No Escape Anymore (Hyunlix)

BÖLÜM 6

Hyunjin, kucağında uyuklayan küçük bedenle kapıyı ayağıyla hafifçe tekmelemişti. Ryujin, kapıyı açtığında yüzündeki şaşkınlık okunmuş, ağzı aralanmıştı.

''Hoş gel- Bu kim? Ne oluyor?''

Hyunjin yüzü kasılarak içeri girdiğinde titreyen kollarını sabit tutmak adına hafifçe Yongbok'u sarsmıştı.

''Anlatacağım, ilk odama geçeyim. Sen de beni bekle.''

Hyunjin, kendi odasına geçtiği gibi kucağındaki küçük bedeni geniş yatağına koymuştu. O gece tüm gününü hastanede geçirmiş, Yongbok'un tedavisi için beklemişti. Hyunjin kararlaydı, bunca zaman gizlediği her durum başında sonrasında büyük felaketler açtığını biliyordu. Bu sefer öyle olmayacaktı.

Bunun için ilk adımı Ryujin'e gerçek kişiliğini anlatacaktı.

Hyunjin, sessizce kendi odasından çıktığında Ryujin'in meraklı bakışları altında kalmıştı. İlk defa Hyunjin, Jeongin dışında başka birini evine almıştı. Daha da fazlası, yatak odasına sokmuştu.

Hyunjin, sakince koltuğa oturduğunda cevap bekleyen bakışları görmüştü. Derin bir nefes almış, ellerini birbirine kenetlemiş ve boğazını temizlemişti.

''Sana her şeyi itiraf etme vakti geldi. Uzun bir hikaye olacak.''

Ryujin, arkasına yaslanmış ve bacak bacak üstüne atıp, üstündeki bacağını sallamaya başlamıştı.

''Ana konu ne?''

Hyunjin boş bulunarak bir hamlede itiraf etmişti.

''Ben gayim.''

Ryujin gözlerini iri iri açarak koltukta öne doğru gelmişti.

''Ne?''

Hyunjin dediklerini doğrulamak adına başını aşağı yukarı sallamış ve burnundan solumaya başlamıştı.

''Dinle, ben 13 yaşımdayken babam mafyaya borcu yüzünden öldürüldü...''

Hyunjin, Ryujine o karanlık geçmişi anlatmaya koyulmuştu...

...

''Hey! Benim çıkmam lazım, çıkarın beni buradan!''

Nezarethanede demir parmaklarının arasından nöbetçi polislere seslenen Wooyoung, diğer bekleyen kişilerin alay konusu olmuştu.''

''Tabii, biz de keyfi kalıyoruz burada. Piçe bak hahaha.''

Wooyoung yan nezarethanedeki gülüşen ekibine sert bir bakış atmıştı.

''Siktir git dostum, senle ben bir değiliz.''

Demir kapının sesi iki hücrenin dikkatini dağıtmıştı.

''Ne oluyor burada?''

San, iki elini kemerine yaslamış ağrıca adım atarken gözleri Wooyoung'u bulmuştu. Kuruyan kan lekeleri pis bir görünüm elde ediyordu.

''Avukatımla görüşmek istiyorum.''

San, Wooyung'un karşısına geçmiş başını ağırca onaylarcasına sallamıştı.

''Tabii, davan başlamadan önce görüşürsün.''

Wooyoung sinirle tıslamıştı.

''Şimdi görüşmek istiyorum.''

San, daha önce yan hücreden laf atanlar gibi alayla gülmüştü.

''Savcılıktan emir var, bir sikim yapmaya hakkın yok.''