsellik geçmemişti ama yüksek gerilim karşısındaki bedene bağlanmasını tetikliyordu.
"Şey... Fırsatım olmadı."
Beomgyu, karşısındaki ince dudaklara dudaklarını narince bastırmıştı.
"Sevgilim olursan eğer... Sana 300 milyon won sermaye vereceğim, iş kurmak için."
Jeongin, bu tatlı dokunuşlarla parmaklarını Beomgyu'nun çıplak beline sarmış ve kendine çekmişti.
"Düşünmem için bir süre var mı?"
Beomgyu, sevimli bir gülüşle başını sallayıp gülümsemişti.
"Evet, var."
"Tamam o zaman, sana haber vereceğim."
Beomgyu bu duydukları ile ayrılmıştı Jeongin'in kollarından. Yatağına otururken başını aşağı yukarı sallamıştı. Jeongin ise sırt çantasını alıp, çıkışa yönelirken arkasındaki bedene seslenmişti.
"Görüşürüz, Beomgyu."
"Kısacası... Böyle oldu Hyung."
Hyunjin, filtre kahveyi yenilemek adına tezgahta makinenin kağıdını koyarken başını aşağı yukarı sallamış ve bar taburesinde oturan bedene yönelik seslenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Escape Anymore (Hyunlix)
Fanfiction❗️❗️ No Strings Attached (Hyunlix) Serisinin Devam Kitabıdır. ❗️❗️ ❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️